- 18:25 Tunceli'de 4,1 büyüklüğünde deprem
- 18:22 Mercan Sigorta Aracılık Hizmetleri Açıldı
- 18:19 Tüccarın "küçük" diye almadığı patatesleri ücretsiz dağıttı
- 18:12 SAHTE İŞLEMLERE DİKKAT !
- 18:01 Yusuf Dikeç'e Bollywood'dan teklif geldi
- 18:04 1,2 kilogram esrarla yakalanan zanlı tutuklandı
- 17:54 Narin Güran'ın mezarına ziyaretler sürüyor
- 17:34 Dünyanın en vatansever ülkeleri açıklandı!
- 17:42 Tapu işlemlerinde yeni dönem
- 17:24 Trabzon'da kahverengi kokarca ile ilgili acil durum!
- 17:09 Sosyal medya mecraları operasyon aygıtına dönüştü
- 17:08 Tavlı’ya Kitap Hediye Edildi
- 16:47 iPhone'daki hırsızlığa karşı özellik Android'e geliyor
- 16:40 Dünyanın En Yaşlı İnsanı Tomiko Itooka
- 16:34 134. Yılı Ünye'de Kutlanacak
Fındık Fiyatı
47 Yıldır Trabzon'dan Dünyaya Sesini Duyuruyor!
Trabzonlu kemençe ustası Sebahattin Yanık, 47 yıllık kariyerinde hem yurtiçinde hem yurtdışında büyük ilgi görüyor.
Trabzon'da 47 yıldır kemençesiyle ün kazanan Sebahattin Yanık, hem yurtiçi hem de yurtdışındaki organizasyonlarda büyük ilgi görüyor. Dedesi ve babasının izinden giderek 18 yaşında kemençe çalmaya başlayan Yanık, şimdi gençlere de bu sanatı öğretmeye devam ediyor.
Kemençe Ustası ve Eğitimci
Bazı ilçelerde açılan halk eğitimi merkezi kurslarında 19 yıl boyunca kemençe eğitimi veren Yanık, 1990'lı yıllarda çıkardığı yaklaşık 30 kasetle bölgede tanınan bir isim haline geldi. Yaşadığı olayları yöresel dille notalara aktaran Yanık, kemençeyi çalmanın ötesinde, onun tarihine sahip çıkmanın önemini vurguluyor.
65 yaşındaki Yanık, son nefesine kadar kemençe çalmaya devam edeceğini belirterek, "Kemençe nereden gelmiş, bilen var mı yok. Kemençe nereden kalmış, bilen var mı yok. İncelemiş mi, incelememiş. 'Ayşe çıkalım yaylaya, Fadime inelim köye.' bitti. Ben buna çok karşıyım. 47 sene hayatımı verdim ben buna. Hala 'Ben sadece ozanım.' diyorum," ifadelerini kullandı.
Ellerimizde Hep Nasır Var
Kemençenin Karadeniz insanının gönlünde özel bir yeri olduğunu söyleyen Yanık, geçmişte babasıyla birlikte Kadırga Şenliği'nde yaşadığı anıları anlattı: "Kadırga Şenliği yapıyorduk, rahmetli babamla. Birkaç sanatçı arkadaş daha vardı. Kemençelerimizi ayarlıyorduk. Kadırga'da öyle horon oynardık ki dört kemençe hep beraber çalardık. Şimdi her şey cihaza bağlandı, her şey müzik setlerine bağlandı. Org arkanda, sanki bir yavanlık var. Cumartesi akşam gidiyorduk, pazar akşam geliyorduk. Bu ellerimizde hep nasır var. Niye? Oradan nasırlar kalır, patlardı ellerimiz çünkü bizim arkamızda bir şey yoktu ki sade bir kemençe, türkü devam ediyordu."
Yurt Dışı Konserleri
Sebahattin Yanık, yıl boyunca özellikle yaz aylarında yurtdışına, özellikle Almanya'ya sık sık gittiğini belirterek, "Mesela 2 gün, 3 gün, hiç durmadan kemençe çalarız orada. Büyük bir alan buluyorlar, çadırlarını kuruyorlar. Orada her şeyin hasreti var. Adam 12 ayın 11'inde çalışıyor. Bir ayın da 2 gününü, 3 gününü oraya ayırıyor," dedi.
Karadeniz'in Yaşanmışlıkları
Yanık, hayatta yaşanılanların kemençe ezgileriyle aktarıldığını kaydederek, "Yaşanmadan hiçbir şey olmaz, gerçekten yaşanmıştır. Karadeniz budur. Yani yaşanmış şeyler söylenir," diye konuştu. AA