- 15:18 Lokantadan hırsızlık yapan şüpheli tutuklandı
- 15:18 Merkez Bankası, politika faizini yüzde 50'de sabit bıraktı
- 15:06 UCM: Netanyahu için tutuklama emri çıkardı
- 15:01 2024’ün kelimesi “manifest” oldu
- 14:53 En sinirli ülkeler listesi açıklandı!
- 14:42 Fatsa Belediyesi Hizmet ve Projeleriyle Şehri Geliştiriyor
- 14:33 Büyükşehir ve Dünya Bankası İş Birliğiyle Tarıma Destek
- 14:33 Ordulu Kerim Aydemir’e “En İyi Yönetmen” Ödülü
- 14:04 İkizlerin Sahneye Yansıyan Büyülü Dünyası
- 13:43 Teşvik ve Destekler Semineri Düzenlendi
- 13:32 Aybastı Meslek Yüksekokulu İnşaatı Devam Ediyor
- 13:07 Eğitim İçin Yollar Asfaltlandı
- 12:32 İlçe Ziyaretlerine Devam Ediyor
- 12:27 Kötülük her zaman kötü mü?
- 12:22 Bağırsak sağlığı psikolojiyi etkiliyor
Fındık Fiyatı
“Kapılan Kuzunun Adı Narin'di...”
CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel; “20 Mart 2014 bu ülkenin Başbakan’ı diyor ki; Dicle'nin kıyısında kurdun kaptığı kuzu bile benim mesuliyetim altındadır. Sayın Erdoğan, Dicle'nin kıyısı neresi biliyor musunuz? Diyarbakır... Dicle'nin kıyısında kapılan kuzunun adı Narin'di” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenen CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel; “Tüm kuzuların hesabını ver Erdoğan; Dicle’nin kıyısında, Karadeniz'in kıyısında ya da İstanbul surlarının kıyısında” dedi.
“ÇÖP TESİSİNİ DİRENİŞ YAPAN KADINLARDAN KORUDU…”
İktidar partisinin ülke genelindeki uygulamalarını eleştiren Mustafa Adıgüzel; “Bu ülkede rastgele bir yere çiçek bıraksak bir kadının mezarına denk gelecek kadar kadın öldürüldü. Bu ülkede bir kadın soykırımı var. Ceren Özdemir'i koruyamayan Ordu Valisi 6284 Sayılı Kadını Koruma Kanunu ile İlküvez'deki çöp tesisini direniş yapan kadınlardan korudu. 20 Mart 2014 bu ülkenin Başbakan’ı diyor ki; Dicle'nin kıyısında kurdun kaptığı kuzu bile benim mesuliyetim altındadır. Sayın Erdoğan, Dicle'nin kıyısı neresi biliyor musunuz? Diyarbakır... Dicle'nin kıyısında kapılan kuzunun adı Narin'di. Şimdi hesabını ver. Daha bu hafta Narin cinayetinin araştırılması için araştırma komisyonu teklifini, bu kuzunun mesuliyetini sahiplendiğini söyleyen Cumhurbaşkanının milletvekilleri TBMM'de hayır oylarıyla reddettiler. İstanbul Sözleşmesi'nin hali ortada” diye konuştu.
“2023 YILINDA 3773 ŞİDDET VAKASI VAR!”
Geçen yıl öldürülenlerin sayısının Büyük Taarruzda verdiğimiz şehit sayısı kadar olduğunu da belirten Mustafa Adıgüzel; “2008-2016 yılları arasında TÜİK kayıp çocuk istatistiği yayınlıyordu. Yılda en az 16 bin... dehşet bir sayı. Çocuğa karşı işlenen bir fiilin dehşeti yanında kaçırılan çocuklardan her tür suçlu veya terörist yetiştirilebilir. 2016 yılından sonra devlet bu istatistiği yayınlamayı bıraktı. 2019 yılından bu yana da çocuk istismarı ile ilgili veri yayınlamıyor. Böyle bir siyaset olur mu? 2023 yılında 3773 şiddet vakası var. 2318 kişi öldü. Bu 2318 sayısı enteresan bir sayı. 26 Ağustos 1922'de Büyük Taarruz'un başladığı günden İzmir'de Yunan ordusunu denize dökene kadar geçen sürede verdiğimiz şehit sayısı yine 2318. Büyük Taarruz'da verdiğimiz şehit kadar insanımızı sadece geçen yıl şiddet vakalarında kaybettik” dedi.
“OKULLARI TEMİZLEMİYORLAR”
Okullarda yeterli sayıda temizlik görevlisi olmadığı için çocukların tuvalet ihtiyacını gideremediğini ekleyen Mustafa Adıgüzel, sözlerini şöyle tamamladı: “Normalleşme söylemine dair bir örnek vereceğim. Okulları temizlemiyorlar. 54 bin okulda ne kadın, ne erkek temizlik görevlisi var. El kadar çocuklardan tuvalet ihtiyaçlarını gideremeyenler var. Kız çocuğunu erkek personelle tuvalete göndermeye kalkıyorsun, tabii olmuyor kadın öğretmen dersi bırakıp çocukla tuvalete gidiyor. En temel şey temizlikken sen bunu yapamıyorsun, bizim belediyelerimiz yani bir diğer kamu kurumu yapmak istiyor, izin vermiyorsun. Ankara'da 248 okul Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne başvuruyor, mobbing ile 113'ü başvurusunu geri çekiyor. Bu mu normalleşme? Doğrudan kamu kurumu olan belediyeyi okula sokmuyorsun, ne kadar tarikat ve cemaat varsa sokuyorsun. Maarif modeli ile bu uygulamada da ısrar ediyorsun. Neyin normalleşmesini konuşuyoruz?”
Mehmet Emin Danış