- 17:19 Üç gün trafiğe kapatılacak
- 17:13 Ünye Belediye Başkanı Hüseyin Tavlı, Gazilere Teşekkür Etti
- 17:09 İki partiye kapıları kapattı
- 16:58 Bir araçta uyuşturucu ve tüfek ele geçirildi
- 16:48 İstinat duvarına çarpan tırın sürücüsü yaralandı
- 16:45 Yapı Ruhsatlarında Büyük Düşüş
- 16:44 Silah kaçakçılığı operasyonunda 1 zanlı yakalandı
- 16:44 Türk çayı ihracatı 19,8 milyon doları aştı
- 16:41 MEB, aileler için "veli rehberlik" kitaplarını yayımladı
- 16:40 A Milli Erkek Basketbol Takımı, yarın Macaristan'ı konuk edecek
- 16:39 Refakatçi hemşirenin ölümüne ilişkin soruşturma tamamlandı
- 16:35 Teğmenlerin Disipline Sevkine İlişkin Açıklama
- 16:36 Fındık Kabuğundan Aktif Karbon Üretilecek
- 16:19 Bakan Yumaklı Ordu’ya Geliyor
- 16:04 Diyarbakır anneleri evlatlarının yolunu gözlüyor
Fındık Fiyatı
TOBB İLE MESLEKİ EĞİTİM MERKEZLERİ ALANINDA İŞ BİRLİĞİ
Mesleki Eğitim Merkezleri İş Birliği Protokolü, Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun katılımı ile gerçekleşen törenle imzalandı.
Kapsama alınan oda ve borsa üyesi işletmelerle mesleki eğitim merkezlerinin eşleştirilmesine yönelik protokolün imza töreninde konuşan Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, mesleki eğitimin ayağa kaldırılmasında ilk hamleyi olan 81 ilde 81 Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi projesinin de TOBB ile hayata geçirildiğini, bu paydaşlığın bugüne kadar farklı açılımlarla devam ettiğini söyledi.
Tüm dünyada akademik olarak başarılı öğrencileri mesleki eğitime çekmek için çalışmalar yapıldığını anlatan Özer, Türkiye'de katsayı uygulaması gibi yanlış bir uygulama ile başarılı öğrencilerin mesleki eğitimden uzaklaştığını ifade etti. Katsayı uygulaması sonrasında meslek liselerinin hiçbir liseye yerleşemeyen öğrencilerin gittiği, başarı beklentisi düşük bir okul türü hâline geldiğini hatırlatan Bakan Özer, böylelikle okullar arası başarı farklarının derinleştiğini kaydetti.
2012 yılında katsayı uygulaması kaldırıldıktan sonra Millî Eğitim Bakanlığının mesleki eğitimi güçlendirmek için çabaladığını dile getiren Özer, TOBB Başkanı ile TOBB üyeleri ile bir araya gelerek yeni bir modeli hayata geçirdiklerini belirtti. Daha önce iş gücü piyasasının okullara laboratuvar ve atölyeler yaptığını ve sonrasında eğitim sürecinden uzaklaştığını ifade eden Özer, şunları kaydetti: "Başkanımızla birlikte dedik ki biz madem Millî Eğitim Bakanlığı olarak iş gücü piyasasına eleman yetiştiriyoruz. Birlikte süreci yönetelim. Maddi yük bizde... Müfredatı birlikte güncelleyelim. Öğrencilerin işletmedeki beceri eğitimini birlikte planlayalım. Mesleki eğitimin kalitesi için çok kritik olan öğretmenlerin alan ve atölye öğretmenlerinin işbaşı ve mesleki gelişim eğitimlerini birlikte planlayalım. Ama iki şeyi yapalım. Arz talep dengesini rasyonel bir zemine oturtalım ve istihdamda öncelik tanıyalım. İşte bu attığımız adım bir anda siz değerli sektör temsilcileri tarafından müthiş teveccüh gördü. Çok kısa sürede akademik olarak başarılı öğrencilerin meslek liselerine teveccüh ettiğini gördük. Meslek liseleri artık yüzde 1'lik başarı diliminden öğrenci almaya başladı."
Bu gelişmelerin ardından mesleki eğitimde üretim kapasitesinin artırıldığını anlatan Özer, "Burayı özellikle sizlerin huzurunda biraz daha netleştirmemiz gerekiyor. Mesleki eğitimdeki aslolan şey, yaparak üreterek eğitimdir. Öğrencinin öğrenmesi için gerçek iş ortamında elini üretim bandına koyması lazım. Tüm süreçlerde aktif olarak yer alması lazım. Millî Eğitim Bakanlığının şöyle bir iddiası yok: 'Biz eğitimi bir kenara bırakalım. Üretim yapalım, piyasayla rekabet edelim.' Böyle bir derdimiz yok. Bizim derdimiz üretim kapasitesini eğitim- üretim- istihdam çevrimini güçlendirecek şekilde o zincirin bir halkası olarak inşa etmek." dedi.
Kapasite artırımıyla birlikte Türkiye'deki 3 bin 574 mesleki teknik Anadolu lisesinde öğrencilerin eğitimle ilişkilerinin güçlenmeye başladığını aktaran Bakan Mahmut Özer, "Yıllardan beri dezavantajlı öğrencilerin kümelendiği meslek liselerinde öğrenciler üretime yaptığı katkı kadar pay almaya başladılar. 2021 yılında üretimden meslek lisesi öğrencileri pay aldılar." ifadelerini kullandı.
Mesleki eğitimdeki üretim kapasitesinin artırılmasının Kovid-19 salgını gibi olağanüstü süreçlerde maske, maske makinesi, solunum cihazı gibi ürünlerin üretilmesine katkı sağladığını ve meslek liselerinin kara gün dostu olduğunu gösterdiğini aktaran Özer, mesleki eğitim merkezlerine ilişkin bir bilgiyi paylaştı.
Özer şunları söyledi: "Geçmişten gelen alışkanlıklar var. Mesleki eğitim merkezlerinde biliyorsunuz haftada bir gün okula gidiliyor. Dört gün işletmede beceri eğitimi yapan bir dual mesleki eğitim modeli. Bazı mesleki eğitim merkezlerinde üretim yapıldığını gördük. Aslında mesleki eğitim merkezlerinde üretim yapılamaz. Çünkü öğrenci haftada bir gün okula gidiyor. Belli temel dersler alıyor. Üretim mekanizması yok. Onun için bu sene itibarıyla mesleki eğitim merkezlerindeki üretim kapasitesini sıfırlıyoruz. Oralar çünkü üretim yeri değil."
Ülkelerin kalkınmasında, rekabet gücünün artmasındaki en kritik noktanın fikrî mülkiyet ve sınai haklar olduğuna da değinen Özer, bunun için ilk defa meslek liselerinde AR-GE merkezleri kurulduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile 50 AR-GE merkezi açılışı yaptıklarını, şu anda sayının 55'e ulaştığını anlatan Özer, şöyle devam etti: "Son on yılda Millî Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda öğrenci ve öğretmenlerin tescilini aldığı ürün sayısı, 29'dur arkadaşlar... Yani yıllık 2.9 tescile sahip olmuş Millî Eğitim Bakanlığına bağlı okullar. Biz hemen meslek eğitimindeki bu üretim kapasitesini fikrî mülkiyetle ilişkilendirdik. Eğitimler düzenledik. Bir anda meslek liselerindeki başvuru sayıları artmaya başladı ve meslek liselerindeki bu kapasiteyi bilim sanat merkezlerine, fen liselerine, diğer liselerimize, diğer okullarımıza, halk eğitimi merkezlerine, olgunlaşma enstitülerine paylaştırdık. 2022 yılında hedef olarak 7 bin 500 ürünün tescilini almayı hedeflemiştik. Bugün itibarıyla 7 bin 700 tescil aldık. Bakın 2.9... 7. Bin 700... İşte bu kültür tüm okullarda yaygınlaştıkça sadece eğitimin kalitesi artmayacak, aynı zamanda ülke çok daha girişimci ruha sahip olan gençlerle çok daha rekabet gücünü artırarak dünyayla rekabet edebilirlikle iddia sahibi olma yolunda emin adımlarla ilerleyecek."
Aynı zamanda tescil edilen bu ürünlerin ticarileşmesi için de çalışma yürütüldüğünü belirten Bakan Mahmut Özer, 2022 yılında 74 ürünün ticarileştiğini anlattı. Meslek liselerinin artık dünyaya ihracat yapmaya başladığını duyuran Özer, "En son İstanbul Sanayi Odasıyla birlikte işte yine bu kapsamda, iş birliği kapsamında yürütmüş olduğumuz okulda kâğıt havlu üretimi yapılarak Portekiz'e ihracat yapıldı ve ilk tırı biz uğurladık orada ama sadece kâğıt havlu üretimi yapılmadı. Kâğıt havluyu üreten makinenin üretimi de yapıldı. Bu, gerçekten çok kıymetli bir şey... Bunu bir basamak daha ilerlettik ve sadece Türkiye'nin ihtiyacı olan, iş gücü piyasasının ihtiyacı olan nitelikli eleman kaynağını üretmeyelim. Aynı zamanda gönül coğrafyamızdaki, Balkanlar'daki insanlar için de mesleki eğitimde bir şekilde örnek olalım, onlara eğitim verip geri gönderelim diye bir adım atarak yedi uluslararası mesleki teknik Anadolu Lisesi açtık." dedi.
Eğer sorunların kaynaklarına doğru teşhis konulup adımlar atılırsa kısa sürede başarılar ortaya çıktığını belirten Özer, artık meslek liselerinin ülkenin umudu olduğunu söyledi.
"Çırak ve kalfa sayısı 600 bin 888'e ulaştı"
Mesleki eğitim merkezlerine lise diploması imkânı getirildiğini, 25 Aralık 2021'de 3308 Sayılı Mesleki Eğitim Kanunu'nda yapılan düzenleme ile hem işveren hem de öğrenciler için cazip bir mekanizmanın oluşturulduğunu ifade eden Özer, "Rakamlara yetişemiyoruz. 25 Aralık 2021'de 159 bin olan bu ülkedeki çırak ve kalfa sayısı bugün itibarıyla 600 bin 888'e ulaştı." dedi.
Yıl sonu itibarıyla hedefin 1 milyon gencin mesleki eğitim merkezleriyle buluşturulması olduğunu kaydeden Özer, meslek liselerinde nasıl ki güzel hikâyeler yazıldıysa mesleki eğitim merkezlerinde de aynı başarılara imza atılacağını dile getirdi. TOBB üyelerine bu sayıyı birlikte artıralım çağrısı yapan Bakan Özer, şunları kaydetti: "Mesleki eğitim merkezine kayıt yaptıran öğrencilerimize biz iki aylık süre veriyoruz. İşletme bulsun diye... Çoğu zaman da çoğu yerde işletme bulmakta sıkıntı yaşıyor gençlerimiz. İşte artık bu iş birliği protokolüyle siz değerli üyelerin, Başkanımızın himayesinde siz değerli oda ve borsa başkanlarının süreçlere doğrudan müdahil olmasıyla, mesleki eğitim merkezlerine kayıt yaptıran öğrencilerimiz doğrudan işletmelerle eşleştirilmiş olacak.
Böylelikle sadece ülkenin ihtiyaç duyduğu insan kaynağının yetiştirilmeyeceğini, OECD'nin kritik göstergelerinden olan "ne eğitimde ne istihdamda yer alan genç sayısının yani genç işsizliği"ni azaltılacağını belirten Özer, protokole emek verenlere teşekkür ederek imzaların hayırlı olmasını diledi.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise özel sektörün mesleki eğitim merkezlerinden daha çok istifade etmesi gerektiğini belirterek "Ben bu kapsamda gençlerimizi, mesleki eğitim merkezlerine kayıt olmaya, işverenlerimizi de mesleki eğitim merkezlerinden öğrenci almaya davet ediyorum." dedi.
Hisarcıklıoğlu, törende yaptığı konuşmada memleketin öncelikli meselesinin eğitim olduğuna inandıklarını söyledi. TOBB'un eğitim alanında yaptıklarına değinen Hisarcıklıoğlu, "Özel sektör olarak nitelikli çalışan bulamamaktan, mesleki eğitimin ihtiyaçları karşılamamasından şikâyet ediyorduk. Mesleki eğitimde kamu-özel sektör iş birliğini artırmak, özel sektörün rolünü güçlendirmek istiyorduk. Mesleki eğitim, özel sektörün insan kaynağını karşılamada en önemli vasıta olsun istiyorduk. Bu, bizim yirmi senedir gündemimizde olan bir konuydu. Bakanımız Sayın Mahmut Özer'den bu konuda hem büyük destek hem de önemli icraatlar gördük." diye konuştu.
Hisarcıklıoğlu, mesleki eğitimin, eğitim dünyasında yeniden cazibe merkezi hâline geldiğine işaret ederek Türkiye genelindeki meslek liselerindeki doluluk oranının 2022 LGS'de yüzde 95 olduğunu söyledi. Konuşmaların ardından protokol, Özer ve Hisarcıklıoğlu tarafından imzalandı. İş birliği protokolü, mesleki eğitim merkezleri ile TOBB'a bağlı oda ve borsaların eşleştirilmesini, söz konusu merkezlerindeki öğrenci sayısının artırılmasını, oda-borsa üyesi şirketlerin bu merkezlerden daha fazla öğrenci almasını öngörüyor. nBÜLTEN