ATAK-DER Afet Tespiti ve Arama Kurtarma Genel Başkanı Ömer Özkan, 6 Şubat depremlerinin ikinci yıl dönümünde yaptığı açıklamada, felaketin doğal yollarla meydana gelmediğini, sismik manipülasyonlarla tetiklenmiş olabileceğini öne sürdü.

Ömer Özkan, Türkiye’nin jeopolitik konumu nedeniyle hedef alınabileceğini ve sismik müdahalelerle karşı karşıya kalabileceğini belirtti. 

“6 ŞUBAT DEPREMİ PLANLI BİR FELAKETTİ”

Ömer Özkan, 6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremler öncesinde olağandışı hava ve sismik hareketlilik gözlemlediklerini savundu.

3 Şubat 2023’te sosyal medya hesaplarından halkı uyardıklarını ve depremin geleceğini tahmin ettiklerini ileri süren Özkan, şu ifadeleri kullandı; “2020 İzmir depreminden sonra Türkiye'deki sismik hareketleri daha yakından inceledik. 6 Şubat depremi öncesinde yaptığımız analizlerde, belirli bölgelerde anormal hava ve sismik değişimler tespit ettik. 3 Şubat 2023’te sosyal medya hesaplarımızdan defalarca uyardık. ‘Dikkatli olun, bu gece evlerinizde kalmayın’ dedik. Saat 01.38’de yaptığımız son paylaşımda halkımızı büyük bir felakete karşı uyardık. Ancak ne yazık ki bilimsel uyarılar dikkate alınmadı ve 6 Şubat sabahı büyük bir yıkım yaşandı.”

Özkan, Türkiye’nin sismik güvenliği konusunda araştırmaların artırılması gerektiğini ve büyük güçlerin, jeopolitik çıkarları doğrultusunda sismik manipülasyonlar yapabilecek teknolojiye sahip olduğunu iddia etti.

“HAARP TEKNOLOJİSİ VE YAPAY DEPREMLER ÜZERİNDE DURULMALI”

ATAK-DER Başkanı, HAARP ve benzeri sismik müdahale teknolojilerinin Türkiye’de yeterince araştırılmadığını belirterek, TBMM’ye sundukları raporların dikkate alınmadığını söyledi.

“Dünyada büyük güçlerin, sismik müdahaleler yapabilecek teknolojilere sahip olduğu biliniyor. Profesör Doktor Oktay Sinanoğlu yıllar önce yapay depremlerin mümkün olduğunu açıklamıştı. Türkiye’nin jeopolitik konumu ve sahip olduğu doğal zenginlikler göz önüne alındığında, ülkemizin sismik manipülasyonlara maruz kalması ihtimal dahilindedir. Biz elimizdeki verileri Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunduk, ancak yetkililerden bu konuda yeterli çalışma yapılmadığını görüyoruz.”

"İSTANBUL VE BİNGÖL İÇİN KRİTİK UYARI"

Ömer Özkan, önümüzdeki dönemde Türkiye’nin en büyük sismik tehdidinin İstanbul ve Bingöl bölgeleri olduğunu belirterek, bu şehirlerde acil önlemler alınması gerektiğini vurguladı.

“Şu an Türkiye’nin en büyük tehditlerinden biri İstanbul Depremi. Bilim insanları bu konuda sürekli uyarılarda bulunuyor. Biz de verilerimize dayanarak İstanbul’un büyük bir sarsıntıya hazırlandığını görüyoruz. Aynı şekilde Bingöl, Kuzey Anadolu Fayı ve Doğu Anadolu Fayı’nın kesişim noktasında yer aldığı için büyük bir risk taşıyor. Ancak yetkililer, gerekli tedbirleri almakta geç kalıyor. Önlem alınmazsa, 6 Şubat’tan çok daha büyük bir felaket yaşayabiliriz.”

“TÜRKİYE’NİN SİSMİK GÜVENLİĞİ İÇİN HAREKETE GEÇİN”

Ömer Özkan, Türkiye’nin sismik güvenliğinin, milli güvenlik kadar önemli olduğunu vurguladıktan sonra yetkililere çağrıda bulunarak; “Biz ATAK-DER olarak, afetlere hazırlık konusunda bilimsel ve teknik çalışmalar yapmaya devam edeceğiz. Ancak bu süreçte yetkililerin de sorumluluk alması gerekiyor. Türkiye’nin jeolojik güvenliği, milli güvenliğimiz kadar önemlidir. Geçmişte yaşanan depremlerden ders alarak, gelecekteki felaketleri önlemek için harekete geçmeliyiz. Depremi beklemek değil, ona hazırlanmak zorundayız!” dedi. 

ATAK-DER Başkanı’nın iddiaları, deprem araştırmalarında bilimsel verilerle desteklenmeyen spekülasyonların halkta korku yaratabileceği tartışmalarını da beraberinde getirdi.

Ömer Özkan, yetkililerin Türkiye’nin sismik güvenliği konusunda daha fazla çalışma yapması gerektiğini savunarak, devletin ve bilim insanlarının bu tür olasılıkları ciddiyetle değerlendirmesi gerektiğini ifade etti.

Kaynak : PHA