- 17:19 Üç gün trafiğe kapatılacak
- 17:13 Ünye Belediye Başkanı Hüseyin Tavlı, Gazilere Teşekkür Etti
- 17:09 İki partiye kapıları kapattı
- 16:58 Bir araçta uyuşturucu ve tüfek ele geçirildi
- 16:48 İstinat duvarına çarpan tırın sürücüsü yaralandı
- 16:45 Yapı Ruhsatlarında Büyük Düşüş
- 16:44 Silah kaçakçılığı operasyonunda 1 zanlı yakalandı
- 16:44 Türk çayı ihracatı 19,8 milyon doları aştı
- 16:41 MEB, aileler için "veli rehberlik" kitaplarını yayımladı
- 16:40 A Milli Erkek Basketbol Takımı, yarın Macaristan'ı konuk edecek
- 16:39 Refakatçi hemşirenin ölümüne ilişkin soruşturma tamamlandı
- 16:35 Teğmenlerin Disipline Sevkine İlişkin Açıklama
- 16:36 Fındık Kabuğundan Aktif Karbon Üretilecek
- 16:19 Bakan Yumaklı Ordu’ya Geliyor
- 16:04 Diyarbakır anneleri evlatlarının yolunu gözlüyor
Fındık Fiyatı
İMAMOĞLU ORDU'DAN HALKA SESLENDİ
HABER: Kübra ÇAKIR - Tuğçe ARSLAN
Ordu/Altınordu Cumhuriyet Meydanı’nda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayı Ekrem İmamoğlu adına miting düzenlendi. Halka seslenen Ekrem İmamoğlu birçok konuyu ele aldı.
Konuşmasına “İstanbul'da 16 milyon hemşerimden selam getirdim. İstanbul'dan Ordulu hemşehrilerimden selam getirdim. Ben geldim. Ben evladınız geldi. Sizleri çok seviyorum. Biz bu meydanda sizlerle beraber dertleştik. 2019’da tam şu köşede akşam vakti karanlıklaşmış bir halde yine böyle coşkulu bir kalabalıkla aç şu bayrağı ne yazık ki demokrasiye darbe vuran ne yazık ki sandıkta kazanılmış bir seçime bertaraf etmeye çalışan bir avuç insan İstanbul seçimini iptal ettiğinde bu meydanda sizinle dertleştik bana moral verdiniz. Bana güç verdiniz. Umut oldunuz. Kardeşinizi yalnız bırakmadınız. Evladınızın yanında oldunuz. Sevgili hemşehrilerim. Benim güzel memleketimin insanları. Bu cennet vatanın evlatları. Bugün yine bir aradayız. Çok güzel bir baharı karşılamak için bir aradayız. Gücünü bilen, egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ahlakıdır. En iyi temsil edecek erdemli, hak, hukuk, adaletin savunucusu genel başkanım 13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun selamını getirdi.” Şeklinde başlayan İmamoğlu devamında ise şu ifadelere yer verdi:
“4 yıldır İstanbul'da görev yapıyorum. Allah şahittir ki her yerde şunu söyledim. Allah'ım beni aileme mahcup etme Allah'ım beni, doğduğun topraklara Karadenizlileri mahcup etme. Allah'ım beni 86 milyon insanıma mahcup etme. Görevini iyi yapan insan olmak, insanını mutlu eden, 16 milyon insana eşit davranan, adil olan insanlara iyi davranan benim arkamda bir tablo vardır. 10 seneye yakın Mustafa Kemal Atatürk'ün Tokat'ı ziyaretinde bir köylüyü dinlerken çekilmiş bir fotoğraf. Öyle bir dertlenerek insanına bakıyor ki öyle bir oy insanın ızdırap çektikleri 1930 yılında dünyada ekonomik buhran varken köyündeki sıkıntıları anlatırken gözünün içine bakarak gözüyle konuşarak kalpten dinleyerek o bakış var ya işte o bakışla 16 milyon insanı dinlemeye gayret eden bir yönetici olmaya çalıştık. İşte fırça atar gibi değil. Suratı asık, kavga eder gibi değil, çocuğu, kadını, öğrenciyi, doktoru, genci, işçisi, emekçiyi üniversite hocasıdır. Fırçalayarak değil, ona kavga ederek olup onu kötüleyerek değil moral vererek, sırtını sıvazlayarak benim hemşehrilerim, İyi yönetici devletin gücünü vatandaşa gösteren yönetici değildir devletin şefkatini, devletin edebini, devletin kucaklayıcı ruhunu herkese gösteren iyi yöneticidir. Doğusu batısı güneyi kuzeyi yok. Vatanın her köşesindeki insanı ayırt etmeden insanına hizmet eden erdemli yönetici gibi davranan iyi insan olmaktır iyi yönetici. Biz işte bu Allah şahittir, başardık, başaracağız. Devleti her kurumundan partizanlığı söküp atacağız.”
“MEMLEKETİN HER KÖŞESİNİ EŞİTLEMEYE GELİYORUZ”
“Ne demiş gençlere seslenmiş. Demiş ki artık işe girişlerden mülakat yok. Bak, bak, bak, bak. Yani hangi haksızlıkları yaptınız hukuksuzlukları yaptınız. Hangi insanların milyonlarca vatandaşın hakkını yediniz de 20 yıldır bugün mü aklınıza geldi mülakatı iptal etmek. Ne zaman dedi, 13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kılıçdaroğlu mülakat kalkacak dedi. O da kalkacak diyor. Peki 20 yıldır mülakatla istediğini alan istediğini almayan, hakkını hukukunu koruyan değil. Kimin yakınısın? Akrabası mısın? Değil misin? Diye sorana mı inanacaksınız? Kılıçdaroğlu’na mı? Doktora diyor ki istersen git kardeşim. Gence diyor ki genç kızlarımıza diyor ki bana ne istersen sen de git diyor. Biz de diyoruz ki benim memleketimin gençleri o güzel kızlarımız, oğullarımız, hayallerini Ordu'da kuracak, Ordu'da. Ordu da kuracak Ordu’yu terk etmeyecek. Ordu’dan vazgeçmeyecek. Ordu bir cennet parçası Ordu’nun tarımı var. Ordu’nun dünya güzeli coğrafyası var. Denizi var, balığı var, hamsisi var, hamsisi. İnsanı var, yürekten insanı var. Peki ben size bir şey söyleyeyim mi? Ordu'nun kişi başı geliri neredeyse Türkiye ortalamasının yarısı yakışıyor mu bu kakışmaz. Biz sadece insanlarımızı değil memleketin her köşesini eşitlemeye geliyoruz. Büyük bir kalkınma sürecini harekete geçireceğiz sevgili dostlarım Karadeniz'in ayağa kalkması lazım ki memleket ayağa kalksın. Memleketin her köşesini kendi varlıklarıyla, değerleriyle güçlendireceğiz ki memleket güçlensin. O bakımdan memleketin gençlerinin önünü açacağız. Gençlerimizi özgür alanlar sağlayacağız.”
“ŞEHİRLERİ BUGÜNÜN AKLI AYAĞA KALDIRAMAZ AMA BİZ KALDIRACAĞIZ”
“Az önce buraya girerken depremzede olduğunu söyleyen daha önce de karşılaştığımız bir gencimiz beni selamladı. Ben depremzede olarak Ordu'dayım. Ordulular bana kucak açtı. Biliyorum ki şu an memleketimin her köşesinde insanlarımız depremde her şeyini kaybetmiş insanlarımıza sahip çıkıyor. 11 şehirde yoğun bir deprem yaşadık. 10 binlerce insanımızı kaybettik. Onları geri getiremeyeceğiz. Ve biz orada hayatını kaybeden, varını yoğunu kaybeden insanlarımıza borçlarımızı ödeyeceğiz. 86 milyon insan olarak hem onları bütün insanlarımızla eşitleyeceğiz hem de bundan sonra hep birlikte ayağa kalkacağız. Ama bakın şunu söyleyeyim. 21 yıldır bu ülkeyi yöneteceksiniz. Şehirleri güçlendirmeyeceksiniz şehirleri bir dönüşüm, güçlendirme, yaşamı kuvvetlendirme olarak düşünmeyeceksiniz. Şehirleri sadece rant kapısı olarak göreceksiniz. Ondan sonra oy devşirmek için seçime birkaç hafta kala sözüm ona temeller atacaksınız. İki ayda sanki bir anda şehir kuracaksınız. 20-25 yıllık hatalarınızın üstünü kapatmaya çalışacaksınız. Ama biz soracağız. Deprem olduktan sonra 48 saat neredeydiniz diye soracağız. Deprem olduktan sonra insanların birbirine ulaşmanın en ihtiyaç olduğu anda erişimi kapatıp insanların birbirine ulaşımını kim engelledi? Hukuken hesabını soracağız. Bakın o şehirleri bugünün aklı ayağa kaldıramaz ama o şehirleri biz ayağa kaldıracağız biz. O şehirleri biz yenileyeceğiz. Şehirlerin eksiklerini biz gidereceğiz. Güçlü bir ittifakımız var. Bu ittifak milletin ittifakı. Bu ittifakın kazanma gücünü en iyi ben biliyorum 2019’da Genel Başkanımız Sayın Kılıçdaroğlu 13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve onunla birlikte yola çıktığında nasıl kazanabileceğini bildiğim İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener, İşte ikisi bir arada olduğunda biz yerel yönetimleri nasıl kazandığımızı ve Türkiye'ye nasıl nefes aldırdığımızı biliyoruz. Şimdi aynı birliktelik yola çıktık. Memleketin bütün sorunlarını biliyoruz, şu anda ülkemizde yaşanan yoksulluğu biliyoruz.”
“MEMLEKETİMİN HER İNSANININ OYUNU İSTİYORUM”
“Bakın yine geçen hafta diyorlar ki malum ekonomik zorluklardan dolayı erişilebilir fiyatlarla vatandaşımıza et aldırmaya dönük çalışmalar yapacağız. Eti bile vatandaşımız artık rüyasında görüyor. İşte bu ittifaka elbette güç katacaksınız. Bununla yetinmedi sayın 13. Cumhurbaşkanımız dedi ki. ‘Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti dünyanın en güzel kentinin belediye başkanı sevgili Ekrem İmamoğlu başkanımız da yanımızda olacak’ dedi. Bu yetmez, Cumhuriyetimizin başkenti Ankaramızın başkanı, benim kadim, kıymetli dostum Sayın Yavaş’da buraya gelecek dedi. İşte bu birliktelik bu memleketin çocuklarının o güzel kalplerinden sıcaklık istiyor. Bu birliğin gücü gençlerimizin ayrılmadan birlikte birliğin gücünün oyunu istiyor. Bu birliktelikle memleketimin her insanının oyunu istiyorum.”
14 MAYIS TÜRKİYE İÇİN BÜYÜK BİR DÖNÜM NOKTASI OLACAK
“Sevgili hemşehrilerim, fakirliği de ortadan kaldıracağız. Tüm kalbimle inanıyorum ki 14 Mayıs Türkiye içinde büyük bir dönüm noktası olacak. O gün Türkiye için yeni bir başlangıç olacak ardından devleti hızla toparlayacağız. Devletimizi yeniden kurallar ve kurumlar devleti yapacağız. Devlet yönetiminin her kademesi hesap verecek. Devlet idaresinin her işi ve işlemini denetlenebilir kılacağız. Çünkü devletin her kurumu sizin, Orduluların Türkiye'nin her kuruşu sizin, kamu idaresi, israftan uzaklaşarak, israfı yok edeceğiz. Gösterişten şatafattan tümüyle uzaklaşacak Cumhuriyetimizin 2. yüzyılı ülkemizi, dünyanın size söz birincilikine çıkacak, birinci ligine. 2. yüzyılımız hamasetin değil, insanlarını kandıran değil, aklın, vizyonun, birliğin ve huzurun yüzyılı olacak. 2. yüzyılımız, Türkiye'nin yüzyılı olacak. Refah toplumu olacağız. 2. yüzyılımız milletimizin yeniden ve özgürce konuşabildiği bir yüzyıl olacak. İfade özgürlüğünün önünü açacağız. Gençlerimiz konuşacak. Gençlerimiz duygularını dile getirecek, gençlerimiz ne diyecek biliyor musun, ‘hangi çılgın bana zincir vuracakmış, şaşarım’. Demokrasiyi, dünya ölçeğini en üst seviyelere çıkaracağız milletimizin sesi olan meclisimizi güçlendireceğiz. Yeniden bu ülkenin en yüksek siyasi iradesi egemenlik kayıtsız şartsız milletindir yazan 1920’de Atatürk'ün kurduğu Türkiye Büyük Millet Meclisi olacak. Adalet sistemimiz korkulan değil, güven duyulan, adalet sistemimiz itimat edilen, tarafsız, bağımsız, insanlarımıza hakkı, hukuku, adaleti dağıtan, kuralların ve kanunların herkese ama herkese iktidara yakın insanlara değil herkese eşit şekilde uygulandığı bir Türkiye inşa edeceğiz. Adamına göre suç. Adamına göre hak, adamına göre makama son vereceğiz, son vereceğiz. Dış politikada hamaseti bitireceğiz. Aklı selimi inşa edeceğiz. Türkiye sözü bütün dünyada güçlü duyulacak bir ülke olacak. Türkiye'nin sözü her yerde muteber olacak. Tabii ki hem Avrupa'nın hem dünyanın en güçlü kuvvetlerinden biri olacak. Neyle? Aklıyla, bilimiyle, teknoloji teknolojiyle ürettikleriyle birlikte enflasyonu iki yıl içinde bir canavar değil de kuyruğunu sıkıştırmış tek haneli yerlere indireceğiz enflasyonu.”
“Türk lirasının en büyük parası neredeyse yarım kilo et bile alamıyor. İşte biz Türk lirasına itibar ve göreceksiniz istikrar kazandıracağız bu memleketin kişi başı gelirini çıkaracağız 5 yılda. Gençlerimiz, size sesleniyorum. İşi de, aşı da, umudu da, bu topraklarda arayacaksınız, bu topraklarda aynen İstanbul'da yaptığımız gibi insanlarımızın eşitlendiği, insanlarımızın güçlendiği, çiftçilerimizin borçlandığı değil, borçlarının faizlerinin ödendiği bir dönemi vaat ediyoruz. Biz Ordu’ya fındığın, dünya markası bakın fındık denince akla Ordu gelir, Giresun gelir. Dünya markası, fındığın tarladan en az 4 dolara alındığı bir dönemi başlatacağız. Her konuda destek olacağız. Çiftçimize tarımdan sanayiye, üretime devşen ve katma değeri yüksek ürünlerin olduğu bir dönemi başlatacağız. Türkiye'de gıda ucuzlayacak haram ürünleriyle ilgili üretim arttıkça memleketimizin alım gücü de yükselecek. Ay yıldızlı pasaportumuzu tek yönlü gidi gidiş bileti olmaktan kurtaracağız. Vatandaşlarımızı ayırt etmeyeceğiz. 86 milyon insanımıza yerli ve milli diyeceğiz. Herkesi yerli göreceğiz. Herkesi makbul göreceğiz. Herkesi bu temel göreceğiz. Türkiye'de israf düzenine son vereceğiz.”
“BİZ BU SEÇİMİ MİLLETİMİZ İÇİN KAZANACAĞIZ”
“Sevgili hemşehrilerim, Bayramda bu güzel hanımefendiler ne ister? Annelere sesleniyorum. Şunu ister. Evlatlarıma güzel bir bayramlık alışveriş yapayım. Öyle değil mi anneciğim güzel anneler öyle değil mi? Peki sizler kalbinizden geçtiği gibi hanımefendiler bayramlık alışverişi yapabilecek misiniz? İşte bu devletin bu ihtiyacı karşılamak sorumluluğudur diyerek 13. Cumhurbaşkanımız bayram, demokrasi bayramımız olan 15 Mayıs'tan önce de olsa
göreve gelir gelmez bütün emeklilere 15 bin lira bayram primi verecek. 15 Mayıs'tan itibaren bu cumhuriyetin temel unsuru olan devlet yine kimsesizlerin kimsesi olacak. Size söz veriyorum. İstanbul'da her şey çok güzel oldu. Türkiye'de de her şey çok güzel olacak. Sevgili dostlar sevgili Ordulular şimdi biraz sözleşelim. Bir benim güzel hemşehrilerim evladınız olarak size diyorum ki sizden isteğim şu. Herkesle konuşalım. Herkesle dertleşelim. Biz bu seçimi sadece Millet İttifakı'na oy verenler için kazanmayacağız biz bu seçimi milletimiz için kazanacağız, milletimiz. Onun için bizim gibi düşünmeyen, bizim gibi düşünmeyen herkesle konuşun herkesle. Dertleşin. Onların dertlerini çözmeye geliyoruz. Deyin ki bu arkadaşlarımız en güçlü kadroya sahip. Liyakati getireceğim deyin, adaleti getirecek deyin. Peki Ordulular soruyorum. Cansiperane 14 Mayıs'a kadar hep birlikte, bizlerle birlikte çalışmaya var mısınız? Sevgili Ordulular, bir şey daha istiyorum. Tarihin rekorunu kırmamız lazım. Hep birlikte sandığa gitmemiz lazım herkesi sandığa taşımamız lazım. Oy vermemiz lazım. Tabii ki cumhurbaşkanı, 13. Cumhurbaşkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na oy vermemiz lazım. Millet İttifakı'na oy vermemiz lazım hep birlikte oy kullanmaya coşa coşa gideceğiz mi? Sandıkta görev almanızı istiyorum. Türkiye gönüllülerine katılmanızı istiyorum. Sandıkta bir tek oya bile sıkıntı getirmeyeceğiz. Hep birlikte sandıkları korumaya var mısınız?”