Emekli Öğretmen Süleyman Erkan, Karadeniz’i Ankara’ya ulaştıracak en kısa Hızlı Tren mesafesinin Ordu’nun Ünye ilçesi olduğunu belirterek önerisinin projelendirilmesi için bölgeyi il il gezerek kamuoyu oluşturmaya çalışıyor.

Yüksek Hızlı Tren proje önerisinde Ünye’nin daha ekonomik ve hızlı bir ulaşıma vesile olacağını ifade eden Tokatlı Emekli Öğretmen Süleyman Erkan (67); “Sorkun, Zile, Turhal, Tokat arası 160 kilometre mesafededir. Tokat, Niksar, Akkuş, Ünye arası ise 150 kilometredir. Topladığımız zaman Yüksek Hızlı Tren Hattına 310 kilometre mesafededir. Yüksek Hızlı Tren Hattına ulaştığımızda Karadeniz’i Başkent Ankara’ya bağlamamız, 2.5-3 saatlik bir mesafede olacaktır” dedi.

Bu projenin gerçekleşmesiyle Karadeniz’de sosyal, kültürel ve ekonomik gelişime katkı verileceğini de vurgulayan Süleyman Erkan, şöyle devam etti; “Bu çalışmayı devlet projelendirdiğinde Ünye Çimento Fabrikasının arasından birkaç viyadük ve tünelle Niksar’a ulaşılması mümkündür. Böylece 150 kilometrelik mesafe de Niksar’a 100 kilometreye düşecektir. Niksar-Sorhun arasındaki engebeli ve dağlık fazla bir yolun olmayışı bu bölgeye Yüksek Hızlı Trenin gelişini rahatlıkla sağlayacaktır. Ordu, Samsun arasında bulunan Ünye, insanların Orta Karadeniz’e, Ankara’ya 2.5-3 saat gibi kısa bir sürede ulaşması ekonomik, sosyal, kültürel bakımdan bu bölgenin ve ülkenin kalkınmasına yararlı olacaktır. Bu yüzden Ordu’da bulunan 6 milletvekilimiz, Tokat’ta bulunan 5 milletvekillerimiz siyasi görüşleri ne olursa olsun bir araya gelerek Yüksek Hızlı Tren Hattının Ünye’ye getirilmesi, bu bölgenin hareketliliğini ve canlılığını, turizm, sanayi ve ekonomik bakımdan büyük katkılar sağlayacaktır. Tabiat güzelliğiyle, deniziyle, doğasıyla cennet olan bu bölgenin tüm dünyaya açılmasının ana sebeplerinden birisi de Yüksek Hızlı Tren olacaktır.”

Günümüzde zamanın çok büyük önemi olduğunun altını çizen Süleyman Erkan, demiryolu ulaşımının doğaya da büyük katkı sağlayacağını belirterek sözlerini şöyle tamamladı; “Bir başka deyişle motorlu taşıtların karayollarından azalması ülkemizin ekolojisine ve ekonomisine de büyük katkılar sağlayacaktır. Bu bakımdan siyasi farklılıklara bakılmaksızın konu milli bir mesele olarak ele alınmalı, bu bölgeyi seven her insan bu görüş ve düşünceye katkıda bulunmalıdır. 310 kilometrelik mesafenin viyadük ve tünellerle yapılması durumunda mesafenin 250 kilometreye kadar düşmesine katkı verecektir.  1800’lü yıllarda Avrupa’da ve Asya’da raylı sistemin başladığını ve bugün halen raylı sistemlerle ulaşımların yapıldığı bilinmektedir. Kalkınmanın ana temellerinden birisi raylı sistemler ve deniz yollarının dikkatlice ele alınarak insanların yararına uygulanması isabetli olacaktır.”

HABER: Mehmet Emin Danış