İYİ Mİ ETTİNİZ?

Mehmet Emin Danış 2023-08-17 13:43:49

Aynı zamanda Adıyaman Duruş Gazetesi’nin sahibi de olan meslektaşım Muzaffer Akif Beyaz’a ait Haber Adıyaman Gazetesi’nin sosyal medya hesabında yayınlanan arşiv fotoğrafını görünce bir kez daha başımı önüme eğdim, 23 Mart 2005 tarihli Posta Gazetesi’nin haber kupürünü okuyunca da “iyi halt mı ettiniz, iyi mi ettiniz” diye hayıflandım...

Gülçin Üstün imzalı “O kent Adıyaman” başlıklı haber kupürünü arşivleyerek bize ulaştıran Mehmet Küçük’e de teşekkür ediyorum, zira bazen öylesine okuyup geçtiğimiz haberler ileriki yıllarda çok önemli belge niteliğini taşıyabilir.

Haber şöyle: “Bayındırlık ve İskan Bakanı (Zeki) Ergezen, ‘Kırsal kesimdeki bir ilimizde olacak 5.9’luk depremde binaların yüzde 72’si yıkılacak. Panik olmasın diye bu ilimizi açıklamıyorum’ demişti. Bu kentin Adıyaman olduğu anlaşıldı.”

Bak, bak, bak... Ne kadar da başarılı bir teknik ekibimiz varmış; 6 Şubat tarihli Kahramanmaraş merkezli depremin oluşturacağı hasarı taa.. 2005 yılında hesap etmiş ve bilmişler... (Bilimsel araştırmalarda yüzde 5’lik yanılma normal kabul ediliyor diyerek belirteyim) ki 2005’te yüzde 72 olarak tahmin edilen hasar oranımız yüzde 68.1 olarak kesinleşti...

Durun, durun bu başarılı ekibin tam isabetli raporu bununla da kalmıyor, şöyle ki; “Deprem Tehlikesi Yüksek Olan Kırsal Alanlardaki Konutların Rehabilitasyonu Projesi” çerçevesinde 2005 yılında gerçekleştirilen Elazığ, Adıyaman, Malataya, Kahramanmaraş kırsalındaki 2 bin köyde, 180 bin konut için hazırlanan senaryo depremlerde bu 4 ildeki binaların yüzde 66’sının yıkılacağı tahmin edilmiş...

Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın Mart 2023 tarihinde yaptığı açıklamaya göre, depremden etkilenen 11 ilde toplam 5 milyon 649 bin 317 konut bulunuyordu, bu konutların 1 milyon 929 bin 313'ü hasar aldı.

'Kahramanmaraş ve Hatay Depremleri Raporu'na göre; En çok zarar gören iller Adıyaman, Kahramanmaraş, Malatya ve Hatay oldu. Adıyaman'da konutların yüzde 68.1'inde, Kahramanmaraş'ta yüzde 57.8'inde, Malatya'da yüzde 55.6'sında, Hatay'da ise 50.8'inde hasar tespit edildi

Peki, 2005 yılında hazırlanan bu rapora göre biz ne yapmışız? O günlerde başlayarak yurdumuzu saran müteahhitleşme yarışını her gün daha da hızlandırarak bulduğumuz her yere binalar dikmişiz... Bu binaların depreme dayanıklı olup olmadığını denetlemekle görevli kurum ve çalışanları gelen dosyaları tek tek mühürlemiş, imzalamış ve raflarına kaldırmış... ve bir memurun ömür boyu biriktiremeyeceği servete kısa sürede ulaşan bu görevliler, amirler ve onlara bu yetkiyi veren kimseye bir ses etmemişiz, hatta yüskek oranda verdiğimiz oylarla ödüllendirmişiz, vurmuşuz gözü dönmüş müteahhitlerin kafasına... vuralım elbette “onca insanın vebalini üç kuruşluk dünya zevki için omuzlayan bu vicdansız rantçılara tabi ki ceza verelim” de onların suç ortaklarına da hiç olmazsa “sizi gidi yaramazlar” da mı demeyelim?

Sayın Bakan Zeki Ergezen ve diğer yetkililere de soruyorum; “2005 yılında önünüze konulan tabloyu gizlemekle iyi mi ettiniz? Haydi diyelim “kargaşa ve korku olmasın” diye iyi niyetli bir eylem yaptınız, peki tedbir aldınız mı? Öyle ya tüm tahmini verilere göre 6 Şubat tarihli depremin tarihi hariç tüm sonuçları önceden tahmin edilebilmiş...

Şimdi de ortalama olarak aynı etkiyi yapabilecek iki yeni depremle ilgili uyarılar alıyoruz. Bilim insanları biri İstanbul, diğeri yine Adıyaman ve çevresinde olabilecek şiddetli depremlerle ilgili bas bas bağırıyor, tedbir konusunda ne yapıyoruz? Cevabı ben vereyim; “Bunca kayıp, bunca zarar ve acıya rağmen halen bildiğimizi okuyoruz, desinler diye konuşup her şeyi devletten bekliyoruz. Devlet denen kurumun aslında tümümüzden oluşan bir varlık olduğunu, yani bizzat kendimizin –cak, -cuk demeyi bırakıp işin ucundan tutmamız gerektiğini ne zaman fark edeceğiz?

Bu yazı toplam 1045 defa okunmuştur

Anasayfa