Adıgüzel, Ordu'nun çeşitli bölgelerinde maden işgalleri ve saldırılarına karşı toplumsal bir mücadele çağrısı yaptı. Özellikle Ünye, Perşembe, Fatsa ve diğer ilçelerdeki maden faaliyetlerine dikkat çekti ve bu konudaki mücadelede tüm Ordu halkının birleşmesini istedi.

Adıgüzel, maden kartellerinin çoğunun yabancı ortaklı olduğunu ve Türkiye'ye ekonomik bir katkı sağlamadığını belirterek, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"NE KOPARSAK KARDIR DİYORLAR"

"Ordu ilimiz doğudan batıya, kuzeyden güneye bir büyük maden saldırısı ve işgali ile karşı karşıya. Seçimlerden önce uyardık ve dedik ki; şu anda sessiz olduklarına bakmayın, köşe başlarına saklandılar seçimlerin geçmesini beklediler. Hepsi ortaya çıkacak ve dört bir yandan saldıracaklar, dedik ve aynen öyle oldu.

Artık gideceklerini de anladılar ne koparsak kardır diyorlar, o hırsla saldırıyorlar.

"BÜYÜK MÜCADELE DEVAM EDİYOR"

İlk olarak Perşembe yaylasına kazmayı vurdular. Mera komisyonunun oy birliğiyle reddetmesine rağmen ısrar edeceklerini bildiğimden bölgeye gittim ve reddedildiğine bakmayın yarın o kararı değiştirirler buraya bu kazmayı vururlar dedim aynen de öyle yaptılar. Şimdi orada büyük bir mücadele devam ediyor.

Ünye'deki alanlarla ilgili ÇED başvurularını arkası arkaya devreye soktular. Her yerden saldırıyorlar.

 Soru önergelerime verilen resmi yanıtlara göre, 19 ilçemizden en büyük tehdit altında olan Ünye ilçemizdir. Arkasından Fatsa geliyor. Sonra Kabadüz, Mesudiye şeklinde devam ediyor. Şu anda arama ve işletme ruhsatı almış maden alanlarının sayısının tam 3 katı da ihale aşamasında var. 100 ruhsatlı 334 ihale aşamasında olmak üzere 400'ün üzerinde... Yani her taraftan Ordu'ya saldırıyorlar.

 Kimse ben AKP'ye oy verdim benim mahalleye gelmezler demesin. En yoğun maden alanı Ünye'de ve büyük çoğunlukla AKP'ye destek verdiğini biliyorsunuz.

"TEŞHİS DOĞRU OLACAK Kİ TEDAVİ DOĞRU OLSUN"

 Bu işe topyekûn karşı çıkmamız gerekir. Hangi partiye oy vermiş olursak olalım bu işin esas sorumlusunun AKP hükümeti, Erdoğan ve Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Hilmi Güler olduğunu bilelim.

Neye karşı mücadele ettiğimizi doğru tanımlayalım. Teşhis doğru olacak ki tedavi doğru olsun. Ordu halkı omuz omuza mücadele etmek zorunda.

 Dün Ünye Üçpınar'daydı bugün Perşembe Soğukpınar'da, yarın Ulubey Akpınar, Gölköy Yuvapınar'da olacaklar.

Dün Fatsa Yukarıtepe'deydi, bugün Gürgentepe'de yarın başka bir tepede olacak.

Bugün sen diğer ilçedeki komşuna yardımcı olmazsan, yarın senin başına geldiğinde yardım alamayacaksın.

Mücadeleyi topyekûn büyüteceğiz. Bugün Perşembe yaylasına omuz vereceğiz.

Ordu halkını bu maden kartellerine karşı durmaya çağırıyorum.

Mesele 100 sene önceki durumdan farklı değil. Bu kartellerin tamamı yabancı ortaklı. Para tamamen yabancılara gidiyor. Türkiye'ye hiçbir ekonomik katkısı yok.

"ÜLKEMİZ 5 KURUŞ KAZANMIYOR"

 Asla bu madenlerden ülkemiz bir şeyler kazanıyor diye düşünmeyin, beş kuruş kazanmıyor.

 Türkiye'yi yabancı maden kartellerine peşkeş çekiyorlar. 100 sene önce postal işgali altındaydık. Bugün baret ve palet işgali altındayız.

 100 sene önce olduğu gibi yine milletin istiklalini milletin azim ve kararı kurtaracaktır.

 Tüm Ordu halkını topyekûn omuz omuza göğüs göğüse mücadeleye çağırıyorum." dedi. BAHAR BALCI