Kabak tatlısıyla başlayan, o güzelim kahverengi çikolatalı pastayla devam eden yılbaşı sofralarımız...
Kalabalık aile olmanın güzelliğiyle, kuzenlerle dolu olan evlerimiz...
Balolar da olurdu ,gazinolarda eğlenceler düzenlenirdi ama çoğunlukla insanlar evlerinde kutlardı yeni yılı...tombalalar, milli piyango bileti ve tv.de dansözün çıkış saatini beklemeler...
Yılbaşı demek , tüm uzaktaki akraba, eşe dosta simli tebrik kartları atmaktı...
Gülmekti, şarkı türkü söylemekti, sobada kestane, fındık kavrulması demekti...
Biz yılbaşılarını hep sevdik; masumca kutlar,dini yönü varmış yokmuş hiç bilmezdik...
İnsanı sevmenin önemli olduğu , ayrıştırılmanın bilinmediği yıllardı...
Kar da yağardı bazen ;çok mutlu olurduk...Sahte ,süslü çamlarımız yoktu ama meyve ağaçlarımız vardı...
Ağaçta son kalan mandalinaları toplayıp masaya koyarken ;Zeki Müren ne de güzel söylerdi o şarkıyı “Nasıl geçti habersiz o güzelim yıllarım”..
Arada sararmış fotoğrafları çıkarıp çıkarıp, garip bir hüzünle bakarken bulsak da kendimizi...
Gelip geçen geçmişin güzel günleri olsun diyorum ,anılarımız hep bir yerlerde taze kalacaktır...
Yeni yıl hepinize mutluluk, sağlık ve huzur getirsin.
Bu yazı toplam 1699 defa okunmuştur