Ardımıza dönüp baktığımızda "2023 yılından hafızalarda ne kaldı?" derseniz deprem felaketinden başka birşey gözümüzün önüne gelmiyor.
6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş merkezli 7.7 şiddetinde ki depremle binlerce canımızı kaybettik. Aradan geçen 9 saat sonra aynı bölgede aynı şiddetle meydana gelen ikinci depremle tam anlamıyla milletçe molozların altında kaldık...
Acılar dün gibi tazeliğini koruyor.
*
Nasıl ki 100 yıllık Cumhuriyetimizde 1930, 1939, 1942, 1943, 1944, 1953, 1957, 1964, 1970, 1976, 1999 ve 2011 yılları büyük depremlerle ve ölümlerle anılıyor, tarihe bu yönüyle geçmişse 2023 yılı da ülkemiz tarihine böyle geçecektir.
*
2023 yılı dünyada ise savaşlarla, yıkımlarla ve çocuk ölümleriyle hatırlanacak.
Rusya- Ukrayna arasındaki savaş ardından İsrail terör devletinin tüm dünyanın gözü önünde yaptığı Filistinlilere yönelik soykırım cinayeti.
Bilerek ve tasarlayıp, planlı bir şekilde Filistin halkının nüfusunu azaltıyorlar.
Kendilerine toprak kazanıp yerleşim yerlerini genişletiyorlar.
Ülkemizin dışında kalan Müslüman ülkelerinin bir kısmı (Arap ülkeleri) bu cinayeti perde arkasından desteklerken bir kısmı ise seyrediyorlar.
*
Geriye dönmemek lazım.
Yarın (31 Aralık) akşam gireceğimiz 2024 yılına bakalım.
Ülkemizde hayat pahalılığı, enflasyon halkımızı bunalttıkça bunaltıyor.
2000'li yılları çok arar olduk.
Çalışan kesim durmak bilmeyen fiyat artışları karşısında şaşırmış durumda.
Hükümetin maaşlara yaptığı iyileştirmeler, artışlar kısa sürede enflasyon karşısında eriyip gidiyor.
Dilerim 2024 yılında bu durumun önüne geçilir.
*
2023 yılında ülkemizde her kesimin şikayet ettiği kadına yönelik şiddet bir türlü eksilmedi.
Her geçen gün erkek şiddeti artarak kadınlarımız ölümle hayattan koparılıyor.
Kadına yönelik şiddette cezalar ve alınan tedbirler kağıt üzerinde yeterli gibi görünüyor olsa bile uygulamada karşılık bulmuyor.
Özellikle yargılama aşamasında "iyi hal" indirimleri adeta bu cinayetleri destekliyor gibi algılanıyor.
Kadın cinayetlerinde hakimlerimizin yargılama sürecinde "iyi hal indirimi" gibi inisiyatif kullanması ortadan kaldırılarak gerekiyorsa bu noktada meclisimize gidilip yasal düzenlemeyle cezalar ağırlaştırılarak uygulanmalı, kadınlarımızın yaşam hakkı teminat altına alınmalı.
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu'nun (TKDF) raporuna göre 2023 yılının ilk 10 ayında 350 kadın, erkekler tarafından katledildi. Yaşamını yitiren 107'i kadının ölüm nedeni “şüpheli ölüm”, 243 kadının ölüm nedeni ise “kadın cinayeti” olarak kayıtlara geçti.
10 aylık istatistiki bilgiler aylara dağıtılırsa bu demektir ki ayda 35 kadınımız öldürülmüş.
Günde birden fazla kadınımız maalesef hayallerini yaşayamadan toprağa giriyor.
*
2023 yılı neresinden bakarsanız hayal kırıklığı ile son buldu.
2024 yılı kaybettiklerimizi geri getirmez ancak dilerim ülkemize acılar yaşatmaz.