- 13:01 MAÇLAR ERTELENDİ
- 12:54 Fatsa'da Öğretmenler Günü Kutlaması
- 12:46 Korgan'da Karla Mücadele Sürüyor
- 12:40 Çevreci yerli motorlar göreve hazır
- 12:34 Öğretmenler Günü Etkinliklerle Kutlandı
- 12:22 Sözleşmeli Tarım ile Üreticinin Yanında
- 12:20 BÜYÜKŞEHİR KIŞA HAZIR
- 12:17 Kamuya toplu akaryakıt alımıyla 3 milyar lira tasarruf sağlandı
- 12:14 UGKON: Gazetecilere Yönelik Şiddet Asla Kabul Edilemez…
- 11:59 KÜLTÜR SÖYLEŞİLERİ HIZ KESMİYOR
- 11:57 Akkuş Belediyesi, Can Dostları Unutmadı
- 11:52 Küçük boydaki balıkları avlamayın uyarısı
- 11:49 Kara yollarında kış hazırlıkları tamamlandı
- 11:43 Sosyal güvenlik haklarına ilişkin açıklama
- 11:41 Kentsel dönüşüm ve güneş enerji santrallerine ilişkin kanun teklifi görüşülecek
Fındık Fiyatı
KALP ÇARPINTINIZIN NEDENİ KANSIZLIK OLABİLİR
Halk arasında anemi veya kansızlık olarak bilinen demir eksikliğinin dikkate alınması gereken bir hastalık olduğunu belirten Medical Park Ordu Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Selda Gürol, “Demir eksikliği anemisi olan kişilerde dokulara yeterli oksijen taşınmadığı için hızlı kalp çarpıntısı, nefes darlığı ve göğüs ağrısı, halsizlik ve çabuk yorulma durumları ortaya çıkmaktadır” dedi.
Aneminin başlıca nedenleri arasında demir , B12 vitamini ve folik asit eksikliği olduğunu söyleyen Medical Park Ordu Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Selda Gürol, demir eksikliği anemisinin çok yaygın olup her yaşta görülebileceğini belirterek özellikle gebelerin, bebeklerin, çocukların ve menopoz dönemine kadar kadınların daha fazla risk altında olduğunun altını çizdi.
Kana kırmızı rengini veren, dokulara oksijen taşıyan hemoglobinin kandaki miktarının azalması sonucu ortaya çıkan demir eksikliği anemisinin laboratuvar testleri ile kolaylıkla tanı konulabilen bir durum olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Gürol, “Kansızlık, tam kan sayımı denilen laboratuvar testi ile kolayca tespit edilebilir. Hemoglobin değerinin kadınlarda 12 g/dl, erkeklerde 13 g/dl’nin altında saptanması anemi olarak değerlendirilmektedir” diye konuştu.
Canınız toprak yemek isteyebilir
Aneminin belirtileri ve tedavi yöntemlerine dikkat çeken Uzm. Dr. Gürol, "Kansızlık belirtileri aneminin tipine, ciddiyetine göre değişiklikler gösterir. Birçok anemi tipinde ortak olan halsizlik, yorgunluk, kolay yorulma, efor ile gelişen nefes darlığı ve göğüs ağrısı, saç dökülmesi, tırnak şeklinde değişikler, ellerde ve ayaklarda uyuşma, denge kaybı, kramp, yüzde solukluk, ağız içinde yara, unutkanlık, toprak yeme isteği gibi belirti ve bulguların varlığında anemiden şüphelenmek gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
Kanserin habercisi olabilir
Anemi teşhisi konulduktan sonra tedaviye başlamadan önce nedeninin saptanmasının son derece önemli olduğunu belirten Uzm. Dr. Gürol, “Aneminin sebebi beslenme yetersizliği gibi basit ve önlenebilir bir durumdan kaynaklanabileceği gibi kanser gibi birçok önemli hastalığın habercisi de olabilir. Ayrıca kanser dışında önemli bazı hastalıklarda da (romatizmal hastalıklar, tiroit bozuklukları, enfeksiyon hastalıkları, böbrek hastalıkları gibi) anemi görülebileceğinden, bu hastalıkların erken tanısında da önem arz eder” diye konuştu.
Demir eksikliğinin sebepleri nelerdir?
Demir eksikliğinin tanısı ve tedavisinden çok nedenini saptamanın daha büyük bir önem arz ettiğini vurgulayan Uzm. Dr. Gürol, şu bilgileri paylaştı:
“Demir eksikliğinde yeterince demir alınmamış olabilir veya hastada kan kaybı olması nedeniyle demir yetmemiş olabilir. Bu kan kaybı gözle görülebilir olabilir veya olmayabilir. Kadınlarda eğer hasta menopoz döneminde değilse, regl düzeni ve kanama miktarı açısından sorgulanmalıdır. Erkekler ve menopoz sonrası tüm kadınlar mide ve bağırsak sistemine ait nedenler açısından mutlaka incelenmelidir. Mide ve bağırsak sistemi endoskopi denilen metotla görüntülenerek anemiye yol açabilecek ülser, kolit dediğimiz bağırsak iltihabı ve kansere kadar birçok hastalığın teşhisini koymak mümkündür. Anemi tespit edildiğinde eşlik eden kilo kaybı, bağırsak alışkanlıklarında değişiklik, kanama gibi bazı durumlar olayın ciddi bir nedene bağlı olabileceğini düşündürmektedir”
Çay, kahve, süt tüketimine dikkat
Demir ilaçlarının aç karnına alındığının altını çizen Uzm. Dr. Gürol; çay, kahve, süt ve süt ürünlerinin emilimini azaltması nedeniyle ilaçlarla aynı anda tüketilmemesi gerektiğini söyleyerek şu uyarılarda bulundu:
“Oral tabletler veya emilim bozukluğu olanlarda enjeksiyon şeklinde demir takviyeleri yapılabilir. Demir ilaçları aç karnına alınmalıdır. Çay, kahve, süt ve süt ürünleri emilimi azaltacağından ilaçlar ile aynı anda tüketilmemeli, en az 2 saat ara ile tüketilmelidir. Demir emilimini artırmak için ilaçlar ile C vitamini içeren besinler birlikte tüketilmelidir. Diğer ilaçlar ile etkileşime girebileceğinden ilaçlar arasında 2 saat ara olmalıdır. 4 hafta sonra tam kan sayımı ile değerler kontrol edilmelidir. Tedavi yaklaşık 3 ay kadar sürmelidir. Hemoglobin değeri normale dönse bile depoları doldurmak gerekir”
Anemiye karşı
ciğer tüketin
Anemi hastalarının demir içeren besinlere öğünlerinde daha fazla yer vermesi gerektiğini dile getiren Uzm. Dr. Gürol, “Hayvansal besinlerin demir içeriği yüksektir. Özellikle kırmızı et ve ciğer demir açısından zengin kaynaklardır. Kırmızı et tüketemeyenler için beyaz et, demir açısından zengin bir kaynaktır. Ispanak, nohut, kuru fasulye, pekmez, kuru üzüm, kuru erik demir içeriği yüksek besinler arasındadır. Anemi sadece ilaç verilip düzeltilecek bir durumdan çok sebeplerinin araştırılması ve kişiye özel tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Midenizdeki bir ülser de kanser de anemi belirtileri ile karşımıza çıkabilir. Anemi düşündüren bulgular ve şikayetler olduğunda vakit kaybetmeden bir uzmana başvurulmalıdır” diyerek sözlerini noktaladı.
HABER MERKEZİ