Ordu ilimizin ekonomisinin gelişmesinde, halkın gelirinin artırılmasına, gurbete göçün azaltılmasına dönük başta Ordu Büyükşehir Belediyemiz olmak üzere devletimiz yeni yeni projeleri hayata geçiriyor. Bu projelerin önemli ayaklarından biri Ordunun turizm kenti olması.
Yaylalarımız, denizimiz, kumsallar, kıyılar, akarsular, tarihi varlıklar, doğa, turizmin gelişmesinde önemli altyapılar.
Bu altyapıların hepsi Ordu'da fazlasıyla var. Bu sebepten olsa gerek turizmde ki gelişme her geçen yıl üzerine koyuyor.
Sahillerimizde, yaylalarda, doğanın her bir köşesinde yeni yeni tesisler kuruluyor. İlimize olan ilgi ve gezi de o oranda her geçen gün artıyor.
Ancak turizmin gelişmesine ve getirisine sevinsek mi üzülsek mi bilemedim.
En büyük korkum güzel, aslını korumuş olan doğamızın teknoloji ile birlikte betona, plansız yapılaşmaya ve insanlarımızın bilinçsiz kullanımına yenik düşeceği.
Bir zaman sonra yok olup gideceği.
*
Geçtiğimiz günlerde eski sahil yolu üzerinden Fatsa ilçemizin Bolaman beldesine kadar gittik.
Muhteşem bir doğa ve manzarası var.
Büyükşehir Belediyemiz sahillerin manzarası en güzel köşelerden seyredilebilmesi için altyapılar yapmışlar.
Aracınızla durup saatlerce doğayı seyretseniz doyamıyorsunuz.
Doğal manzara açık havada ayrı bir güzel.
Yağmurda, karda ayrı bir güzel.
Yapılan altyapılar şimdilik doğayla barışık. Kararında projelendirilmişler.
Rahatsız etmeyecek ölçüdeler.
Ordumuzun tarihinde en eski yerlerinden, efsanelerin yaşandığı Yason Burnu da bu altyapı tesislerinden nasibini almış.
Tesisleşme ve yapılanlar şimdiki haliyle kalırsa sevinelim.
Ama bununla yetinilmeyip çevresine ve Karadenizin yeşil yamaçlarına yeni binalar, tesisler, oteller, apartmanlar dikilirse işte o an o güzelim manzaramız bir daha geri dönüşü olmadan yok olup gider.
Gelecek nesillerimiz de bu güzellikleri görmekten, içinde yaşamaktan mahrum kalırlar.
*
Önerim; Ordu Büyükşehir Belediyemizedir.
Perşembe ilçemizden Fatsa'ya kadar eski sahil karayolu boyunca koruma altına alınsın.
Doğal sit alanı ilan edilsin.
Betonlaşmaya müsaade edilmesin.
Bitkisel florası korunsun.
Yeni beton yollar yapılmasın.
Konut ve benzeri binalar yapılacaksa eski yerel Karadeniz mimarisi örnek alınsın. Başka şekil yapılaşmaya izin verilmesin.
Mesela en fazla üç katlı taştan konutlar yapılsın.
Görüntüyü bozmayan ahşap taş karışımı turistik tesislere izin verilsin.
Karadeniz Bölgesi'nin neresinde olursa olsun bölgemizde yerleşmiş, yaşamış geçmişteki insanların yaptığı binalara uygulanan mimari tarz o kadar mükemmel ki, halen günümüze kadar gelenleri ilgiyle seyrediyoruz, kullanıyoruz.
Dedelerimizin inşa ettiği köy evlerinde her türlü doğal afete karşı korkmadan kalıyoruz.
Bugün Ordu kentimizde sahilimizle övünüyoruz. Başarabilirsek gelecekte de eski Perşembe-Fatsa arası sahil yolunun doğasını korumuş olmakla övüneceğiz.