- 16:04 Diyarbakır anneleri evlatlarının yolunu gözlüyor
- 16:01 12 bin polis alımı başladı
- 15:58 Kış lastiği uygulaması 1 Aralık'ta başlayacak
- 15:41 71 Yaşındaki Akın, Yüksek Lisans Hedefliyor
- 15:36 Sosyal Hizmet Merkezi'nden Eğitim Faaliyetleri
- 15:34 EV KULLANILMAZ HALE GELDİ
- 15:35 5 yıl sonra bir ilk!
- 15:18 Lokantadan hırsızlık yapan şüpheli tutuklandı
- 15:18 Merkez Bankası, politika faizini yüzde 50'de sabit bıraktı
- 15:06 UCM: Netanyahu için tutuklama emri çıkardı
- 15:01 2024’ün kelimesi “manifest” oldu
- 14:53 En sinirli ülkeler listesi açıklandı!
- 14:42 Fatsa Belediyesi Hizmet ve Projeleriyle Şehri Geliştiriyor
- 14:33 Büyükşehir ve Dünya Bankası İş Birliğiyle Tarıma Destek
- 14:33 Ordulu Kerim Aydemir’e “En İyi Yönetmen” Ödülü
Fındık Fiyatı
KAYYUMA HAYIR!
Cumhuriyet’in 101. yıldönümünden bir gün sonra yapılan kayyum atamaları ile halkın iradesine darbe vurulduğunu vurgulayan Uzun, AKP-MHP iktidarını eleştirerek hukukun, anayasanın ve yargı kararlarının hiçe sayıldığını belirtti.
Uzun Açıklamasında; "Tüm ülke, Cumhuriyetin ilanın 101. Yıldönümünden hemen bir gün sonra yine bir kayyum operasyonu ile uyanmıştır. Böylece kamuoyu mevcut AKP-MHP iktidar bloğunun kendisini halkın iradesinin, hukukun, anayasanın ve yargı kararlarının üzerinde gördüğüne bir kez daha tanık olmuştur.
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer bir şafak operasyonu ile gözaltına alınmış, henüz hâkim kararı dahi açıklamadan sosyal medya üzerinden Özer’in yerine İstanbul Vali yardımcısının kayyum olarak atandı. Yetmedi yeni kayyum atamaları yapıldı. Mardin, Batman, Halfeti Belediyelerine de kayyum atandı. Böylece Hakkari’den sonra kayyum atamaları serileşti.
Türkiye daha önce defalarca sahnelenen bu oyunun yönetmenini, yapımcısını, aktörlerini çok iyi tanımaktadır.
Plan çok önceden kurulmuştur.
Bilindiği üzere 31 Mart yerel seçimlerinde, kayyum ataman beş yerde de halkın büyük çoğunlukla seçtiği belediyelere kayyum atanıyor. Tek adam yönetimi yeni bir oyun peşinde. Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer yapay gerekçelerle tutuklanırken diğer belediye başkanlarına soruşturma da açılmamıştır.
Kayyum atamaları daha önceki kayyum atamalarını aklımıza getiriyor. Halkın iradesi gasp edilmeye başlandı. Açlık ve yoksulluk gün gün artarken halkın demokratik mevzileri de ortadan kaldırılmaya devam ediliyor. Cumhur İttifakı İktidarı kendinden olmayanları hedefe koyarak nefes dahi aldırmak istemiyor.
Defalarca yaşadığımız kayyum atamalarında ortaya çıkan vahim tablo ortadadır. Halkın iradesi gasp edilirken dokunamadıkları şehirleri rant alanına çevirmek istiyorlar.
Belediyelere atanan kayyumlar en temel hukuk normlarını ayaklar altına almış, kendilerini, denetimden, hukuki ve ahlaki kurallardan azade görmüşlerdir. Dolayısıyla atandıkları yerel yönetimleri yolsuzlukların, şatafatın, boşaltılan kasaların, jakuzili odaların üssü haline getirmişler, geriye dağ gibi büyüyen borçlar bırakmışlardır.
Kayyum dönemlerinde yerel yönetim emekçilerinin sendikal hakları yok sayılmış, imzalanan toplu sözleşmeler iptal edilmiş, görevden alma, sürgün, mobbing, sendikal ayrımcılık, angarya ve keyfi çalıştırma rutin hale getirilmiştir.
Kayyum atanan belediyeler partili çalışanlarla doldurulmuş, parti yöneticilerine çalışmadıkları halde ödemeler yapılmış, yandaşlara ihale kıyakları yapılması olağan hale gelmiştir.
Oysa halk 31 Mart 2024 tarihinde yapılan yerel seçimlerde sadece belediye yöneticilerini seçmemiş aynı zamanda kayyum atanan yerlerde yüksek oy oranlarıyla kayyum politikalarını kabul etmediğini de göstermiştir.
Buna rağmen 31 Mart seçim sonuçlarını hazmedemeyen AKP-MHP iktidar yine kayyum politikasına sarılmıştır. Gazeteciler gözaltına alınıyor. Yetmemiş çeşitli illerde keyfi gözaltılar yaşanmıştır. En son Antalya’da 1 Mayıs mitingi paylaşımları gerekçe gösterilerek KESK ve Sol Partili toplan 12 arkadaşımız gözaltına alınmış sonra da serbest bırakılmıştır. Bu yıldırma ve korkutma politikası tutmayacaktır.
Nisan ayı başında yaşanan Van’a kayyum atama girişimi Van’dan İstanbul’a iradesine sahip çıkan halkın direnişi işe püskürtülmüştür. Haziran başında ise bu kez Hakkâri Belediyesi hedefe konulmuştur. Belediye Eşbaşkanı daha önceden var olan dosyası gerekçe gösterilerek, bizzat İçişleri Bakanı tarafından “Mahkeme kararını bekleyemezdik” denilerek alelacele tutuklanmış, yerine kayyum atanmıştır. Şimdi de Esenyurt, Mardin, Batman ve Halfeti Belediyelerine kayyum atandı.
Bir kez daha altını çiziyoruz. Demokrasinin varlığının temel koşulu halk iradesine saygı duymaktır, aksi her türlü karar veya müdahale halkın demokratik iradesinin gasp edilmesi anlamına gelmektedir.
Dolayısıyla bu son girişim sadece bir muhalefet belediyesine değil, farklılıklarına rağmen iktidarın insan ve doğa karşıtı rantçı belediyecilik anlayışı karşısında birleşmekten, halkın iradesinden, demokrasiden, barıştan ve emekten yana olan herkese verilmiş bir gözdağıdır.
Ordu Demokrasi Platformu olarak bir kez daha çağrıda bulunuyoruz; halk iradesine vurulan bu darbeden derhal vazgeçilmelidir. Hukuk dışı yollarla, baskı ve zor yöntemleriyle halkın iradesinin gasp edilmesine son verilmelidir. Seçilmiş Esenyurt Belediye Başkanı serbest bırakılarak derhal görevine iade edilmelidir. Mardin, Batman, Halfeti Belediyelerine atanan kayyumlar geri çekilmelidir" dedi.
Duygu Baş Kurucu