KADIN (1)

Ahmet Yenin 2023-05-04 09:21:18

Bu makaleyi çok ta uzunmuş sıkılırım demeden okuyun erkekler ve inandığımız varlık sebebimiz özde kadınlar.

Yüce Allah’ın akıl vererek yarattığı dişi ve erkek canlılardan erkek belli bir yaşa kadar güç sahibi erkektir, ama kadın doğumundan ölümüne kadar güç sahibi kadındır. 

İşte Varlık Sebebimiz Özde Kadın şair yazar Yaşar Nezihe Bükülmez’in gerek bizzat kendi hatası erekse mensubu olduğu az ve öz ailesinden ve akrabalarından kaynaklanan olumsuzluklar karşısında kendine olan güvenini yitirmeden insanların ve özelliklede kadınların huzurlu ve güvenli yaşam sürmeleri için canı kanı pahasına verdiği olağanüstü insanlık mücadelesi sonunda kadının gücünü sadece ülkemize değil, tüm dünya ülkeleri ve insanlarına ıskat ederek kabul ettirmesi.

Yaşar Nezihe Bükülmez Hanım, 89 yıllık ömründe gerek hemcinsleri, gerekse insanların yanlı ve yanlış tutum ve davranışları sonucu düştüğü ya da düşürüldüğü vahim durumdan yılmayıp her seferinde ayaklarının üzerinde sağlam durmayı başarmak için var gücüyle hayata ve olaylara direnerek kaldığı yerden hayata devam etmek suretiyle inanarak yaşama sarılan özde kadının neler yapabileceğini bizzat yaşayarak mensubu olduğu topluma kanıtlayan gerçek bir hak, hukuk ve adalet savaşçısı hanımefendi. 

Saygıdeğer okurlar,i nsanlar ve birlikte yaşadığımız , sizlerle Yazar Murat Demirocak’ın “Hakkını Haksızlıklara Anlat” başlığı altında kaleme aldığı özel ve önemli makalesini paylaşarak insanın özelliklede varlık sebebimiz kadının toplumdaki yeri ve en önemi konusundaki etkisi ve yetkisini daha iyi anlayarak kadınlara karşı sergiledikleri tutum ve davranışlarını bir kez daha gözden geçirmelerine karınca kararınca katkımız olsun istedik.

‘Hakkını Haksızlıklara Anlat’

1900’lü yılların başında Türkiye’de ilk kez bir kadın tarafından yazılan “1 MAYIS” şiiri ve Şairinin trajik hikâyesi...

(1882 –1971)

İstanbul’un Şehremini semtinde 5 çocuklu yoksul bir ailenin 3. çocuğu olarak dünyaya gelir. Kendisinin dışındaki tüm kardeşleri henüz bebekken ölür. 6 yaşına geldiğinde annesini de veremden kaybeder. Artık eve hiç uğramayan babasının “teyze” dediği yaşlı bir hanım tarafından Anadolu’nun bilindik aşk hikâyeleri anlatılarak büyütülür. Bu manzum hikâyeler, genç Yaşar’ın şiire ilgi duymasına neden olur. 

Okula başlama çağı geldiğinde, hiç kimseden destek göremez ve kendi başına gidip okula kaydolur. Zira içinde çok güçlü bir okuma isteği vardır… Bir süre sonra babası okula gittiğini duyar ve Yaşar’ı evden kovar. Okula gidebilmek için küçücük yaşta çalışmaya başlar, çevreden topladığı otları satar geçim yapar kendisine. Ancak bu duruma 1 yıl dayanabilir ve tekrar evine döner. Bu kez evde kendi kendine okuma yazma öğrenir. Ve bu yüzden babasını asla affetmez.

Yaşar, yaşadığı çağının çok ötesinde bir genç kızdır artık. 14 yaşında âşık olur ama sevgilisine kavuşamaz. Böylece kalbinin acılarını, hayal kırıklıklarını şiir ile ifade etmeye başlar… Yazdığı şiirlerden birini, ‘Mazlume’ takma adıyla Malumat Dergisine gönderir. Biraz bıyık altı, biraz alaycı bir üslupla da olsa, şiiri kabul edilir. 

Genç Yaşar, bütün bu alaycı ve ikiyüzlü çevrenin üstü örtülü baskılarına boyun eğmez ve yazdığı şiirlerle; cinsiyet ayrımcılığına, her türlü yoksulluk ve yoksunluklara kafa tutar.

Şiir okumak, şiir yazmak kanına girmiştir bir kere. Buldukça, ‘Malumat Dergisi’ndeki şiirleri okur. Sonra bir gün, o dergilerin birinde Leyla Feride ismiyle yayımlanan bir şiir görür ve çok etkilenir. Onu toplumsal içerikli şiirle tanıştıran ve sonrasında kendi şiirlerini de aynı tema üzerine biçimlendirmesine neden olan Leyla Feride’nin, aslında Ahmet Rasim olduğunu çok sonraları öğrenecektir... 

16 ‘sında nişanlanır ama 2 yılın sonunda babası bu nişanı bozup, 18 yaşında ki Yaşar’ı kendinden 27 yaş büyük bir adamla evlendirir. Bir süre sonra, çocuğu olmadığı gerekçesiyle aşırı şiddete maruz kalır ve kocası tarafından boşanır.  DEVAMI VAR

Bu yazı toplam 872 defa okunmuştur

Anasayfa