Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Barış Erdoğan, afet eğitiminin önemine dikkat çekerek, sosyal dayanışma ağlarının güçlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Prof. Dr. Erdoğan, depremlerin toplumları zengin, fakir veya dini inançlarına bakmaksızın aynı şekilde etkilediğini belirterek, afet sonrası toplumsal psikolojinin ve kolektif korkunun çözülmesi için toplumsal terapiye ihtiyaç duyulduğunu ifade etti. Ayrıca, geçen yılki öfke havasının yerini, bu yıl daha fazla kabullenme ve geleceğe odaklanma havasının aldığını söyledi.

Toplumsal dayanışmanın, felaketten sonra en güçlü yanlarımızdan biri olduğuna değinen Erdoğan, halkın kısa sürede örgütlenerek yardım göndermesinin sevindirici bir gelişme olduğunu ancak, depremin ardından göç, işsizlik ve sosyal eşitsizlik gibi sorunların da arttığını belirtti. Bu bağlamda, toplumsal dayanıklılığın güçlü olduğunu ancak daha da geliştirilebileceğini ifade etti.

"Afetlere hazırlıklı olursak, acılar daha az olur" diyen Erdoğan, afetler öncesinde bireysel hazırlıkların önemine değindi. Özellikle depreme karşı 72 saatin kritik olduğunu ve bu sürede temel ihtiyaçların karşılanması için toplumun bilinçlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, bireysel ve toplumsal güvenin birbirine dayalı olması gerektiğini belirtti.

Medyanın, afet öncesi ve sonrası doğru ve güvenilir bilgi vererek halkı bilgilendirmesi gerektiğini söyleyen Erdoğan, sosyal medyanın ise yanlış bilgilere yer vermemesi gerektiği konusunda uyarıda bulundu.

Son olarak, dayanışma kültürünün, felaketlere karşı toplumsal direncin artırılmasında önemli bir rol oynadığını belirten Prof. Dr. Barış Erdoğan, bu kültürün sürekliliği için güven ve işbirliğine dayalı bir sosyal yapının her gün yeniden inşa edilmesi gerektiğini ifade etti.

Şeyma YILMAZ