Karadeniz, programa karşı itirazların görmezden gelinerek çalışmalarını, özellikle kişiselleştirme ve kâr odaklı anlayışın halkın sağlığına zarar verdiğini belirtti.

Karadeniz, “Sağlıkta dönüşüm programı, sözleşmeli çalışma, performansa dayalı ücretlendirme ve aile hekimliği gibi unsurları içermektedir. Ancak bu uygulamalar, sağlık sistemindeki salgınlar ve hasta kuyrukları, ilaç bulma sorunları gibi sorunları artırmıştır” dedi. Ayrıca, sağlık sisteminin toplumun geneline değil, sermaye ve egemenlerin sürdürülebilirliğine göre şekillendiğini ifade etti.

Birinci basamak sağlık değişiminin önemine değinen Karadeniz, bu hizmetlerin toplumsal ve bölgesel ihtiyaçlara göre yeniden yapılandırılması gerektiğini savundu. “Koruyucu sağlık hizmetleri rafa kaldırıldı, tedavi odaklı bir sistem haline dönüştürüldü” diyen Karadeniz, sağlık sisteminin yeniden ele alınmasını ve sosyal bir yaklaşımın benimsenmesini talep etti.

Karadeniz, mevcut sağlık sisteminin ihtiyaçlara toplumsallara cevap vermediğini, bireyselleşen ve sermaye merkezli bir sağlık anlayışının hakim olduğunu belirtti. “Sağlık bir kamu hizmetidir ve toplumun geniş kesimlerinin ihtiyaçlarını gözetmelidir” diyerek sağlık emekçilerinin dağıtılması yineledi.

Son olarak, sağlık emekçilerinin çalışma koşullarına dikkat çeken Karadeniz, güvencesiz çalışma durumunun sağlık çalışanlarını olumsuz yönde etkilemesini ve bu durumun hem sağlık çalışanlarının hem de kalıcılığını riske attığını vurguladı.

HABER MERKEZİ