Geçen hafta sonu komşu il Giresun'a dostlarımızla birlikte doğal güzelliklerini görmek üzere yazdan kalma son güneşli günü fırsata dönüştürüp gezi yaptık.
2020 yılı Ağustos'unda Dereli ve Doğankent ilçelerinde meydana gelen sel felaketinde büyük afet yaşayan bölgelerden Dereli ilçesine gittik.
O kabus günlerine geri döndük.
Felaketi tekrar yaşadık.
*
Karadenizin kıyısından Dereli'ye Şebinkarahisar Sivas üzerinden İç Anadolu'ya ve Akdeniz Bölgesi'ne giden karayolu üst üste dizilmiş sıradağların dibine, dere yatağına inşa edilmiş.
Dere boyu nerede bir düzlük oluşmuşsa dağların heyelanı, taşı, toprağı "bizi bulmaz" denilerek derelerin yanına köşesine kasabalar, köyler, ilçeler kurulmuş.
Doğrusu başka ev yapılacak, bina dikilecek, bakkal, market açılacak yer de yok.
Dik yamaçlarda değil ev yapmak ayakta durmak bile dağcı eğitimi gerektirir.
Dağların, kayalıkların dibine sıkıştırılan dereler, derecikler sonunda "yerim dar" demiş kendinden alınanı geri istemiş.
Nihayetinde olanları birlikte yaşadık.
*
Giresun zor bir coğrafya.
Dereli ilçesine giden yol, sarp kayaların gövdeleri kesilerek, delinerek, tüneller açılarak dere yatağının kıyılarına dolgular yapılarak inşa edilmiş.
2, 3 şeritli asfalt yolda bırak selde suda, karda kışta seyahat etmeyi günlük güneşlik havada bile gitmek insanın içine korku salıyor.
Yukarıdaki tepelerden, dağın bilmem hangi köşesinden kopup gelecek taşın, kayanın, toprağın aşağıda dere manzarasında seyahat edenleri hedef almamasına "şans, kader" demek lazım.
*
Çok şükür Devletimiz sel yaralarını sarmış.
Halen sarmaya devam ediyor.
Geride ocaklara düşen acılar kalmış.
O da yürekler yakmaya devam ediyor.
Derler ya; gelen mala gelsin, yeter ki cana birşey olmasın diye.
Giden mal, mülk, bina, yol yerine konmuş.
Geride yok olan canların eksikliği kalmış.
*
Aradan 2 yıl geçmesine rağmen felaketin izlerini nereye gözlerinizi çevirseniz görürsünüz.
O günlere dönersek 22 Ağustos 2020 tarihinde saatlerce yağan yağmur sonucu Dereli ve Doğankent ilçelerinde meydana gelen sel felaketinde dereler taştı, cadde ve sokaklar nehre döndü, taşlarla, kayalarla doldu, park halindeki araçlar sele kapılarak sürüklendi. Vatan nöbetinde evladımız 5 asker, 11 kişinin hayatını kaybettiği, 4 kişinin kaybolduğu ve halen bulunamadığı afetde, 19 bina yıkıldı, 361 yapı hasar gördü, alt ve üstyapı ile elektrik, su ve telefon hatları yok oldu.
Tam bir felaketti.
Uzun süre karadan sel bölgelerine ulaşılamamıştı.
Şimdilerde Dereli ilçesinde yeniden inşa edilmiş.
Yeni konutlar, okullar, parklar, bahçeler, esnaflara iş yerleri modern bir şehir kurulmuş.
Afetzedeler için Dereli'de yıkılan ve riskli yapıların yerine TOKİ tarafından 213 konut ve 82 iş yeri inşa edilmiş.
Günlük yaşamda herkes mutlu.
Geriye döndün mü yüzler düşüyor, korkunun, acının ifadesi bedende vücut buluyor.
Neyse, Allah milletimizi korusun, başka felaketler yaşatmasın.
*
Dereli, Giresun kent merkezine yaklaşık 20 kilometre uzaklıkta bir yer.
Aksu Irmağı ilçenin tam ortasından geçiyor.
Dünde sel felaketlerin sebep olan Aksu Irmağı ve kolları tam bir tabiat harikası.
Meşhur Mayıs 7'si şenlikleri bu dere havzasında yapılıyor.
Üzerinde 3 ayrı sodalı sularının sayesinde Mavi renkli göller var. Pınarlı Köyü sınırları içerisinde Pamukkale travertenleri kadar güzel Göksu travertenleri görülmeye değer.
Sahip olduğu güzellikler ile çok popüler bir yer...
Giresun’a gelenler mutlaka Dereli ilçesine ve Kuzalan parkına uğramalılar. Buradaki doğal güzelliklerin en gözdesi Mavi Göl. 3 tane gölün birleşiminden meydana gelen sodalı göl, Karadeniz Bölgesi'nde dere şeklinde akan ilk ve tek sodalı göldür. Bu nedenle önemi daha da büyüktür.
*
Yeşilin, mavinin adresi, fındığın başkenti, Giresun.
Ortak kaderimizin toprakları üzerinde bedeli yoksulluk, kıt kanaat geçinme, göç, zor çoğrafya olsa bile yaşamaya değer. Ve bu coğrafyayı yaşatmaya da...
Bu yazı toplam 1525 defa okunmuştur