Eğitim-Sen Şube Sekreteri Zafer Yazıcı ,1.5 yıldan fazla kapalı olan okulları ve üniversiteleri mutlaka açılması gerektiğini söyledi.

Yazıcı, ‘’Bizler 1,5 yıldır Eğitim-Sen Ordu Şubesi olarak yerelde ve ülke genelinde okulları ve üniversiteleri açmak, açık tutabilmek için bir planlamanın yapılmadığını hayretle takip etmekteyiz. Pandemi boyunca okullarını en fazla kapalı tutan birkaç ülkeden biri olduğumuz gerçeği göz ardı edilerek gerekli önlemlerin ve düzenlemelerin yapılmadığını da kaygıyla izlemekteyiz. ‘’ dedi

‘’KAYBEDECEK GÜNÜMÜZ YOK’’

Eğitim-Sen Şube Sekreteri Zafer Yazıcı ‘’Kaybedecek bir günümüz dahi yok!’’ derken açıklamasını şöyle sürdürdü.

‘’ 6 Eylül’de okulların açılmasına yalnızca 40 gün kaldı. Yüz yüze eğitimin başlamadığı, başlatılsa dahi alınmayan önlemler nedeniyle sürdürülemediği her gün çocuklarımızın hem akademik hem de sosyal, psikolojik gelişimleri açısından kayıpları daha da artıyor. Bir kuşağı kaybettik, eğer önlem alınmazsa bir kuşak daha kaybedeceğiz.’’

‘’SALGIN ARTIYOR’’

Eğitim-Sen Şube Sekreteri Zafer Yazıcı, Salgının seyrinin yeniden arrığına dikkat çekerek, ‘’önceki boyutlara ulaşmaya başlamış, aşılanmada istenilen sayıya ulaşılamamış olması, bizler de ve öğrencilerimizde yeniden kapanma kaygısı yaratmaktadır. Milli Eğitim Bakanının “açacağız” ifadesi bu önlemler alınmadan çok gerçekçi görünmemektedir. Bununla beraber MEB’ in ve Milli Eğitim Bakanı’nın sorumluluğu niyet, temenni ifade etmek değil, okulların açılması ile ilgili gerekli tüm önlemlerin alındığı bilgisini kamuoyu ile paylaşmak ve yüz yüze eğitimin 6 Eylül’ de başlatılması için gerekli kararlılığı göstermektir’’ yorumunu yaptı.

‘’KAMUOYU İLE PAYLAŞACAĞIZ’’

Eğitim-Sen Şube Sekreteri Zafer Yazıcı, ‘’Biz eğitim emekçileri ve aynı zamanda veliler olarak alınan önlemleri ve yapılacak düzenlemelerin kamuoyu ile paylaşılmasını istiyoruz. Örneğin sınıf seyreltilmesi için hangi önlemler alınmıştır ya da bir önlem alınacak mıdır? Öğrencilerimiz ve eğitim çalışanı arkadaşlarımız her hafta testten geçirilecek midir? Her eğitim kurumuna bir sağlık personeli görevlendirilecek midir? 12-17 yaş arası öğrenciler acilen aşılanacak mıdır? Okulların fiziksel yapısı gözden geçirilmiş midir? 

Bu sürecin sorumlusu siyasi iktidar, MEB, YÖK ve tüm devlet bürokrasisidir. Bu aynı zamanda yıllardır ifade ettiğimiz liyakatsiz kadroların devlet yönetimini işgal ettiğinin de bir göstergesidir. Aksi halde kendi belirledikleri atama takvimine göre bile hareket edemeyen bir yönetim olabilir mi? Bizlerin aklına “acaba gene neler çevriliyor” düşüncesi gelmektedir.

Geçtiğimiz 1,5 yılda iktidar; özel okul ve kursları açık tutabilmek için gerekli girişimlerde bulunurken aynı çabayı kamu okulları için göstermemiştir. Fabrikalar, inşaatlar, AVM’ler, parti kongreleri yapılırken okulların açık tutulması iktidarın öncelikleri arasına girememiştir. Bizler yoksul ülke çocuklarının eğitim süreçlerinden kopmaması, ucuz iş gücü olarak sermayeye peşkeş çekilmemesi ve okulların açık tutulması için sürekli uyarılarımızı kamuoyu ile paylaşmaya devam edeceğiz’’ dedi.  HABER MERKEZİ