- 17:19 Üç gün trafiğe kapatılacak
- 17:13 Ünye Belediye Başkanı Hüseyin Tavlı, Gazilere Teşekkür Etti
- 17:09 İki partiye kapıları kapattı
- 16:58 Bir araçta uyuşturucu ve tüfek ele geçirildi
- 16:48 İstinat duvarına çarpan tırın sürücüsü yaralandı
- 16:45 Yapı Ruhsatlarında Büyük Düşüş
- 16:44 Silah kaçakçılığı operasyonunda 1 zanlı yakalandı
- 16:44 Türk çayı ihracatı 19,8 milyon doları aştı
- 16:41 MEB, aileler için "veli rehberlik" kitaplarını yayımladı
- 16:40 A Milli Erkek Basketbol Takımı, yarın Macaristan'ı konuk edecek
- 16:39 Refakatçi hemşirenin ölümüne ilişkin soruşturma tamamlandı
- 16:35 Teğmenlerin Disipline Sevkine İlişkin Açıklama
- 16:36 Fındık Kabuğundan Aktif Karbon Üretilecek
- 16:19 Bakan Yumaklı Ordu’ya Geliyor
- 16:04 Diyarbakır anneleri evlatlarının yolunu gözlüyor
Fındık Fiyatı
"ÇEDES UYGULAMASINDAN DERHAL VAZGEÇİLMELİ"
HABER: KÜBRA ÇAKIR
Eğitim-Sen Ordu Şubesi tarafından Ceren Özdemir Meydanı’nda ÇEDES Projesi’ne ilişkin açıklama yapıldı.
Son yıllarda Milli Eğitim Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı, dini vakıf ve dernekler arasında işbirlikleri yapıldığına ve bu projeler üzerinden eğitimde dinselleşme sürecinin hızlandırılıp, Laik Eğitimi ve Laik Yaşam tarzını hedef alan uygulamaların hayata geçirildiğini dile getiren Eğitim- Sen, “Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi” (ÇEDES), Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı ortaokullar ve İmam Hatip okulları, Gençlik ve Spor Bakanlığı'na bağlı il/ilçe spor müdürlükleri, Gençlik Merkezleri ile Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı Diyanet Gençlik Merkezleri işbirliği ile yürütülüyor. Amacı ise öğrencilerimizin milli, manevi, ahlaki, insani ve kültürel değerlerimizi benimseyen, koruyan, geliştiren ve kendi yaşantılarında inşa eden fertler olmalarına çağın ve geleceğin becerileri ile donanmış, bu donanımı insanlık hayrına sarf edebilen, bilime sevdalı, kültüre meraklı ve duyarlı aklı selim, kalbi selim ve zevki selim sahibi bedensel ve sosyal bakımdan dengeli bireyler olarak yetiştirmelerine katkı sağlamak olarak ifade edilmektedir. Dini ve manevi değerleri merkezi alan ÇEDES Projesi, etkin bileşeni din referanslı kurumlar olması nedeniyle laik bilimsel eğitim anlayışına ve eğitim bilimlerine aykırı bir çerçevede hazırlanmış ve uygulanmaya başlamıştır. Bu proje kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı hem programa katkı sağlayan hem de temsilci öğretmen kanalıyla öğrencileri bulan ve kamu mekânlarını kullandıran kurumlar olarak işlevi görmektedir.” açıklamasını yaptı.
Sözde manevi gelişimi desteklemek amacıyla manevi danışmanların önü açılıyor
Eğitim-Sen açıklamanın devamında ise “Öğrencilere milli, manevi, ahlaki, insani ve kültürel değerlerimizin benimsetilmesi amacıyla tüm lise, ortaokul, ilkokul ve anaokulları ile il merkezi ve ilçelerde bulunan tüm cami ve Kur'an kurslarını kapsayan proje; Milli Eğitim Müdürlükleri ve Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı il müftülükleri aracılığıyla okullara öğrencilerin sözde manevi gelişimini desteklemek amacıyla manevi danışman görevlendirmelerinin önünü açmaktadır. Bu bağlamda pedagojik eğitimi bulunmayan vaiz, İmam Hatip, Kur'an Kursu öğreticileri, İzmir ve Eskişehir başta olmak üzere çeşitli illerde görevlendirilmeye başlanmıştır. Protokolde ifade edildiği biçimi ile öğrencilerin moral ve motivasyonlarını artırıcı rehberlik hizmetlerinde bulunan, manevi danışmanları atfedilen kimi işlevler 4 yıllık eğitim fakültesi mezunu psikolojik danışmanlarla zaten yıllardır sürdürülmektedir.” ifadelerine yer verdi.
ÇEDES kanunlara aykırı şekilde hareket ediyor
ÇEDES Projesi’nin kanunlara aykırı olarak hizmet yürüttüğünü belirten Eğitim-Sen, “1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 56. maddesine göre eğitim ve öğretim hizmetinin devlet adına yürütülmesinden, gözetim ve denetiminden Milli Eğitim Bakanlığı sorumludur. ÇEDES Projesi 1739 sayılı kanuna aykırı olarak eğitim hizmetinin yürütülmesini, gözetilmesini ve denetlenmesini Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı ile paylaşarak gözetim, yürütme ve denetim görevini ihlal etmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı böylece okulların çocuğun üstün yararı ve kamu yararına işlev görme niteliğini sekteye uğratmaktadır. Yine ÇEDES Projesi, öğrencilerin Hem okulda hem de okul dışı ve yaz tatillerindeki geçirdiği zamanları ele geçirerek okulu ve öğrencileri dini referanslı eğitim anlayışı ile siyasallaştırmaktadır. Sorumlu kurumlarca yeterince denetlenmeyen, kamusal alanı açık olmayan bu alanlarda çocuğa yönelik yaşam hakkı ihlali, fiziksel şiddet, ekonomik şiddet ve çocuk ihmali ve istismarı olaylarını kamuoyu yakından gözlemlemiştir. Eğitimin bütün kademelerinde eğitimin niteliğini yükseltmek, çocukların özgür ve sağlıklı bireyler olarak yetiştirilmesi için somut adımlar atılması gerekmektedir. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı bugüne kadar yaptığı gibi din ve inanç alanı gibi son derece hassas bir konuda ‘tek din tek mezhep’ yaklaşımı ile hareket ederek okullarda öğrencilere dini ve manevi değerleri aktarmayı kendisine görev edinmiştir. ÇEDES Projesi, iktidarın eğitim sistemini siyasal, ideolojik çizgisi ve dini, kültürel ihtiyaçları doğrultusunda biçimlendirme hedefinin son örneği olarak karşımıza çıkmaktadır.” dedi.
ÇEDES ve benzeri uygulamalardan derhal vazgeçilmelidir
Eğitim-Sen son olarak: “Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı bizzat iktidar eliyle hayata geçirilen ve birbirinden ayrı olması gereken eğitim alanı ile inanç alanlarının birbirine karıştırılmamasına yönelik ÇEDES ve benzeri uygulamalardan derhal vazgeçmelidir. Çocuklarımız ÇEDES ve benzeri projelerle siyasi iktidarın siyasal ideoloji hedeflerinin parçası haline getirilemez. Bu konuda eğitim emekçileri başta olmak üzere öğrencilerimizi, velilerimizi ve demokratik kamuoyunu birlikte tavır almaya ve ortak mücadeleye davet ediyoruz. Eğitim-Sen demokratik kitle örgütleri ve siyasi partiler olarak okulları dini referanslı faaliyet ve etkinliklerin değil, layık ve bilimsel eğitimin mekanları olması için yürüttüğümüz mücadelemize kararlılıkla sürdüreceğimizin bilinmesini istiyoruz” Açıklamasında bulundu.