- 17:33 Fındık Üreticileri Kokarca’ya Karşı Seferber Oluyor
- 17:20 Uyuşturucu operasyonlarında yakalanan 4 kişi tutuklandı
- 17:17 "Ailemle Eğitim Yolculuğum" projesi
- 17:16 Türkiye'nin rakipleri yarın belli olacak
- 17:14 Başkan Tavlı, Halk Günü’nde Vatandaşlarla Buluştu
- 17:14 Trendyol Süper Lig'de 16. haftanın perdesi açılıyor
- 17:14 Şeniz Eyigün, AK Parti Ordu Kadın Kolları Başkanı Oldu
- 17:13 Şenol Güneş, "felsefesini" anlattı
- 17:03 Gürgentepe'de Narin Çocuk Oyun Evi Açıldı!
- 16:59 Başçiftlik'te kar yağışı etkili oldu
- 16:56 İnşaatta çökme meydana geldi
- 16:53 Galatasaray, Avrupa'da 324. kez sahne alacak
- 16:50 “Ailece Camideyiz” Etkinliğine Yoğun Katılım
- 16:49 Miniklerden Müftüye Ziyaret
- 16:48 Polis Şeyda Yılmaz'ı şehit eden sanık hakim karşısında
Fındık Fiyatı
Fındık Üreticileri Kokarca’ya Karşı Seferber Oluyor
Tavlı, DSİ 7. Bölge Müdürlüğü'nde düzenlenen "Kahverengi kokarca ile mücadele eylem planı" toplantısında, kahverengi kokarcanın tarımsal üretimde önemli ölçüde kayıplara neden olduğuna işaret etti.Kahverengi kokarcanın tahripkar, istilacı ve polifag (çok çeşitli bitkileri yiyen) bir zararlı olduğuna dikkati çeken Tavlı, "Başta fındık olmak üzere elma, armut, turunçgiller, kivi, şeftali, ceviz, Trabzon hurması, mısır, fasulye, domates, biber, patlıcan, incir, çeltik, soya fasulyesi gibi ekonomik değeri olan birçok ürün için verim ve kalite kaybı riski oluşturmaktadır. Dünyada ve ülkemizde önemli bir tarım ve kent zararlısı olarak kabul gören kahverengi kokarca uzun bir periyotta beslenme ve üreme faaliyetlerine devam etmektedir." dedi.
Tavlı, Samsun'da 1 milyon 249 bin 679 dekar alanda, yaklaşık 50 bin civarında üreticinin fındık tarımı yaptığını hatırlatarak, şöyle devam etti:
"Samsun'da fındık önemli bir geçim kaynağıdır. Fındığın en önemli zararlısı olan kahverengi kokarcanın mücadelesi, ülkemiz, bölgemiz ve Türkiye'de fındık üretiminde 2. sırada yer alan kentimiz ekonomisi açısından önem arz etmektedir. Kahverengi kokarca ekonomik değerleri olan birçok ürün başta olan üzere onların verim ve kalite kaybına yol açan bir zararlıdır. 2024 yılında bu konuda gerek kimyasal, gerek biyolojik mücadelelerle ilgili akredite ilaçlarla onaylandıktan sonra sahada daha etkili mücadele edildi. Tabii bu kahverengi kokarca Samsun'da 2017-18-19 yılından itibaren artarak çoğalmaya başladı. Zararın inşallah zirvesi 2024 yılı olur. Bundan sonra yapacağımız bütün etkin mücadeleyle bu zararlıyı yok edeceğiz, imha edeceğiz. Bu zararlının sebze ve meyveye zarar olduğunu biliyoruz. Şu anda yapılan çalışmalarda insan sağlığına zararlı etiketleriyle ilgili bir tespit yapılamadı ama bu konuda da tedbirli olmamız lazım. Bu tür zararlıları yerinde, kaynağında yok etmemiz, etkisiz hale getirmemiz önemlidir."
"Topyekun bir mücadele olduğu anda bizim yok edemeyeceğimiz hiçbir zararlı yok"
Kahverengi kokarcanın hızla üreyen bir zararlı olduğunu belirten Tavlı, "Bu kahverengi kokarca değdiği yere bile zarar veriyor, öyle bir özelliği var. Ürüne verdiği zarar sonrasında da ortaya çıkabilmekte ya da daha da derinleşmektedir. Ürüne verdiği ekonomik zararın yanı sıra bir taraftan da tadını da bozuyor. Tabii bu yapacağımız çalışmalarda sadece bundan sonra eğitim toplantıları diğer teknik modellerin dışarısında hem Sağlık Bakanlığımız hem Tarım Bakanlığımız tarafından onaylanmış bitkisel biyosidal dedikleri ilaçlarla mücadeleyi etkinleştireceğiz. Böyle topyekun bir mücadele olduğu anda bizim yok edemeyeceğimiz hiçbir zararlı yok. Bizim çiftçimizin bu tür zararlılarla mücadele konusunda deneyimli ve tecrübelidir." ifadesini kullandı.
Tavlı, kahverengi kokarca ile mücadelenin hafife alınmaması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Bunu biraz daha ciddiye alır, hafife almadan yok etmemiz gereken, imha etmemiz gereken bir zararlı olarak algıladığımızda inşallah hiç durmadan 7 gün 24 saat sürekli bu zararlıyla mücadele edersek, çiftçimizi de korumuş oluruz. Ülkemizin ticari anlamda da ekonomik kayba uğramaması için bu mücadeleye birlikte destek olmuş oluruz. Bu konuda 30 bin üreticimiz eğitilmiş ve bilgilendirici çalışmalar yapılmıştır. Artık sahada etkin mücadele etme zamanıdır. Tabii yoğun bir kar yağışı oldu. Şimdi bu zararlı kışlaklarda havalar soğuk gittiği için bu mücadeleleri kışlaklarda yapmamız lazım. Metruk binalarda, çatı katlarında, her yerde kendine uygun sıcak bir alan bulduğunda orada yuvalanıyor, kendini koruma altına alıyor. İlkbaharla birlikte üremeye geçmek ve yaşamına devam etmek için bizim kullanmadığımız boşluk alanları kullanmaya çalışıyor. Burada da biyosidal ürünlerle yani ilaçla mücadele önem arz etmektedir."AA