- 16:19 Bakan Yumaklı Ordu’ya Geliyor
- 16:04 Diyarbakır anneleri evlatlarının yolunu gözlüyor
- 16:01 12 bin polis alımı başladı
- 15:58 Kış lastiği uygulaması 1 Aralık'ta başlayacak
- 15:41 71 Yaşındaki Akın, Yüksek Lisans Hedefliyor
- 15:36 Sosyal Hizmet Merkezi'nden Eğitim Faaliyetleri
- 15:34 EV KULLANILMAZ HALE GELDİ
- 15:35 5 yıl sonra bir ilk!
- 15:18 Lokantadan hırsızlık yapan şüpheli tutuklandı
- 15:18 Merkez Bankası, politika faizini yüzde 50'de sabit bıraktı
- 15:06 UCM: Netanyahu için tutuklama emri çıkardı
- 15:01 2024’ün kelimesi “manifest” oldu
- 14:53 En sinirli ülkeler listesi açıklandı!
- 14:42 Fatsa Belediyesi Hizmet ve Projeleriyle Şehri Geliştiriyor
- 14:33 Büyükşehir ve Dünya Bankası İş Birliğiyle Tarıma Destek
Fındık Fiyatı
"Uyuz vakaları her geçen gün artıyor"
Medipol Üniversitesi Sefaköy Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Erkin Pekmezci, uyuz vakalarındaki artışa ilişkin ailede bir bireyin uyuz olmasının, tüm aileyi risk altına sokabileceğini bildirdi.
Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Pekmezci, artan uyuz vakalarına karşı uyarılarda bulunarak, kollarda, ellerde, dirseklerde ve karın bölgesinde kaşıntı ve kızarıklık belirtilerinin görülen kişilerin uyuz olabileceğini belirtti.
Pekmezci, uyuzun, son birkaç yıldır Türkiye'de oldukça yaygın görülen salgın hastalıkların başında geldiğine değinerek, 'Uyuz, paraziter bir hastalıktır ve insandan insana temas yoluyla bulaşır. Ailede bir bireyin uyuz olması, tüm aileyi risk altına sokar. Bu nedenle belirtileri iyi takip etmek gerekiyor.' ifadelerini kullandı.
Uyuzun yoğun kaşıntıyla kendini belli ettiğini ifade eden Pekmezci, uyuz, temas yoluyla bulaştığı ve vücutta daha çok kaşımaya bağlı sıyrıklar şeklinde görüldüğünü anlattı.
Pekmezci, uyuzun çizikler ve farklı yerlerde kırmızı noktalar olarak ortaya çıktığını aktararak, 'Özellikle sıcak bir evde yatağa yattıktan sonra kaşıntı daha da artar ve kişiyi uykusundan uyandırabilir. Ailede bir kişide uyuz vakası görülmesi durumunda, tüm ailenin tedavi edilmesini tercih ediyoruz. Hastalığın kuluçka süresi genellikle bir hafta ile bir ay arasında değişir.' bilgisini paylaştı.
Hastalığın tedavi yöntemleri hakkında bilgi veren Pekmezci, hastalığın birkaç tedavi yöntemi bulunduğuna işaret etti.
Pekmezci, 'Bunlar, dışarıdan uygulanan ilaçlar ve ağız yoluyla alınan ilaçlar olarak ikiye ayrılır. Dışarıdan kullanılan ilaçlar, permetrin ya da kükürtlü karışımlardan oluşur. Ancak bu ilaçların kullanımı zor olduğu için genellikle ağız yoluyla tedaviyi tercih ediyoruz. Burada uygulama çok daha kolaydır.' değerlendirmesini yaptı.
- 'Bebeklerde ve yaşlılarda hastalık farklı seyredebilir'
Hastalığın bebeklerde ve yaşlılardaki seyrine ilişkin bilgi veren Pekmezci, şu ifadeleri kullandı:
'Bebeklerde ve yaşlılarda hastalık farklı seyredebilir. Yaşlılarda fazla bir deri belirtisi görülmeyebilir. Sadece kaşıntı olarak kendini gösterebilir, bu da kuruluğa bağlı cilt rahatsızlığı olarak algılanabilir. Bebeklerde ise yine yetişkinlerden farklı olarak avuç içi, ayak tabanları ve kafa derisinde kırmızı döküntüler ve yaralar görülebilir. Bu süreci iyi ve doğru takip etmek gerekmektedir.' AA