- 17:19 Üç gün trafiğe kapatılacak
- 17:13 Ünye Belediye Başkanı Hüseyin Tavlı, Gazilere Teşekkür Etti
- 17:09 İki partiye kapıları kapattı
- 16:58 Bir araçta uyuşturucu ve tüfek ele geçirildi
- 16:48 İstinat duvarına çarpan tırın sürücüsü yaralandı
- 16:45 Yapı Ruhsatlarında Büyük Düşüş
- 16:44 Silah kaçakçılığı operasyonunda 1 zanlı yakalandı
- 16:44 Türk çayı ihracatı 19,8 milyon doları aştı
- 16:41 MEB, aileler için "veli rehberlik" kitaplarını yayımladı
- 16:40 A Milli Erkek Basketbol Takımı, yarın Macaristan'ı konuk edecek
- 16:39 Refakatçi hemşirenin ölümüne ilişkin soruşturma tamamlandı
- 16:35 Teğmenlerin Disipline Sevkine İlişkin Açıklama
- 16:36 Fındık Kabuğundan Aktif Karbon Üretilecek
- 16:19 Bakan Yumaklı Ordu’ya Geliyor
- 16:04 Diyarbakır anneleri evlatlarının yolunu gözlüyor
Fındık Fiyatı
Katarakt geri dönüşü olmayan görme kayıplarına neden olabilir
Bayındır Söğütözü Hastanesi Göz Hastalıkları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tamer Takmaz, kataraktın zamanla ilerlediğini, geri dönüşü olmayan görme kayıplarına neden olabileceğini bildirdi.
Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Takmaz, kataraktın en önemli nedeninin ileri yaş olduğunu ve 60 yaş üzerindeki kişilerde oldukça sık görüldüğünü belirtti.
Takmaz, 'Ailede katarakt öyküsünün olması, uzun süre UV ışını maruziyeti, güneşte kalma, göz yaralanmaları veya çeşitli göz ameliyatları, üveit gibi çeşitli göz hastalıkları, uzun süre kortikosteroid kullanımı, radyasyon tedavisi, diyabet hastalığı, sigara ve alkol kullanımı katarakt oluşum riskini artırabiliyor.' ifadelerini kullandı.
Kataraktın zamanla ilerleyici bir seyir izleyerek geri dönüşü olmayan görme kayıplarına neden olabileceğini kaydeden Takmaz, 'Bu nedenle özellikle risk faktörlerine sahip kişilerin düzenli olarak göz muayenesi yaptırması hayati önem taşıyor. Erken tanı ve tedavi ile görme kalitesi korunabilir. Gözlerde bulanıklık veya görme bozukluğu şikayeti olan kişilerin zaman kaybetmeden göz doktoruna başvurmaları, kataraktın erken aşamada tedavi edilmesini sağlayarak ameliyat sürecini kolaylaştırır ve yaşam kalitesini yükseltir.' açıklamasında bulundu.
Takmaz, kataraktın sadece ameliyat ile tedavi edildiğini ve ameliyatın, bulanıklaşan doğal göz merceğinin çıkarılıp yerine yapay bir merceğin yerleştirilmesini içerdiğinin bilgisini paylaştı.
Katarakt cerrahisinin temel amacının görme kaybını düzeltmek ve görme keskinliğini geri kazandırmak olduğuna işaret eden Takmaz, şunları kaydetti:
'FAKO adıyla bilinen fakoemulsifikasyon yöntemi, günümüzde en yaygın olarak kullanılan katarakt cerrahisi tekniğidir. FAKO tekniği, cerrahi süreci daha güvenli ve hassas hale getiriyor. Bu yöntemde, gözde küçük bir kesi açılarak ultrason dalgaları ile bulanık mercek parçalanır ve vakumla dışarı çıkarılır. Yaklaşık 2 milimetre'lik bu küçük kesiden yapılması, iyileşme süresini hızlandırır, genellikle dikiş gerektirmez ve hastalar aynı gün taburcu olabilir.'
Katarakt cerrahisi sırasında doğal merceğin yerine yerleştirilen yapay göz içi lensler halk arasında bilinen adıyla 'akıllı lensler' hakkında da açıklamalarda bulunan Takmaz, akıllı lenslerle hastaların yaşam kalitesinin artırılmasının amaçlandığını aktardı.
Takmaz, 'Çeşitli özelliklere sahip olan bu lensler, hastaların gözlük kullanma ihtiyacını azaltmak veya tamamen ortadan kaldırmak için tasarlanmıştır. Akıllı lensler, ayrıntılı göz muayenesi sonrasında uygun bulunan hastalara uygulanır. Sarı nokta hastalığı, glokom ve kornea hastalıkları gibi durumlar, bu lenslerin kullanımını sakıncalı hale getirebilir.' değerlendirmesinde bulundu.
Akıllı lenslerin farklı mesafelerde net görme kabiliyeti sunduğunu ve günlük aktivitelerde görme konforunu artığına değinen Takmaz, akıllı lens türünün hastanın görme ihtiyacına ve yaşam tarzına göre özel olarak seçilmesi gerektiğini vurguladı. AA