14 Mayıs seçimlerinin ardından 19 Mayıs haftasına girdik.
İşgalci emperyalist ülkelere karşı Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'dan başlattığı kurtuluş ve devlet kurma mücadelesinin 104.üncü yıl bayramını kutlayacağız bu hafta.
Türk gençliği için 19 Mayıs'ın anlamı büyüktür.
"Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı" Türk Milleti ve gençliği için;
Var olma savaşıdır.
Emperyalizme ve sömürüye karşı başkaldırıdır.
19 Mayıs gençlerimiz için çağdaşlıktır.
Çağdaşlık ise nehir gibidir.
Tersine akmaz.
Özgür yaşamaktır.
Onurdur,
Şereftir,
Yürektir,
Cesarettir,
Kararlılıktır.
Bu duygularla Cumhuriyetimizin 100'üncü yılında kutlayacağımız Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramımız eski günlerde olduğu gibi heyecanla kutlanan bayramlarımızın yeni bir başlangıcı olsun.
*
Bugün işsizlikle ve gelecek kaygısıyla önüne bakmaya çalışan gençlerimiz 104 yıl sonra yaşama ve hayat kurma mücadelesini, geleceğini dış memleketlerde arar hale geldi.
Devletin resmi rakamlarına göre 15-24 yaş arası 3,5 milyondan fazla gencimiz işsiz.
Ülkemizin geleceği gençliğimizin mutlu olması lazım.
Hayata küsmemesi, küstürülmemesi lazım.
Geleceğini bu topraklarda kurgulayıp vatanını, milletini, bayrağını sevmesi lazım.
*
Egemenliğimizin teminatı, ülkemizin geleceği gençlerimizin bayramı şimdiden kutlu olsun...
Anneler günü...
Yarın (14 Mayıs) biz annelerin günü.
Evlatları adına sevgide, şefkatte, hoşgörüde, sabırda sınırı olmayan anneler için bir günde anneliğinin kutlanıyor olması sembolik olsa da, tüm annelerin hatırlanma, sevgisine karşılık bulması noktasında önemli bir gün.
Anneler için evlatları hep çocuktur.
Annelerin bilinçaltına yerleşmiş bu duygu ancak yaşam sona erdiğinde son bulur.
Bu açıdan bakacak olursak annenize sevginizi gösterin. Pahalı hediyelerden daha değerlisi sarın, sarılın, kucaklayın.
İçten bir gülümseme, "canım annem" sözü anneler için en güzel hediyedir.*
Ülkemizde annelerin yaşam koşulları halkımızın yaşam şartlarıyla ilintili olsa da son yıllarda kadına yönelik erkek şiddetinde ki artışlardan yüksek bir oranda anneler etkilenmektedir.
Her yıl onlarca anne en yakını erkeğin şiddeti sonucu yaşamını yitirmektedir.
Onlarca anne bugün kadın sığınma evlerinde yaşamaktadır.
Binlerce anne yaşanılan ekonomik sıkıntıların en ağır koşullarına ailede neredeyse tek başına göğüs germekte, omuz vermektedir.
Menu
