Emek Partisi; işçilere, emeklilere, kamu emekçilerine Temmuz zammının yeterli oranda olabilmesi için sokak afişlemesi yaptı, mücadele çağrısını yineledi.

Emek Partisi Ordu İl Örgütü Emek Komisyonu Başkanı Salim Ekmekçi, emekçilerin sesini duyurmak, Temmuz zammının yaşanabilir seviyede olması için mücadele çağrısını bildiri dağıtımı ve sokak afişlemesiyle devam ettirdiklerini belirterek, “İşçiler, emekliler ve kamu emekçileri için Temmuz ayı ücretlerine-maaşlarına zam yapılma zamanı olduğu için parti olarak talepleri seslendiriyoruz. Bu nedenle bildiriler dağıttık, sokak afişlemesi yaptık. Bunlar da yeterli değil. İşçiler, emekliler, kamu emekçileri sendika farkı gözetmeden birleşik mücadeleyi başlatmalılar. Bu konuda sendikalara da sorumluluk düşüyor.” dedi.

Asgari ücret artmalı

Hükümet yetkililerinin asgari ücret artışı yapmayacaklarını açıklamasının kabul edilemez olduğunu söyleyen Ekmekçi, “Asgari ücrete zam yapmayacaklarını söylüyorlar. İşçiler açlıktan mı ölsünler? Enflasyon almış başını gidiyor, işçilerin alım gücü düştü. Bu nedenle asgari ücretin artması zorunludur. Hem de yaşanabilir olmalı. İşçilerin alım gücünün artması için, şirketlere, holdinglere teşvikler verilmemeli, işçi ücretleri insanca yaşama yetmelidir. Yoksulluk sınırı altında ücret alan işçilerden vergi alınmamalı, zenginlerden servet vergisi alınmalıdır. Adalet böyle sağlanabilir.” dedi.

Emeklilerin mağduriyeti bitirilmeli

Emek Partisi Ordu İl Örgütü Emek Komisyonu Başkanı Salim Ekmekçi, emeklilerin beklentilerini de belirterek, “Emekliler bu kadar mağduriyet yaşamadı. Artık sadaka biçimindeki artışlara son verilmeli. Emekliler arasındaki maaş farklılıkları adaletli hale getirilmeli, en düşük emekli aylığı yaşanabilir seviyeye çıkarılmalı. 10 bin TL sefaletine son verilmeli.” dedi.

Toplu sözleşme sefalet sözleşmesi oldu

Kamu emekçilerinin toplu görüşmelerle belirlenen ücret artışlarının yetersiz olduğunu vurgulayan Ekmekçi, Toplu görüşmeler danışıklı dövüşlere dönüştü. Toplu görüşmeler, al gülüm, ver gülüm hesabıyla imzalandı. Kamu emekçileri bundan memnun değil. Enflasyondaki, yükseliş sadaka artışlarını da eritti. Şimdi toplu görüşmeye sığınarak kamu emekçilerinin mağduriyetini gidermemeyi düşünüyorlar. Kısıntılar emekçilerden değil, sermayeye yapılan kıyaklardan olmalı. Kazanç ve servet vergisi alındığında, sermayeye teşvikler sonlandırıldığında emekçiler mağdur olmaz.” dedi. 

Asgari ücret ve maaş artışları enflasyona neden olmaz

Ekmekçi, maaş artışlarının enflasyona neden olduğu algısı oluşturulmak istendiğini belirterek, “İktidar ve onların yandaşları işçi ve emekçilerin maaşlarındaki ve asgari ücretteki artışların enflasyona neden olduğu iddia ediyorlar. Algı yaratıyorlar. Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de güncel enflasyonun temel nedeni ücret ve bundan kaynaklı talep artışı değil. Bunu sadece emekten yana sosyal bilimciler söylemedi. IMF’nin araştırmacıları bile itiraf etmek zorunda kaldı. Ücret artışının enflasyona etkisini %4,5 olarak ölçtü. Asıl etkenleri ise ithalata bağlı maliyet artışı (%40) ve kârlardaki olağanüstü yükseliş (%45) olarak belirledi. Bu gerçekler dikkate alınarak haklarımızı dillendirmeliyiz, birleşik mücadeleyi büyütmeliyiz.” dedi.

Haber Merkezi