21 Ocak’ta Bolu Kartalkaya’da bulunan Grand Kartal Otel’de çıkan yangın, 79 kişinin ölümüne ve 51 kişinin yaralanmasına sebep oldu. Felaketin ardından yangının çıkış nedenine dair soruşturma devam ederken, uzmanlar olayın arkasında sermayenin kâr hırsı ve denetim mekanizmalarının zayıflatılmasını işaret ediyor.

"Denetimlerin Zayıflatılması Tehlikeyi Büyüttü"
Yangının ardından yapılan incelemelerde, otelin yapı güvenliği ve yangın koruma sistemlerindeki ciddi eksiklikler dikkat çekti. 2012 yılında "Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik"te yapılan değişiklikle, özel yapıların mahalli itfaiye teşkilatı tarafından denetlenmesi zorunluluğunun kaldırıldığı ortaya çıktı. Bu değişiklik, inşaat ve turizm sektörlerinin maliyetlerini azaltma talepleri doğrultusunda yapılmıştı.

Yangın güvenliği düzenlemelerinin bu şekilde zayıflatılması, Türkiye’yi Avrupa’da itfaiye denetimi gerektirmeyen tek ülke konumuna getirdi. Bu durum, Türkiye’nin iş kazaları ve yapı güvenliği konularında lider olduğu olumsuz tabloyu daha da ağırlaştırıyor.

"Turizm Bakanı'nın Çıkar Çatışması Sorgulanıyor"
Turizm ve Kültür Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un, bizzat turizm işletmeleri sahibi bir sermayedar olması ve bu işletmelere yeterlilik belgelerini veren kurumun başında bulunması eleştirilerin odağında. THTM (Tüm Halk İçin Toplumcu Mücadele) Yürütme Kurulu, bu yapısal çarpıklığın, denetimlerin etkin şekilde uygulanmasının önündeki en büyük engellerden biri olduğunu vurguluyor.

"Sansür ve Şeffaflık Eksikliği"
Yangın sırasında ve sonrasında, ölü ve yaralı sayılarının resmi açıklamalarla örtüşmediği iddia ediliyor. Olayın ardından AKP yönetimi ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, kazayla ilgili haberleri sansürlemek ve kamuoyunu eksik bilgilendirmekle suçlanıyor.

"Kâr Hırsı Cinayet Gibi Kazalara Yol Açıyor"
THTM Yürütme Kurulu, sermaye odaklı politikaların halkın yaşamını hiçe saydığını ve bu tür felaketlerin, yapı denetimindeki sistematik eksiklikler nedeniyle kaçınılmaz hale geldiğini belirtti. "Tüm Cumhuriyetçi güçleri, bu anlayışa karşı birlik olmaya ve mücadeleye çağırıyoruz," ifadeleriyle yapılan açıklamada, halkın güvenle yaşayabileceği bir ülke inşa etmenin önemi vurgulandı.

Ne Yapılmalı?
Uzmanlar, yangın güvenliği konusunda ciddi düzenlemeler yapılması ve denetim mekanizmalarının şeffaf hale getirilmesi gerektiğini söylüyor. Ayrıca, çıkar çatışmalarını önlemek için turizm ve inşaat sektöründeki kamu görevlerinde bulunan isimlerin bağımsızlığının sağlanması çağrısında bulunuluyor.

Bu felaket, sermaye düzeninin halk güvenliğine verdiği zararın çarpıcı bir örneği olarak hafızalarda yer edecek gibi görünüyor.

Mehmet Göztepe