Gazze'de can kaybı 45 bin 259'a yükseldi

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ne 443 gündür sürdürdüğü saldırılara ilişkin bilgi verildi.

İsrail ordusunun son 24 saatte Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde gerçekleştirdiği "4 katliamda" 32 kişinin hayatını kaybettiği, 54 kişinin yaralandığı belirtildi.

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının 45 bin 259'a, yaralı sayısının da 107 bin 627'ye yükseldiği kaydedildi.

Açıklamada ayrıca hâlâ enkaz altında ve yol kenarlarında ölülerin bulunduğu ancak İsrail güçlerinin engellemesi nedeniyle sağlık ekipleri ile sivil savunma görevlilerinin cenazelere ulaşamadığı yinelendi.

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ndeki son saldırılarında 17 Filistinli öldü

Sağlık kaynaklarından alınan bilgiye göre, Gazze kentinin orta kesimindeki Derec Mahallesi'nde yerinden edilen Filistinlilerin kaldığı Musa bin Nuseyr Okulu, İsrail'in hava saldırısına maruz kaldı.

Saldırı sonucunda aralarında iki kadın ve çocukların da bulunduğu 8 Filistinli sivil yaşamını yitirdi.

Görgü tanıkları, İsrail savaş uçaklarının okulun bahçesinde kurulmuş yerinden edilmiş Filistinlilere ait çadırları hedef aldığını, saldırı sonucu çıkan yangında birçok çadırın yandığını, okula ait binaların da zarar gördüğünü aktardı.

İsrail ordusunun, Gazze kentinin güneyindeki Zeytun Mahallesi'nin güney kesimlerine yoğun topçu saldırılarında bulundu. İsrail askeri araçlarından açılan ateşin yanı sıra, bölgeye duman bombaları da fırlatıldı.

Sağlık kaynakları, İsrail'in Cela Caddesi'ndeki bir aracı hedef aldığı saldırıda 4 kişinin öldüğünü ve yaralananların olduğunu aktardı.

Han Yunus kentinin orta kesimindeki bir apartman dairesine İsrail helikopterleri tarafından düzenlenen saldırıda ise bir Filistinli çiftin hayatını kaybettiği, enkaz altında kalanların olduğu ve arama kurtarma çalışmalarının sürdürüldüğü belirtildi.

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinin doğusundaki bölgelerde de İsrail hava saldırıları devam ediyor. Hava bombardımanları sonucu kimlikleri bilinmeyen 3 kişinin öldüğü kaydedildi.

İsrail'in Cibaliya Kampı'na saldırısında 4'ü çocuk 5 Filistinli hayatını kaybetti

İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliya Mülteci Kampı'nda sivillerin bir arada olduğu bir gruba saldırısında 4'ü çocuk 5 Filistinli yaşamını yitirirken, 5 kişinin de ağır yaralandığı bildirildi.

Görgü tanıklarının AA muhabirine verdiği bilgiye göre, İsrail ordusu Cibaliya Mülteci Kampı'nda sivillerin bir arada olduğu topluluğu bombaladı.

Saldırıda 4'ü çocuk 5 kişi hayatını kaybetti, 5 kişi de ağır şekilde yaralandı.

Öte yandan Avde Hastanesi'nden yapılan açıklamada, İsrail ordusunun Şeyh Zayid bölgesinde patlayıcı yüklü robotlarla düzenlediği saldırıda 5 kişinin yaralandığı kaydedildi.

İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimlerine düzenlediği saldırıda 2 kişi öldü

İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimlerine düzenlediği saldırılarda 2 kişinin öldüğü, 23 kişinin yaralandığı bildirildi.

Sağlık kaynaklarından alınan bilgiye göre, İsrail ordusuna ait savaş uçakları, Gazze Şeridi'nin merkezinde yer alan El-Bureyc Mülteci Kampı'nın 3. Bloğunda bir grup sivilin toplandığı alanı bombaladı.

Kaynaklar, saldırıda 2 kişinin öldüğünü, 7 kişinin yaralandığını belirtti.

Gazze'nin orta kesimlerindeki El-Avde Hastanesinden yapılan açıklamada ise İsrail ordusunun Nusayrat Mülteci Kampı'nda sığınmacıların kaldığı bir okulun bahçesine Quadcopter tipi drondan ateşlenen bomba ile saldırı düzenlediği ve 16 kişinin yaralandığı kaydedildi.

Gazze'nin kuzeyindeki Filistinliler, başıboş köpeklerin sokaklardaki cenazeleri parçalamasını çaresizlikle izliyor

İsrail'in kuşatması altında bulunan Gazze'nin kuzeyinde insanlar, 80 günü aşkın süredir "etnik temizlik, ölüm ve açlıkla" karşı karşıya.

Hareket halindeki her bir cismi hedef alan İsrail ordusu, bölgede sağlık ekiplerinin ölü ve yaralıları tahliye etmesine izin vermiyor. Bu nedenle İsrail'in yoğun bombardıman altına tuttuğu kuzey bölgelerdeki çoğu cadde ve sokakların öldürülen Filistinlilerin cansız bedenleriyle dolu olduğu ifade ediliyor.

İsrail'in yoğun saldırılar düzenlediği Kemal Advan Hastanesi yakınlarında mahsur kalan siviller de pencerelerden baktıklarında, sokak köpeklerinin cenazeleri parçaladığına çaresizlikle şahitlik ettiklerini, abluka ve saldırılar nedeniyle dışarıya çıkıp bu korkunç duruma müdahale edemediklerini ifade ediyor.

Gazzelilere göre, başıboş köpeklerin cenazeleri parçalaması bölgede yaşanan insani trajedinin geldiği noktayı gözler önüne seriyor.

Dehşet verici görüntülere şahit oluyoruz

Kemal Advan Hastanesi'nde mahsur kalan Yesri Ebu el-Cebin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Neredeyse her gün pencereden baktığımda başıboş köpeklerin şehitlerin naaşını parçaladığını görüyorum." dedi.

Dehşet verici görüntülere şahit olduklarını ifade eden Cebin, büyük bir korku yaşadıklarını belirterek, "En acısı ise ne ben ne başkası dışarıya çıkıp bu köpekleri cenazelerden uzaklaştırabiliyoruz. Ne yazık ki ölülerimizi kefenleyip defnedemiyoruz." diye konuştu.

Cebin, başıboş köpeklerin Gazze'nin kuzeyinde yiyecek başka bir şey bulamadıkları için cadde ve sokaklarda biriken şehit naaşlarını parçaladığını ve bunlarla beslendiğini belirterek, "İsrail'in uluslararası işbirliği altında bize karşı işlediği suçlarını belgelemek için köpeklerin, cenazeleri parçaladığı anların fotoğrafını çekiyorum." ifadesini kullandı.

Parçalanan cansız bedenlerden geriye kemikten başka bir şey kalmıyor

Beyt Lahiya beldesinden İhab Gaben de benzer görüntülere kendisinin de tanık olduğunu ifade ederek, "Yaşananlar karşısında tüylerimiz diken diken oluyor. Şehit naaşları, kelimelerle anlatılmayacak kadar korkunç sahnelere maruz kalıyor." dedi.

İsrail ordusunun öldürdüğü Filistinlilerin cansız bedenlerinin sokaklarda biriktiğini kaydeden Gaben, "Bazen hedef alınan bölgelere günler sonra ulaşabiliyoruz, köpeklerin parçaladıkları cansız bedenlerden geriye kemikten başka bir şey kalmadığını görüyoruz." ifadesini kullandı.

Gaben, Gazze Şeridi'nde "hiçbir insanın dayanamayacağı korkunç manzaralarla" karşılaştıklarını anlatarak, "Yaşadıklarımız karşısında tüm dünya artık harekete geçmeli. Eğer ABD ve batı ülkelerinin, işgal güçleriyle dayanışması olmasaydı bu duruma gelmezdik." diye konuştu.

Gazze'de insanlık onuru ayaklar altında

Gazze Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal da İsrail ordusunun, hem semavi dinlerin emirlerine hem de uluslararası hukuka aykırı bir şekilde hareket ederek, sivil savunma ekiplerinin, Gazze'nin kuzeyinde hedef alınan bölgelere ulaşmalarını engellediğini söyledi.

Basal, acıkan başıboş köpeklerin sokaklara yığılan cansız bedenleri İsrail askerlerinin gözleri önünde parçaladığını kaydetti.

İsrail ordusunun çekildiği bölgelere giren Sivil Savunma çalışanlarının tuttuğu raporlar ve ifadelerine değinen Basal, bazı naaşları iskelet halinde bulduklarını, bazı naaşları ise köpekler parçalarken gördüklerini anlattı.

Basal, uluslararası sözleşmeler ve normlar gereğince ölü bedenlerin korunması gerektiğini ve hayatını kaybedenlerin ailelerinin bilgi alma hakkı olduğunu hatırlatarak, Gazze'de yaşananların uluslararası hukuka tümüyle aykırı olduğunu vurguladı.

"İsrail güçlerinin işlediği katliamlar karşısında Gazze'de insanlık onuru ayaklar altında. Dördüncü Cenevre Sözleşmesine taraf ülkeler acilen harekete geçmeli." diyen Basal, uluslararası hukuk gereğince İsrail'in, yükümlülüklerine bağlı kalmaya zorlanması çağrısında bulundu.

Basal ayrıca Gazze Şeridi'ndeki sivil savunma ekiplerinin uluslararası protokoller gereğince çatışma bölgelerinde serbestçe hareket etmesine ve sokak kenarlarındaki cenazelerin kaldırılmasına izin verilmesini istedi.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin kuzeyi başta olmak üzere pek çok bölge için sık sık "tahliye emirleri" yayımlayarak bölgedeki Filistinlileri zorla yerinden ediyor. İsrail’in özellikle kuzeyi için yayımladığı tahliye emirleriyle “Generallerin Planı” olarak nitelenen planı uygulamaya çalıştığı yorumları yapılıyor.

"Generaller Planı" adını taşıyan bu plan, Filistinlileri, Gazze Şeridi'nin kuzeyinden tehcir etmeyi, ardından bölgenin kuşatılması, gıda, yakıt ve temiz su girmesine izin verilmemesini öngörüyor.

Bu durumda silahlı direnişçilerin "ölüm ya da teslim olma" arasında tercihe zorlanması, bölgeyi terk etmeyen veya terk edemeyen Filistinlilere de "düşman unsur olarak muamele edilmesini" içeriyor. AA

Haber Yorumları ( 0 Adet)

Bu Habere Yorum Yapılmamış.

Son Haberler

Adınız
E-mail Adresiniz

Güvenlik Kodu