Ölüm Kapıya Gelmeden Yaşayalım Pişmanlıkları…

Ahmet Yenin 2023-12-21 11:57:42

Ölümlü fani olan insan için dünyaya ve hayata dair her şey yalan ölüm gerçek. Ölümden, iyide olsan, kötüde olsan kaçış kurtuluş yok. Mutlak surette öleceksin. Ama ölmeden önce insanın iyisi de kötüsü de “Hayırlı ömür, hayırlı ölüm ver Allah’ım diye dua eder…

Ama bazıları yaptığı duayı unutup, hislerine yenik düşerek hem kendini, hem de ailesi ve evlatlarını ilelebet yakıyor hem de cayır, cayır yakıyor...Sadece kendilerini olsa denecek söz kendi etti kendi buldu. Ama iyisi ve kötüsüyle hep beraber yaşadığımız iki günlük fani dünyada doğru insanın doğruluğu iyilik ve güzellik adına toplumu mesut mutlu eder iken, aynı toplumun içinde olan eğri insanın eğriliği aynı toplumu üzüyor, geriyor. Olan sadece ülkeye ve insanlara değil, insan dostu canlılara da oluyor.

Bu yüzden bu anlattığımız insan odaklı olumlu ve olumsuzluklar asgariye indirerek topluca hep beraber huzur ve güven içerisinde insanca yaşamanın yolu, insanlığın en büyük baş belası cahil insanlardan ve özelliklede cahil idarecilerden kurtulup huzur ve güven içerisinde omuz omuza insanca yaşayıp huzur içerisinde ruhumuzu teslim ederek geriye hoş bir seda bırakmak için yüce Allah’ın OKU ey kulum OKU buyruğu gereği okuyup öğrenerek, ilim bilim sanat tahsil ederek önde kendimizi değiştirecek, dolayısıyla en önemli sermayemiz olan aklımız geliştirerek düşünerek, taşınarak sorarak sorgulayarak hep beraber huzur ve güven içerisinde insanca insan onur ve gururuna yakışır biçimde yaşayıp hayattan pişmanlık duymadan ebediyete göçeceğiz.

İşte buna bir mezar kazıcının ağzından ibretlik mesaj. Buyurun okuyun anladığınız kadarıyla en az hata ile diyorum çünkü insan beşer yaratılmış bu yüzden hayatında bir ya da iki kez şaşabilir, ama ömür boyu şaşmaz ve bu yüzden eyvah demeden yaşamak için mücadele edin. İnsan odaklı tüm felaketler gerek ülkede gerekse dünyada özelliklede Müslümanların yaşadıkları coğrafyada cahil insanlardan ziyade zır cahil idarecilerden kaynaklanmaktadır… Sözün özü, akıl sahibi insanlar ve idareciler olarak ölüm kapıya gelip dayanmadan yaşayalım pişmanlıkları…

Mezarcı; Ömrünü mezar kazıcılığı yaparak geçiren adama bir gün muhabir sorar merakla...

-"En çok ne dikkatinizi çekti bu mezarlıklarda? Hortlak gördünüz mü mesela? ... -"diye sorunca gayet ciddi cevap verir mezarcı:

-"Hayır, hiç görmedim. Ama daha büyük bir şey çekti dikkatimi. Hep pişmanlıkla geliyorlar mezarlığın kapısına. Kimi ölüye daha çok değer vermediğinden, kimi kıymetini bilmediğinden, kimi hayattayken zaman ayırmadığından, kimi affetmediğinden, kimi affedilmediğinden pişman" dediğinde bu defa muhabir daha bir merakla sorar bu defa:

-"Bunun garip tarafı ne? Yoksa mezarlardan ses falan mı duydunuz insanların pişmanlıklarına karşı? -" diye sorunca, mezarcı ucu bucağı olmayan mezarlara ve başlarında ağlaşan insanlara bakar bakar biran ve şöyle der muhabirin gözlerinin içine bakarak:

-"Hayır. Hani hayatta kalan insanın ölenin ardınca aklı başına geliyor ya. Kim bilir ölenlerin mezarlarında hatalarını asla telafi edemeyecekleri ne pişmanlıkları vardır diye düşünüyorum. Mezardakiler de çok pişman bence. Ama mezarın, mezarlık gibi bir kapısı yok... Gelemiyorlar ki... İşin garip tarafı ölüm olmadan önce böyle engelleri yokken insanların pişman olmamaları... Ölüm iki taraf içinde pişmanlıkken, insanların ölümden sonra kıymet bilmeleri çok garip değil mi evlat? "

Ölüm pişmanlıktır. Kalanda da gidende de nice pişmanlıklar bırakır. Ölüm kapıya gelmeden yaşayalım pişmanlıkları... Sonra ne kadar dövünsek faydası yok...Alıntı

Bu yazı toplam 695 defa okunmuştur

Anasayfa