Felç, çoğunlukla 65 yaş ve üstü bireylerde görülen bir sağlık sorunu olarak bilinse de, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Mustafa Çorum, felç geçirme yaşının giderek daha genç yaşlara indiğini ifade ediyor. Özellikle 20’li, 30’lu ve 40’lı yaş gruplarında artan vakalar dikkat çekiyor.

Peki, felç geçirme yaşındaki bu düşüşün sebepleri neler?

Gençlerde Felç Riskini Artıran 3 Ana Faktör

Doç. Dr. Çorum, genç yetişkinlerde felç riskini artıran etmenleri şu şekilde sıralıyor:

"Son 20 yıl içinde, 40 yaş altı erkeklerde felç oranı yaklaşık dört kat arttı. Bu, erken yaşta geliştirdiğimiz risk faktörlerinin etkisiyle şekilleniyor. Gençlerdeki felç vakalarının çoğu, kalp hastalıklarıyla ilişkilendirilen faktörlerden kaynaklanıyor. Bu riskler arasında yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, obezite ve tip 2 diyabet yer alıyor."

1. Hareketsiz Yaşam Tarzı
   Evden çalışma düzeni, bireylerin fiziksel aktivite seviyelerini düşürüyor. İnsanlar çoğu zaman yataktan kalkıp direkt olarak masalarına geçiyor, yürüyüş yapmıyor ve toplu taşıma merdivenlerini kullanmıyor. Bu hareketsiz yaşam tarzı felç riskini artırıyor.

2. Dengesiz Beslenme
   Paket servis yemekleri, işlenmiş gıdaların yüksek tüketimiyle ilişkilendiriliyor. Bu tür beslenme alışkanlıkları, yüksek tansiyon, diyabet ve obezite riskini artırarak felç riskini de beraberinde getiriyor. Gençlerin yediklerine dikkat ederek bu riskleri en aza indirmesi mümkün.

3. Sigara, Elektronik Sigara ve Alkol
   Sigara içmek, elektronik sigara kullanımı ve aşırı alkol tüketimi de felç riskini tetikleyen önemli faktörler arasında yer alıyor.

Doç. Dr. Mustafa Çorum, gençlerin felç riskini azaltmak için düzenli sağlık kontrollerini ihmal etmemelerini öneriyor.

Felçli Hastaların Tedavisinde Umut Verici Yöntemler

Felç riskinin genç yaşlara kadar inmesi moral bozucu olsa da, teknolojinin ilerlemesiyle tedavi yöntemleri de umut veriyor. Doç. Dr. Çorum ve ekibi, robotik tedavi yöntemleriyle sadece yeni felç geçiren hastalar değil, yıllardır felçli olan kronik hastalar için de tedavi çözümleri sunuyor. 10–15 yıl sonra bile ayağa kalkabilme imkanı sağlanabiliyor.

Şeyma YILMAZ