CHP Ordu Milletvekili Dr. Mustafa Adıgüzel, Ordu Çevre Derneği, Türkiye Ormancılar Derneği, Ordu Sağlıklı Yaşam ve Eğitim Derneği'nin Ordu Köprübaşı Ceren Özdemir meydanında gerçekleştirdiği "Madene Hayır" konulu basın toplantısında konuştu. CHP İl yönetimi, Aybastı ilçe başkanı Yüksel Kartal, İl kadın kolları başkanı Nilgün Yılmaz, Altınordu kadın kolları başkanı Neslihan Tiryaki, önceki dönem Korgan ilçe başkanı Turhan Ateş’in de katıldığı toplantıda Adıgüzel şunları ifade etti:

Madencilik faaliyetlerinin ülkemize bir getirisi olduğu için hükümet bu madenleri yapıyor algısı tamamen yalandır. Ülkeye bıraktığı %2 ile %5 arasında. Bu oran da teşvikler ve bölgeye verdiği zararla zaten gidiyor. Bu bölgede zaten tarım ve orman alanlarımız oldukça sınırlı. Planlanan yer de dünya mirası listesine girmek üzere olan bir yer. Zaten alelacele yapılmasının nedeni de o listeye girmeden bir an önce madeni açma gayreti.

Bu madenin sahibi olan Rizeli iş adamının geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı ile beraber helikopterle bölgenin üzerinde uçtuğu tespitimiz var.

Bu ülkenin cumhurbaşkanı bu toprağa ihanet eden, bu topraklarda cinayet işleyen insanlarla helikopterle dolaşmak yerine aşağıya inip vatandaşlarla konuşmalıdır. Derneklerimiz, Aybastı'daki gönüllü kardeşlerimiz büyük mücadele veriyor. Hepsinin ellerine yüreklerine sağlık. İyi ki varlar. Nerede bir sıkıntı varsa onları orada görüyorum. Ancak yeterli değil.

Ordu'da başardığımız birçok yer var. Mesela Korgan Çamlı'da vatandaşla askeri karşı karşıya getirdiler. Beni çağırdıklarında gittim rica edip durumu düzelttik. Orada görüşerek durumu düzelttiğimiz vali daha sonra mahkeme o bölgeyi iptal ettiğinde bana dedi ki; bak ne güzel iş yapmışız. Sayın valim dedim ben oraya gitmesem sen orada cinayet işlemiştin. Daha sonra mahkeme bizi haklı gördü ve orayı engelledik.

Vatandaşlarımız, kadınlarımız Çamlı deresine Keş deresine gövdelerini koydular. Ulubey'de doğa katliamı olmasın diye iş adamıyla çiftçisi ve halkıyla dur dediler.

Aybastı'da bu işe dur diyecek olan buranın halkıdır. Durum 100 sene önceden farklı değildir. Amasya Tamimi'nden bugüne 105 sene geçti. Atatürk Amasya'da sadece işgalci kuvvetleri göndermedi, kapitülasyonları, maden ayrıcalıklarını, yabancıların ülkedeki her türlü işgalini kaldırdı. Bunun için şehitler verdik. Bugünkü de bir baret işgalidir. Bu maden firmalarının sermayesinin %99'u yurt dışındadır. O nedenle Amasya Tamimi'ndeki cümleyi tekrarlamak isterim;

Ülkenin ve milletin istiklali tehlikededir. Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararlı kurtaracaktır.

Halkımızı bu çetelere karşı durmaya çağırıyorum.