Gazeteci/Televizyoncu Anadolu Radyo Televizyon Yayıncıları Derneği Başkanı
“Ağzına kürekle vurmak” diye argoya çeken popüler bir söylem vardır ya, tam da o noktadayım.
“Çambaşı, Ordu’nun turizm adına gezilip görülecek yerleri arasındadır” ya da bu minvalde bir şeyler diyenin ağzına kürekle vurmak az bile gelir.
Hadi Çambaşı’na gidelim!
Yol yok yol!
Yarısı stabilize, yağmur yağınca diz boyu çamur, güneş açınca iki metre toz… Dar, riskli, bakımsız, saçma sapan bir parkur!
Heyelandan uçup gitmiş kimi yerler, uyduruk, işlevsiz uyarı direkleri dikilmiş ve oralar aylardır bu hâlde…
Tepeleme kütük yüklü koca kamyonlar haldır huldur üstünüze geliyor, iş makinaları trafiği kabusa çeviriyor ve en iyi ihtimalle aracın altını en az üç kere sağlam vuruyorsun.
Yol üstü mesire yerleri, şaka gibi… Mesela “Gıligıli” olarak bilinen yer; bazı operatörler kapsamı dışında. Başına bir hâl gelse, elinde elli
bin liralık telefonla hiçbir yere ulaşamadan geberip gideceksin… Hadi diyelim şebeke var da şarjın bitti; yok, telefonunu şarj edecek bir
priz ya da istasyon yok! Bir de girişe bir kulübe ve bariyer koymuşlar, aklımızla alay edercesine, bari arada bir camını temizleyin…
Millet çort dibine işiyor, sıfır konfor ve imkan… Sözüm ona o “cazibe merkezi” ne ulaşmak için bildiğin off road yapıyorsunuz.
Çambaşı ve müştemilatı mekanlara git, nevrin dönsün!
Hani vardı ya o meşhur argo tabir “Ankara’nın Dikmen’i bir daha gelirsem…”
Bu yazı toplam 9512 defa okunmuştur