- 17:19 Üç gün trafiğe kapatılacak
- 17:13 Ünye Belediye Başkanı Hüseyin Tavlı, Gazilere Teşekkür Etti
- 17:09 İki partiye kapıları kapattı
- 16:58 Bir araçta uyuşturucu ve tüfek ele geçirildi
- 16:48 İstinat duvarına çarpan tırın sürücüsü yaralandı
- 16:45 Yapı Ruhsatlarında Büyük Düşüş
- 16:44 Silah kaçakçılığı operasyonunda 1 zanlı yakalandı
- 16:44 Türk çayı ihracatı 19,8 milyon doları aştı
- 16:41 MEB, aileler için "veli rehberlik" kitaplarını yayımladı
- 16:40 A Milli Erkek Basketbol Takımı, yarın Macaristan'ı konuk edecek
- 16:39 Refakatçi hemşirenin ölümüne ilişkin soruşturma tamamlandı
- 16:35 Teğmenlerin Disipline Sevkine İlişkin Açıklama
- 16:36 Fındık Kabuğundan Aktif Karbon Üretilecek
- 16:19 Bakan Yumaklı Ordu’ya Geliyor
- 16:04 Diyarbakır anneleri evlatlarının yolunu gözlüyor
Fındık Fiyatı
ÜMİT ÖZDAĞ HALK TV'YE KONUŞTU
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Halk TV canlı yayınında İsmail Küçükkaya'nın programına konuk oldu. Seçim sonrası açıklamalarda bulundu.
"Bir maçta sayın Mansur Yavaş önündeki koltukta oturuyor, ben arkada oturuyorum. İnsan dönüp bir merhaba Ümit Bey demez mi? Dönüp bir merhaba bile demediler. Böyle bir düşmanlık yaşadık. Kemal Bey'i iki defa devlet güvenliği ile ilgili meselelerde aradım. Geri dönmediler. Ben dedim ki bu önemli değil bunlar kişisel mesele, üzerinde durmaya gerek yok. Kemal Bey dedim şu yanınızdaki hiçbir etkisi olmayan saray artıklarını, FETÖ'cüleri uzaklaştırın dedim. Sığınmacıları bir sene içinde yollayacağınızı söyleyin dedim. Biz sizi destekleriz. Buna da geri dönüp cevap vermediler. Sonra Kemal Bey bütün partileri ziyaret etti. Kemal Bey'in ziyaret etmediği tek parti Zafer Partisi. Şimdi bir özür borçları var. Zafer Partisi'nin kapısının önünden geçmemiştir. Bayram ziyareti için yapmış olduğumuz başvuruyu kabul bile etmediler “ dedi.
Cumhur Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’la yakın mısınız? Sorusunu cevapladı.
Erdoğan'la yakın değiliz. Mesele birisiyle yakın olup olmamak değil. Erdoğan'la zaten 21 seneden beri kavga ediyorum. Erdoğan'a ben neden sitem edeyim. Ben Erdoğan'ı aramadım ki. Ben Erdoğan'a seni desteklerim demedim ki. Ben Erdoğan kazansın demedim ki. Ben CHP kazansın dedim. Ona hayır dediniz, 24 Anayasası'na sadık olduğunu, sığınmacıları geri yollayacağınızı açıklayın. Bu teklifi ben Kemal Bey'e yaptım.Ben Kemal Bey'den ziyaret beklerdim, Erdoğan'dan beklemezdim. Bu zemini bir koyalım. Hâlâ bize yönelik CHP'den bir talep de yok. Bizi destekleyin. Böyle bir talepleri de yok. Biz daha seçim sürecinin başında ortaya bir ilkeler koyduk. Ahmet ve Mehmet üzerinden hareket etmeyiz. Ne yaparız? Çünkü bizim kitlemiz eğitimli, mevcut düzen partilerini benimsemeyen, Atatürk'ten, Türk milliyetçiliğinden taviz vermeyen, HDP ve HÜDA PAR arasına sıkışmaya karşı ve sorgulayıcı bir seçmen.Ortaya koyduğumuz şartlara iki aday da diyecek ki bizim angajmanlarımız var. Biz de diyeceğiz ki hem Kılıçdaroğlu hem Erdoğan şartlarımıza hayır dedi. İki adayı da desteklemeyeceğiz.
Erdoğan ile Kılıçdaroğlu, ikisi de gönüllü yollayacağız diyorlar. Biz diyoruz ki gerekirse zorla geri dönecekler. Biz zorla derken yasayı dile getiriyoruz. Ünal Çeviköz altını çizerek biz gönüllü yolacağız ifadesini kullandı. Erdoğan da biz gönüllü yollayacağız diyor. Onları bu noktaya getiren Zafer Partisi'dir.Buradan Türk milletine de sitemimi ileteyim. Bu seçimlerde büyük bir yanlışa imza atmıştır verdiği oylarla. Sevgili Kilisliler Zafer Partisi'ne 1500 oy verdiniz. Kentiniz işgal altında, tehdit ediliyorsunuz, ekonomik en ağır şartları yaşıyorsunuz. 4 kere ziyaret ettim. Hepiniz bunları yollayın, yaşayamıyoruz dediniz. Sonra ne oldu?
"Çok oyumuz çalındı"
Bu seçmenin içerisinde bir Zafer Partisi seçmeni var, Zafer Partisi seçmeni 2,2 ile sınırlı değil. Çok oyumuz çalındı, hepsini araştırıyoruz. Süreden bağımsız olarak. Sinan Bey'in de ciddi oyunun çalındığını biliyoruz. Onunla ilgili de araştırma yapacağız. Süresi geçti demesin kimse, 2019'da Gaziantep Şahinbey'de süresi geçtiği il, ilçe seçim kurulları reddettiği halde YSK somut belge üzerinden süre geçse de kabul edilir dedi. Onun için biz oyumuzun peşinde koşacağız. Yüzde 5,17 oyun içerisinde İYİ Parti'ye, MHP'ye, AKP'ye oy verip Sinan Bey'e oy verenler var .Sinan Bey'le istişarelerle, partimizin yetkili kurullarında istişarelerle vereceğiz. Tabanımızla da görüşmeleri sürdüreceğiz. Tabii iki ittifakın yetkilileriyle yapılacak görüşmeler neticesinde bir karar vereceğiz. Üç farklı şekilde çıkabilir karar. Cumhur İttifakı'nın desteklenmesi, Millet İttifakı'nın desteklenmesi, ikisinin de desteklenmemesi...Bizimle yapılacak bir ittifak olursa Türkiye'nin üzerinden 13 milyon sığınmacı yükü kalkar demek ve bu ekonomi üzerinden çok büyük bir yükü kaldırır. Millet İttifakı bizimle ittifak yaparsa Türkiye yılda 11 milyar dolar sığınmacılara aktarmaktan kurtarır, 7 milyar dolar da insani yardım adı altındaki yardım durdurulur. yani 18 milyar dolarlık bir tasarruf yapılır.Bizimle kim ittifak yaparsa 400 milyon dolara vatandaşlık satışı durur. 4 liralık francala 3 liraya düşer, kiralarda düşüş başlar.
"Peki ikisi de şartlarınızı kabul ederse ne yapacaksınız?"
Cevabı kamuoyu önünde detaylı şekilde tartışılmaz. Bu ancak muhataplarıyla yapacağım bir toplantıda konuşacağım şeylerdir. Çünkü bunu sizinle kamuoyu önünde tartışmam muhataplarıma nezaketsizlik olur. Siz Erdoğan ya da Kılıçdaroğlu olsaydanız size yanıt verirdim ama ikisi de değilsiniz.
HÜDA PAR da Hizbullah'la siyasi bağlantılı bir yapıdır. Biri yeşil Kürdistan, öteki kızıl Kürdistan diyor. Benim için hiçbir farkı yok.
Şahsi olarak iki adaydan hangisine oy vereceksiniz?
Şaka mı yapıyorsunuz? Ben bireysel olarak bir tercih yapmak durumunda değilim. Benim tercihim, partinin tercihidir. Onun için bu sorunuzun muhatabı değilim ben. Her iki ittifak da karşısında olduğum ittifaklardır. Bismarck'ın bir ifadesi vardır: Siyaset mümkün olanın sanatıdır aynı zamanda. Biz Türkiye için iyi olanı, doğru olanı tespit edip bunu gerçekleştirmek zorundayız.