- 17:19 Üç gün trafiğe kapatılacak
- 17:13 Ünye Belediye Başkanı Hüseyin Tavlı, Gazilere Teşekkür Etti
- 17:09 İki partiye kapıları kapattı
- 16:58 Bir araçta uyuşturucu ve tüfek ele geçirildi
- 16:48 İstinat duvarına çarpan tırın sürücüsü yaralandı
- 16:45 Yapı Ruhsatlarında Büyük Düşüş
- 16:44 Silah kaçakçılığı operasyonunda 1 zanlı yakalandı
- 16:44 Türk çayı ihracatı 19,8 milyon doları aştı
- 16:41 MEB, aileler için "veli rehberlik" kitaplarını yayımladı
- 16:40 A Milli Erkek Basketbol Takımı, yarın Macaristan'ı konuk edecek
- 16:39 Refakatçi hemşirenin ölümüne ilişkin soruşturma tamamlandı
- 16:35 Teğmenlerin Disipline Sevkine İlişkin Açıklama
- 16:36 Fındık Kabuğundan Aktif Karbon Üretilecek
- 16:19 Bakan Yumaklı Ordu’ya Geliyor
- 16:04 Diyarbakır anneleri evlatlarının yolunu gözlüyor
Fındık Fiyatı
‘İLK YARDIM HAYAT KURTARIR’
Yaz aylarında artan boğulma vakalarında can kaybının önüne geçmek için yapılan ilk müdahalenin hayat kurtardığını ifade eden Ordu üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ali Aygün, suda boğulmalara karşı alınabilecek ilk yardım önlemleri hakkında bilgiler verdi.
Hepimizin beklediği yaz sıcakları geldi, artık tatil vakti.. artık denize, havuza, göle girme vakti.. artık serinleme, eğlenme vakti... Aman dikkattt !!! Sevincimiz, eğlencemiz yerini üzüntüye, acıya bırakmasın çünkü her yıl dünyada 2 milyon kişinin boğulma öyküsü yaşadığı ve bunların da 150 binden fazlasının ölümle sonuçlandığı bilinmekte ve ne yazık ki bu vakaların çoğunluğu da yaz aylarında görülmekte.
Suda boğulmalar kazayla ölümlerin en sık nedenlerinden biri olduğunu vurgulayan Doçent Doktor Ali Aygün, “Ama suda boğulmalarda doğru, etkin ve erken müdahale ile bu ölüm oranlarını düşürmekte bizim elimizde.
‘Önce ortam ve can güvenliği’
Suda boğulma haberlerinde en çok karşılaştığımız durum; kardeşini kurtarırken kendi de boğuldu, iki çocuğu kurtardı ama kendisi boğuldu, baba oğlunu kurtarmaya çalışırken kendiside boğuldu gibi üzücü vakalardır. Bu acı haberleri yaşamamız için yapmamız gereken en önemli şeylerden biri olay yerinde oluşturuabileceğimiz güvenli bir ortam ve olaya müdahale ederken kurtarıcının güvenlik önelemini almasıdır. Neler mi yapabiliriz; boğulma vakasına müdahale ederken öncelikli olarak deniz araçları kullanılmalı, boğulma vakası kıyıya yakın bir yerde gerçekleşiyor ise dal, odun yada ip, halat gibi kazazedeye uzaktan yardım edebileceğimiz araçları kullanmalıyız, bu imkanlar yok ise iyi bir yüzücü olsak bile can yeleği ve can simidi kullanmamız gerekir. Çünkü boğulma durumunda kazazede olayın panik ve can havli ile kurtarıcıya sarılmakta ve onu da su dibine çekmektedir. Bu şekilde kurtarıcı kişinin de boğulması önlenmiş olacaktır” açıklamasında bulundu.
“ Kuru boğulma daha sık görülür”
Boğulma olaylarında herkesin bildiğinin aksine akciğerlere çok su kaçmadığını belirten Ordu Üniversitesi Tıp fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ali Aygün,”Vücut savunma mekanizması olarak akciğerlere su kaçamaya başladığında soluk borusunu kasar ve su ile havanın girişine engel olur. Fakat oksijen alamayan kişi bir müddet sonra bilincini kaybeder ve sonrasında da solunum ile kalp durması meydana gelir. Bu duruma kuru boğulma denir. Burada cankurtanın yapacağı en önemli müdahale mümkünse kazazedeyi sudan daha kıyıya bile çıkarmadan ağızdan kurtarıcı soluk dediğimiz suni solunum yapmasıdır.
“112’ yi aramak ve Temel Yaşam Desteğine başlamak hayat kurtarır’’
Boğulan kişi kıyıya çıkarılırken mutlaka vatandaşlarımız 112 acil sağlık hizmetlerini aktive edip, olay yerine deneyimli sağlık ekiplerini çağırmalıdır. Fakat 112 yardım ekibi gelene kadar bizler de ilk yardım müdahalelerine ve gerekli ise temel yaşam desteğine başlamalıyız. Çünkü vücudumuz, organlarımız ne kadar az oksijensiz kalırsa boğulan kişinin yaşama şansı o kadar yüksek olacaktır. Kazazede kıyıya çıkarılır çıkarılmaz kişi düz zemine yatırılmalı ağız içerisinde yabancı cisim, takma diş, protez varsa çıkarılmalı ve dil kökü geriye kaçmış ise parmağımızla dili öne almalıyız, boğulan kişinin başını nazikçe geriye ve çenesini yukarı doğru kaldırmalıyız. Mutlaka kazazedenin bilinç durumunu, solunumunu ve nabzını kontrol etmeliyiz. Kişi sorularımıza cevap vermiyorsa ve karotis nabzı bilinen adı ile şah damarından nabız alamıyorsak temel yaşam desteğine başlamalıyız. Boğulmalarda kardiyopulmoner resusitasyona yani yeniden canlandırma işlemine kurtarıcı soluk, suni solunum ile başlanır. Suni solunum burun deliklerini bir elimiz ile kapattıktan sonra ağızdan iki kez derin nefes vermek ile yapılır. Devamında göğüs üzerine yapılacak olana 30 kez kalp masajı ile döngü her 30 göğüs basısı sonrası 2 suni solunum ile devam eder. 112 sağlık ekipleri olay yerine gelene kadar bu döngü her iki dakikada bir karotis nabzın kontrol edilerek atım hissedilinceye kadar devam etmelidir. Yapılacak olan bu temel yaşam desteği hastanın hayatını kurtarır ve daha sonraki yaşantısında oluşabilecek sakat kalımlara da engel olur” ifadelerinde bulundu.
Ordu Üniversitesi Tıp fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ali Aygün, ”Sonuçta bilmediğimiz bir yerde suya girmezsek, boğulan bir kişi gördüğümüzde eğer iyi yüzme bilmiyorsak suya atlamazsak, çocuklarımızı denizde, gölde yada havuzda tek başlarına bırakmazsak ve cankurtaranların, meterolojinin önerilerine uyarsak boğulma vakaların önünde geçebiliriz.
Unutmayalım ki boğulma vakalarında erken müdahale ve doğru ilk yardım hayat kurtaracaktır” dedi. HABER MERKEZİ