Tahıl Pazarı Meydanı’nda yapılan açıklamayı Dönem Sözcüsü Yasin Uzun yaptı. Uzun, “Aralık ayı ekonomik olarak yaşam biçimimizin belirlendiği bir ay olma özelliğini taşıyor. Mevsim olarak kış ayımızı da karakışa çevirmemeleri için sesimizi yükseltmemiz gerekiyor. Asgari ücret ve bütçe görüşmelerinin yapıldığı günümüzde birleşerek, mücadele ederek hem asgari ücretin hem de bütçenin biz işçiler, emekliler, kamu emekçileri, esnaf ve üretici köylülerin lehine olması için sesimizi yükseltiyoruz.” diyerek başladığı basın açıklamasına yoksulluğa teslim olmayacağız vurgusu yaptı.

Asgari Ücreti Belirleme Komisyonu işçileri temsil etmiyor

Asgari Ücreti Belirleme Komisyonu’nda işçiler lehine karar çıkmadığına dikkat çeken Uzun, “Dün Asgari Ücret Belirleme Komisyonu ilk toplantısını yaptı. İktidarın ve sermaye gruplarının neler asgari ücret istediklerini biliyoruz.  Yüzde 17-25 artışla işçileri açlığa mahkum etmeye devam ediyorlar. Yüzde 17-25 diyerek komisyon tartışmalarında da 5 puan artış daha vermeyi sözde kabul edecekler. Asgari ücretin 25-30 bin arasında olması yeter mi? 2024 enflasyonu ortada, asgari ücret artışından sonraki enflasyonla yapılan artış anında erimeye başlayacak. O nedenle bizler asgari ücretin yoksulluk sınırı üzerinde olmasının zorunluluk olduğunu bir kez daha vurguluyoruz.” dedi.

Vergileri işçi ve emekçiler ödüyor

Bütçe görüşmelerinde vergi yükünün halka yüklendiğini belirten Uzun, “Yine aralık ayı gelecek yılın bütçesinde bir yıl boyunda gelirin ve giderin paylaştırılması yapılacak. Komisyonlardaki tartışmalar da gösterdi ki, Cumhur İttifakı, vergiyi halkın sırtına yıkarken, teşvik ve vergi aflarıyla sermayeye destek olamaya devam edecek. Kabul etmiyoruz. Bütçe görüşmelerinde işçiler, kamu emekçileri, emekliler, küçük esnaf, üretici köylüler olarak payımızı istiyoruz. Kadınlara, gençlere, engelliler özel kaynaklar ayrılmasının zorunluluğunu yeniden yeniden vurguluyoruz.

Dolaylı vergiler kaldırılmalıdır. Tükettiğimiz ürünlerdeki dolaylı vergiler en büyük payı oluşturuyor. Kazançtan vergi temel alınması gerekirken iktidar, hazırladığı bütçede sermayeye vergi affını ve teşvikleri öne çıkarmış. Yani bu bütçe, halka açlık ve yoksulluk, sermaye gruplarına zenginliklerine zenginlik katma bütçesi.” dedi.