Ordu Hilmi Güler sayesinde 5.5 sene içinde tam anlamıyla Türkiye’nin 2. en büyük köyü oldu. Birincisini Gaziantep merkez ilçe belediye başkanı ikinci kez ulusal televizyonlarda” Gaziantep Türkiye’nin en büyük Köyü’dür”  ifadesini açıkça söyledi. Bende diyorum ki Hilmi Güler muhtar olduktan sonra Ordu bir köydür. İkinci Büyük köydür. Üçüncüsü ise İzmirli vatandaşlar yine TV’ de “ İzmir’imiz bir köy oldu” ifadelerini kullandı.

UKOME, Başkanı Hilmi Güler’dir.  Süleyman Felek Caddesi üzerinde bulunan Jandarma Sosyal Tesisleri Otel ve Lokantasının önüne otopark kararı vermiş, yetmemiş yan binanın önüne de 3 arabalık yine otopark tahsis etmiş. 

Jandarma Sosyal Tesisleri aslında bir ticari işletmedir. Yani vergi mükellefidir. Burada çalışan Erler, Uzman Çavuşlar,  Ast Subay ve Subaylar maaşlarını vatandaşın verdiği vergilerden almaktalar. Demek istiyorum ki vatani görevini yapan Erlerimiz otelin yataklarını düzeltmemeli, odaların temizliğini yapmamalı, aşçılık ve aşçı yamaklığının yanı sıra garsonluk yapmamalı. Uzman Çavuşlar Valelik yapmamalı, burada özel güvenlik olmalı. 

Köyde birçok Otel’in kendine ait otoparkı varken neden Kervansaray oteli gibi birçok otelin önüne otopark yapılmasına izin verilmez. Birde üstüne üstlük şahsıma ait konutumun önüne binalardaki vatandaşın konutunun önü ve esnafın dükkânının önüne 3 araçlık otopark Jandarma Otel’e tahsis edilir. Binalarımızın bizlere araç otoparkı ayrılsın demiyoruz. Bu uygulamadan önce kim boşluk boluysa park ediyordu kimsede rahatsız değildi.

Başımdan geçeni anlatayım, köy dışından geldim evimin önünde boşluk vardı park ettim, bir çokta eşyam vardı. Daha aracımdan inmeden camıma vuran Uzman Çavuş “Buraya park edemezsin, burası jandarmanın araç otoparkıdır” dedi. Bende “ Burası benim evimin önüdür park edebilirim” dedim. İndim aracımdan eşyalarımı konutuma taşıdım. Aracımı ertesi günde çekmedim. Aracım da telefonum camında yazılı, arandım, bir rütbeli sanırım. “Aracınızı durduğu yerden kaldırın bu kısım UKOME tarafından bize tahsis edilmiştir” “kaldırmıyorum buna hakkınız yok” dedim “Polis çağıracağız” dedi “çağırın o zaman” dedim  polis geldi aracımın yanına gittim Trafik polisi gayet kibar bir tarzda “ Ağabey burası onlara ayrılmış tabela asılmış uyarı levhasında da  Otel Müşterisine Aittir yazıyor” diyince aracımı kaldırdım. 

ÖNERİM

Köyümün muhtarı Hilmi Güler sayende Karadeniz’in ilgi görülmeyen yerleşimi olduk. Katma değerli hiçbir projen yok.  Hobilerini geçenlerde dile getirdim yine de getireceğim. Etrafına örülen Demir Kubbe sayesinde köyden habersizsin. Jandarma otel otoparkı için diyorum ki, Jandarma Otel’in Uygunluk sokaktaki duvarına bitişik kaldırımı kaldır. Buraya 3 araç sığar, vatandaşın evinin önünü, dükkânının önünü kullandırma.

İyigün Sokaktan girişin önündeki marketin önünü parktan kurtar, yolu bir senedir açamadınız. Market sahibi partili imiş onun için park yasağına uyulmuyor. Bak muhtarım bu sokaktan giriş yapanlar Osman Paşa caddesine dönünce Fidangör ve ana yola çıkar. İlerleyip düz giderse Çarşamba pazarına ulaşır. Sol istikamete girerse eski Valilik tarafından Selimiye Mahallesi üzerinden Boztepe’ye çıkar, sağ yöne giderse yine Fidangör üzerinden Taşbaşı Mahallesine ve Uzlo deresi yanından Orhaniye köyüne çıkar, bu yol üzerinden tekrar ana yola ulaşır, yine eski yıktığınız 19 Eylül Stadımızın önünden geçerek Araştırma Hastanesine, Ulubey yoluna inilir odadan Devlet Hastanesine ve Ulubey’e ulaşılır. Defalarca yazdım yolu otoparktan kurtaramadınız. Hadi UKOME başkanı olarak bu yolu trafiğe açında görelim. Benim ümidim yok bu projemi gerçekleştireceğine muhtarım.

BİR PROJE MUHTARIMA

Perşembe ilçemizde bulunan sahildeki arazileri devlet kurumlarına vermişsiniz. Yalnız bir gerçek var  ki sahiller vatandaşındır faydalanması engellenemez. Bir ikincisi Vona Otel yıkımı senelerdir gündeme gelse de çalışma yok. Bir üçüncüsünü de Radar Komutanlığı tesisleri işlevsiz vaziyette duruyor. Burası ekonomiye kazandırılmalıdır.

Her zaman yazıyorum açıkça muhtarım Hilmi Güler Ordu köyümü işlevsiz hale getirdi. Kendinde başka fikri olana, proje getirene itibar etmez. Hobisi olan çiftlik hayatına yatırım yapar. 

ORDU İMAR PLANLAMASINDA SINIFTA KALDI

Ordu’nun imar sorunu!.. Yanlış anlaşılmasın Altınordu’nun değil Ordu’nun imar ve kentleşmesi ile alakalı sorunlardan bahsediyorum.

10 sene oldu büyükşehir olalı ancak, üçüncü Dönemine girdiğimiz Büyükşehir Belediyesi yönetiminde ikinci dönemine başlayan Hilmi başkan, pek çok konuda olduğu gibi bu konuda da sınıfta kaldı. Hilmi beyin karnesi maalesef kırıklarla dolu. Zira 31 Mart’ta aldığı karnede 5 yıl önce kendisine destek veren yaklaşık 90 bin vatandaşımızın desteğini çektiğini hep birlikte görmüş olduk.

Gelelim Ordumuzda kronikleşen imar sorununa, Büyükşehir olduğumuz günden bu yana pek çok ilçemizin imar planları revize edildi. Ancak yapılan bu çalışmalar ilçelerimizin hiçbir problemini çözmemiş iken ilimizde ve ilçelerimiz arasında bir imar bütünlüğü de sağlanamadı.  Fatsa’da hala arşa ulaşmaya çalışan gökdelenler meskun ve geleneksel mahallelerimiz arasından yükselirken merkezi hükumet yatay mimari diye feryat figan ediyor. Ülke gündeminden düşmeyen deprem gerçeği ortada iken Ordu’da gerçek manada halka dokunan kentsel dönüşüm projeleri yapılmıyor. Sahil bandımız pek çok alanda işgal altında. Sadece Belde evleri yıkmış olmak kıyıları koruduğumuz anlamına gelmiyor maalesef. Yukarı ilçelerimizde dahi sahil ilçelerimizde olduğu gibi trafik ve otopark problemi özellikle kent merkezlerinde içinden çıkılamaz bir hale doğru gidiyor. Altınordu’nun sürekli mahkeme kararı ile iptal edilen imar planları nedeni ile ilçe milyarlarca liralık ekonomik kayba uğruyor.