Menu
Menu
 |
Bir ülkenin en zor anları, belki de acı dolu gündemleriyle baş başa kaldığımız şu günlerde, içinde bulunduğumuz travma dolu süreci anlamak ve paylaşmak adına kaleme alıyorum bu satırları. Pazartesi günü merkezi Kahramanmaraş'ın Elbistan ve Pazarcık ilçelerinde meydana gelen depremler, adeta toprağın altındaki derin kırıkları yüreğimize kadar hissettirdi. Türkiye'nin güney illeri, depremin yıkıcı etkisiyle sarsıldı, yaralar aldı.
On binlerce insan, Adana'dan Diyarbakır'a, Malatya'dan Hatay'a kadar uzanan geniş coğrafyada, yıkılmış binaların altında umutla bekledi. Her an geç olabilirdi ve bu umutlar, dirençleri her geçen saat azalan insanlar için bir nebze olsun ayakta durmayı simgeliyordu. Ne yazık ki, binlerce insanımızın hayatını kaybetmesiyle yasta boğulduk. Cansız bedenler, enkaz altından sevgi ve saygıyla çıkarılmayı beklerken, acımız bir kat daha derinleşti.
Binaların dışında, sevdiklerine ulaşmaya çalışan insanlar kendi imkânlarıyla, koca beton yığınları ve demir enkaz arasında umutlarını taşıdı. Ancak, bu çaba ve kararlılık, bir yandan da acının büyüklüğünü ve yaşanan trajediyi gözler önüne serdi. Yüz binlerce yurttaş evsiz kalmış durumda, soğuk kış şartları altında çaresizce bekliyor. Çadır yok, aş yok, su yok; sadece umut ve dayanışma var.
Ancak, bu zorlu süreçte gördüğümüz bir diğer gerçek de millet olarak iç içe geçmiş olduğumuz acıları paylaşma ve dayanışma gücümüzdür. Yaşanan bu felaket karşısında gösterdiğimiz birlik ve beraberlik, geleceğe dair umut ışığını da beraberinde getiriyor. Elbistan'dan Pazarcık'a, Adana'dan Diyarbakır'a kadar uzanan coğrafyada, yaralarımızı birlikte saracak, yeniden inşa edeceğiz.
Belki de en zor anlarda, insanlık değerlerimizi hatırlayarak, birbirimize kenetlenerek ayakta kalacağız. Umutsuzluğa kapılmadan, el birliğiyle yeniden ayağa kalkacağız. Bu zorlu süreçte hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyor, yaralılara acil şifalar temenni ediyoruz. Enkaz altında bekleyen umutları, birlik içinde yaşayarak, geleceğe taşıyacağımıza olan inancımızı yitirmeyeceğiz.
Bu yazı toplam 838 defa okunmuştur