- 17:19 Üç gün trafiğe kapatılacak
- 17:13 Ünye Belediye Başkanı Hüseyin Tavlı, Gazilere Teşekkür Etti
- 17:09 İki partiye kapıları kapattı
- 16:58 Bir araçta uyuşturucu ve tüfek ele geçirildi
- 16:48 İstinat duvarına çarpan tırın sürücüsü yaralandı
- 16:45 Yapı Ruhsatlarında Büyük Düşüş
- 16:44 Silah kaçakçılığı operasyonunda 1 zanlı yakalandı
- 16:44 Türk çayı ihracatı 19,8 milyon doları aştı
- 16:41 MEB, aileler için "veli rehberlik" kitaplarını yayımladı
- 16:40 A Milli Erkek Basketbol Takımı, yarın Macaristan'ı konuk edecek
- 16:39 Refakatçi hemşirenin ölümüne ilişkin soruşturma tamamlandı
- 16:35 Teğmenlerin Disipline Sevkine İlişkin Açıklama
- 16:36 Fındık Kabuğundan Aktif Karbon Üretilecek
- 16:19 Bakan Yumaklı Ordu’ya Geliyor
- 16:04 Diyarbakır anneleri evlatlarının yolunu gözlüyor
Fındık Fiyatı
‘ VEFAT SAYISINDA DA BİR YALANI ORTAYA ÇIKARDIK’
Sağlık Bakanı’ndan vefat sayılarına ilişkin itiraf gibi bir açıklama geldi. CHP Ordu Milletvekili Dr. Mustafa Adıgüzel aylardır gerçek vefat sayısını açıklanan sayının en az üç katı olduğunu söylüyordu. Adıgüzel 22 Nisan’da TBMM’de yaptığı basın toplantısında sadece Covid testi pozitif olanlardan bile 132 bin kişinin vefat ettiğini belirtmişti. O tarihte sağlık bakanlığı açıklaması 37 bin idi. Adıgüzel o tarihte şunları ifade etmişti:
“132 bin insan kaybımızdan söz ediyoruz. Bu sayının sadece testi pozitif vakalar olduğunun bilinmesini isterim. Bir de test negatif olup vefat eden insanlarımız var. Görünen o ki açıklananın tam 3 katı cenaze sayımız var. En kötüsü bu ölümleri kanıksadık ve doğal kabul ediyoruz. Bunlar kader değil, önlenebilir ölümler. Aslında faili belli cinayetler yaşıyoruz "
Konuyla ilgili açıklama yapan Adıgüzel şunları ifade etti:
“22 Nisan tarihinde yaptığımız açıklamada verdiğimiz vefat sayılarını abartılı bulanlar acaba şimdi ne düşünüyor. Bakan 2 ay sonra Haziran ayında kendi ağzıyla itiraf etti. Aynı açıklamamda bir başka uyarım var ve bundan sonraki süreç için bunu yenilemek istiyorum.
4 - 5 mutasyon geçirmiş bir virüsün ilk haline karşı üretilmiş Sinovac ve Biontech ile ancak %25 aşılama sağladık. Yeni gelen aşılar ile birlikte aşılamada hedeflenen oranları sağlasak bile artık bu aşıların tanımadığı yepyeni virüsler ortada olacak. Şu anda yerli aşıda en önde giden Kayseri aşısı için de geçerli. Yerli aşı üretime girdiği anda büyük ihtimalle etkisi hiç olmayacak bir mutant ile hastalanıyor olacağız.
Halbuki ülkemizin dolaşımda olan en son virüs formuna karşı bir aşıyı yeteri kadar üretip kısa süre içerisinde aşılamayı tüm topluma tamamlayacak alt yapıyı geliştirmesi hayati bir strateji olmalıdır ve bu ülkenin yetismiş insan gücü ve geçmiş aşı tecrübesi buna yeterlidir.