Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2023 verilerine göre, ülkemizdeki ölüm nedenlerinin %15,2’si kansere bağlı. Uzmanlar, küresel kanser vakalarının 2040 yılına kadar %47 artarak 28,4 milyona ulaşacağını öngörüyor.

Kanser Riskini Artıran Faktörler
İstanbul Rumeli Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Şule İnci, kanserin görülme sıklığının bireyin yaşam alışkanlıkları, genetik faktörler ve çevresel etkenlere bağlı olarak değiştiğini belirtiyor. İnci, obezite, hareketsiz yaşam, sağlıksız beslenme, radyasyon ve toksinlere maruz kalma gibi faktörlerin kanser riskini artırdığını vurguladı.

Sağlıksız beslenme, özellikle işlenmiş ve tütsülenmiş gıdalar, ağır metal içeren yiyecekler ve yanlış pişirme yöntemleri, sadece kanser riskini artırmakla kalmıyor, bağışıklık sistemini de zayıflatıyor. Dr. İnci, “Doğal ve sağlıklı gıdalarla beslenmek, kanser riskini azaltmada kritik bir rol oynar,” dedi.

Erken Teşhis ve Farkındalık Hayat Kurtarıyor
Erken teşhis, kanserle mücadelede hayati bir önem taşıyor. Dr. İnci, “Kanserin erken teşhis edilmesi, tedaviye zamanında başlanmasını sağlar ve hastaların iyileşme şansını artırır,” diyerek farkındalığın artırılmasının önemine dikkat çekti.

Sağlıklı Yaşam Alışkanlıkları Şart
Kanserle mücadelede sağlıklı beslenme, düzenli fiziksel aktivite, tütün ürünlerinden uzak durma ve düzenli sağlık kontrolleri gibi alışkanlıklar büyük önem taşıyor. Dr. İnci, toplumun bilinçlendirilmesi ve sağlıklı yaşam tarzının benimsenmesi gerektiğini vurguladı.

Kanserle mücadelede en etkili yol, önlenebilir riskleri azaltmak ve erken teşhisle hastalığın kontrol altına alınmasını sağlamaktır.

Şeyma YILMAZ