- 00:59 THY, Ordu Giresun-İstanbul Seferlerini Artırıyor
- 00:56 Altınordu Belediyesi Karla Mücadeleye Hazır
- 00:55 Kütüphanelerde otomasyon sistemi kullanılacak
- 00:53 "Ağız ve diş muayeneleri düzenli aralıklarla yapılmalı" uyarısı
- 17:44 CHP Korgan Olağanüstü Kongresi, Yoğun Katılımla Gerçekleşti
- 17:24 "BASKILARA KARŞI BİRLEŞEREK MÜCADELE EDECEĞİZ"
- 17:16 OBB Tekerlekli Basketbol Takımı Galip Geldi
- 17:06 Kültür Söyleşileri Devam Ediyor
- 17:01 Trafik Kazasından Sağ Kurtuldu
- 16:38 Başkan Doğan'ın hediyesi okullara ulaştırıldı
- 16:34 Jandarma ve öğrencilerden öğretmene sürpriz
- 16:28 Ordu’da Genetik Sınıflandırma Üzerine Eğitim Alıyor
- 16:29 Orduspor 1967'den Önemli Galibiyet
- 16:13 1 Aralık’ta Perşembe’de Lezzet ve Eğlence Zirveye Taşınıyor
- 15:39 CHP, 24 Kasım’da Buluşuyor
Fındık Fiyatı
EĞİTİMDE ŞİDDET YASASI ÇIKARILSIN!
Türk Eğitim Sen Ordu Şubesi, İstanbul'un Eyüpsultan ilçesinde okul müdürü olarak görev yapan İbrahim Oktugan’ın bir öğrenci tarafından menfur bir saldırıyla silahla vurularak canice öldürülmesine karşı düzenledikleri eylemde tepkilerini ortaya koydu.
Eylemde konuşma yapan Türk Eğitim Sen Ordu İl Başkanı Metin Şeyhoğlu; “Kamuoyunu ve eğitim camiamızı büyük yasa boğan şiddet olaylarına bir yenisi daha eklendi. İstanbul'un Eyüpsultan ilçesinde okul müdürü olarak görev yapan İbrahim Oktugan, bir öğrenci tarafından menfur bir saldırıyla silahla vurularak canice öldürüldü. Öncelikle kıymetli meslektaşımıza Allah’tan rahmet; ailesine, yakınlarına ve eğitim camiamıza başsağlığı diliyoruz” dedi.
Eğitimde şiddet yasasının çıkarılması gerektiğine dikkat çeken Başkan Şeyhoğlu; “Okullarımızda öğretmene şiddet, mobbing, taciz, itibarsızlaştırma vakaları ciddi önlemlerin, yasal düzenlemelerin ve esaslı politikaların hayata geçirilememesi nedeniyle maalesef had safhaya ulaşmıştır.
Disiplin yönetmeliklerinin yetersizliği, eğitimcilerin itibarını zedeleyen ve sadece adı değişen öğretmeni şikâyet hatları, öğretmenlik mesleğinin mülakat, torpilli yönetici görevlendirmeleri, rotasyon, performans, şeffaf olmayan ödül ve ceza gibi uygulamalarla rencide edilmesi,
hem ekonomik ve sosyal hem de özlük haklarının gasp edilmesi, eğitimcilerimizi tahkir eden yayın, tutum ve açıklamalar, “eti senin kemiği benim” şeklindeki güven ve teslimiyet anlayışının çok gerilerde kalması tüm bu şiddet olaylarına zemin hazırlamaktadır.
Çoğu okulumuzda güvenlik görevlisinin bulunmaması, güvenliğin sadece nöbetçi öğretmenler eliyle sağlanmaya çalışılması, kamera sisteminin olmaması şiddet olaylarına zemin hazırlamaktadır. Oysa her okulumuza güvenlik görevlisi alımı yapılması ve okullarımızın tamamında kamera bulundurulması hayati bir zorunluluktur. MEB’in bu konuda okullara bütçe tahsis etmesi, fedakârlıktan kaçınmaması çok önemlidir” diye konuştu.
Öte yandan Türk Eğitim-Sen olarak eğitimde şiddetin önlenmesi, etkili ve caydırıcı tedbirler geliştirilmesi, eğitim çalışanlarının güvenli bir ortamda çalışmasının yasal koruma altına alınması amacıyla hem 2019 hem de 2023 yıllarında iki kez kanun teklifi hazırlayarak, milletvekilleri aracılığıyla TBMM’ye ilettiklerini de anımsatan Şeyhoğlu; konuşmasını şu şekilde sürdürdü;
“Kanun tekliflerimizde özellikle eğitim çalışanlarına yönelik şiddete asla hoşgörü gösterilmeyeceği, aksine şiddet suçlarının mutlaka cezalandırılacağı düşüncesinin yerleştirilmesi ve kamu sağlığını bozduğu için de ayrıca cezalandırılacağı düşüncesinin oluşturulmasının hükme bağlanmasını istedik.
Özel eğitim kurumlarında çalışan eğitim çalışanlarının da, görevleri sırasında veya görevleri dolayısıyla kendilerine karşı işlenen suçlar bakımından kamu görevlisi sayılması, cezaların artırılması ve şikâyete bağlı kalmaksızın fail hakkında kamu davası açılmasını talep ettik. Bu noktada tüm siyasi partilerimiz birlik içinde olarak bu teklife destek vermesi ve teklifimizin yasalaşması en büyük beklentimizdir.
Eğitimde Şiddet Yasası çıkarılmasının yanı sıra Meclis Araştırma Komisyonu kurulması, Türk Ceza Kanunu’nda eğitim çalışanlarına yönelik şiddetin ayrı bir suç tipi olarak düzenlenmesi de Türk Eğitim-Sen’in öncelikli taleplerindendir. Daha fazla eğitim şehidi verilmesine müsaade etmemeliyiz!” şeklinde konuştu.
Muzaffer Şensoy