Mücevher İhracatçıları Birliği tarafından bu yıl beşincisi düzenlenen Jewellery Antalya Alım Heyeti etkinliği, Antalya’da Rixos Sungate Otel’de gerçekleştirildi. Türkiye’nin organize ettiği ve dünyada eşi benzeri olmayan bu etkinliğe, Güney Amerika, Orta Doğu, Balkanlar, Rusya, Türki Cumhuriyetler ve Avrupa’dan 512 firmadan 1000’in üzerinde satın almacı katıldı.

Etkinliğin maliyeti, 1 milyon doların üzerinde olup tamamen katılımcı firmalar tarafından karşılandı. Etkinlikte yer alan satın almacılar, özenle seçilip detaylı incelemeler sonucu davet edildi.

Mücevher İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ayhan Güner, etkinliğin Türkiye için büyük bir başarı olduğunu vurguladı. Güner,"Mücevher İhracatçıları Birliği olarak tüm yönetimler dünya açpında büyük satın alımcıların fuarlara ve böyle satın alım etkinliklerine katılmaları için gerçekten çok etkili ve yaratıcı çalışmalar yaptılar. Her yıl daha iyisini hedefliyoruz,” dedi.

Ayrıca, Güner Türkiye’nin hem büyük bir iç pazara hem de güçlü bir mücevher endüstrisine sahip olduğunu belirterek, üretici ve ihracatçılar için dünya standartlarında hammadde tedarik edilmesinin önemine dikkat çekti.

Son dönemde uygulanan altın kotası nedeniyle Türkiye’deki hammadde fiyatlarının dünya fiyatlarına göre ciddi şekilde yükseldiğini belirten Güner, “Rakiplerimiz 80 bin dolara aldığı bir kilogram altını biz 84-85 bin dolara alıyoruz. Bu durum, üretim ve ihracat açısından rekabet gücümüzü zayıflatıyor,” ifadelerini kullandı.

Kuyumcukent’te atölyelerin yarısının kapalı olduğunu söyleyen Güner, Dubai, Mısır ve Özbekistan gibi ülkelere kayan yatırımlara dikkat çekti. “100 bin yeni istihdam yaratmayı hedeflerken mevcut 250 bin istihdamın yarısını kaybetme noktasına geldik. Bu, sektörde nitelikli ustaların kaybına neden oluyor,” dedi.

Güner, altın kotası ve bürokratik zorlukların ihracatı zorlaştırdığını ifade etti. MASAK uygulamalarının iş insanlarını gereksiz evrak yüküyle karşı karşıya bıraktığını söyleyen Güner, “Müşteriden kimlik ve belgeler istiyoruz, bu da iş yapmayı zorlaştırıyor. Yurt dışındaki müşteriler bu evrak taleplerini karşılamak istemiyor. Konsolosluklar ise gelen müşterilere destek vermiyor,” açıklamasında bulundu.

Güner, Türkiye’nin mücevher ihracatında dünya çapında güçlü bir oyuncu olduğunu ancak hammadde fiyat farklarının ve bürokratik engellerin sektörü olumsuz etkilediğini belirtti. Yetkililere, kara para ile mücadelede daha etkili yöntemler geliştirilmesi ve yasal çalışan firmalara destek verilmesi çağrısında bulundu.

Hükümetin ve ekonomi yönetiminin kara parayla mücadelede daha etkili yöntemlerle yasal ve kayıtlı çalışan iş insanlarına yardımcı olmasını istedi.

Haber Merkezi