Sevgiye Dünden Daha Çok Günümüzde İhtiyacımız Var…

Ahmet Yenin 2023-08-10 15:40:55

Topyekûn millet olarak hepimizin bunaldığı şiddet ve nefret söylemlerinden bir an evvel kurtulup huzur ve güven içerisinde dertsiz tasasız yaşam sürmemiz için sevgiye dünden daha çok günümüzde ihtiyacı vardır. 

Yaratılmış canlıların tümünde doğuştan var olan sevgi yerinde ve zamanında kullanmayı bilenler için tüm dertlerin en mükemmel ilacıdır. Atalarımız boşuna dememiş sevgi yılanı deliğinden çıkarır diye. Evet, sevginin açamayacağı kapı, çözemeyeceği sorun yoktur. Sevgi tüm sorunların en etkili ilacıdır.

Yazar Ergür Altan Yüce Allah’ın yarattığı tüm canlılar fani dünyanın neresinde dünyaya gözünü açarlarsa açsınlar ve yaşasınlar, tümünün hayata dair beklentileri aynıdır diye sevgi üzerine okuma zahmetinde bulunacağınız bu özel ve önemli makaleyi kaleme almıştır.

Yani ülkede ve Ünye de bir insan ya da insan dostu bir canlının başına insan veya insan dostu bir canlı odaklı olumlu yada olumsuz bir olay geldiğinde dünyanın öbür ucunda sevgiden yana olup hayatını sürdüren bir insan bu olumsuzluğa duyarsız kalmaz ve kalamaz. Sevgi ve saygıya inanarak yaşıyorsa tabi…

Sevgi insan yada insan dostu diye canlıları,günümüzdeki bencil insanların ve özelliklede bencil idarecilerin yaptıkları gibi senden benden diye insanları ve hatta insan dostu canlıları biri birinden ayırmaz. Sevgi birleştirir ve bütünleştirerek daha da sağlamlaştırır. Çünkü Sevgi birleştirici ve bütünleştiricidir.

Yazar Ergür Altan,bir ağacın özgürlüğünü kendi özgürlüğümüz bellediğimizce yayılacak sulh bizim ellerde başlığı altında kaleme aldığı makalesinde ülkede ve Ünye de yaşayan insanın dünyanın öbür ucunda yaşayan insandan sorumlu olduğunu altını çizmiştir.

Bir ağacı sevmekle başlayacak her şey; bir ağacı can bilmekle. Bir ağacın özgürlüğünü kendi özgürlüğümüz bellediğimizce yayılacak sulh bizim ellerde; bir ağacın huzur içinde dallanıp budaklanmasını seyre daldığımızca mutlu olacağız gayrı…

Bir dereyi sevmekle başlayacak her şey; bir dereyi can bilmekle. Bir derenin çağıl çağıl akışının meftunu olduğumuzca serpilecek direniş bizim ellerde; bir derenin kurumasını umursamayanlara karşı dereleştiğimizce, nehirleştiğimizce, denizler gezmiş gözlerimizdeki isyanla mutlu olacağız gayrı…

Bir ormanı sevmekle başlayacak her şey; bir ormanı can bilmekle. Bir ormanın dostaneliğini, haldaşlığını, yarenliğini içselleştirdiğimizce çoğalacak kardeşlik bizim ellerde; bir ormanın bir tutam otunun kokusunu içimize çektiğimizce mutlu olacağız gayrı…

Bir kırlangıcı sevmekle başlayacak her şey; bir kırlangıcı can bilmekle. Bir kırlangıcın gökyüzünde gönlünce uçuvermesiyle anlamsızlaşacak hava sahası bizim ellerde; bir kırlangıcın cümle sınırları ihlal etmesiyle mutlu olacağız gayrı…

Bir kediyi sevmekle başlayacak her şey; bir kediyi can bilmekle. Bir kedinin yaşam hakkını koruyup kolladığımızca büyüyecek sevgi bizim ellerde; bir kedinin keyifle oyun oynayışını eşe dosta anlattığımızca mutlu olacağız gayrı…

Bir çocuğu sevmekle başlayacak her şey; bir çocuğu can bilmekle. Bir çocuğun düşlerini savunduğumuzca dirilecek umut bizim ellerde; bir çocuğun öldürülme korkusu nedir bilmeden gülümsemesini duyumsadığımızca mutlu olacağız gayrı…

Bir halkı sevmekle başlayacak her şey; bir halkı can bilmekle. Bir halkın yasıyla yas tutup, düğünüyle bayram ettiğimizce süzülecek dayanışma bizim ellerde; bir halkın dilinde “seni seviyorum” demeyi, “kardeşim” demeyi, “komşum” demeyi öğrendiğimizce mutlu olacağız gayrı…

Bir canı sevmekle başlayacak her şey; bir canı can bilmekle. Bir canın insanlıktan çıkıp cana erişindeki sırla anlaşılacak can kıymeti bizim ellerde; para pul yerine, çizgili dosya kağıtlarına kurşunkalemle yazılmış hikâyeler biriktirdiğimizce, ya da hisse senedi, altın ve hediye çekleri yerine, ne bileyim, çocukluğumuzdan arttırdığımız peçeteleri canlarla bölüştüğümüzce mutlu olacağız gayrı…

Bir canı sevmekle başlayacak her şey; bir ağacı, bir dereyi, bir ormanı bağrımıza bastığımızca, bir kırlangıcı, bir kediyi, bir çocuğu canımızdan bir parça bildiğimizce, bir halkı cümle halklarla bir pamuklar içine sarıp sarmaladığımızca mutlu olacağız gayrı…

Bu yazı toplam 1022 defa okunmuştur

Anasayfa