Karadenizli için fındık hayattır.
Düğündür.
Araba almak için kurulan hayaldir.
Bütün bir yıl tek seferde alınan maaştır.
Askerdeki oğlanın cep harçlığı, evlenecek kızın çeyiz sandığına koyduğu ilmek, ilmek dokunan danteldir.
İlkokul, ortaokul, lise, üniversiteye gidecek, yarınlara "iyi adam olacak" çocuğunun geleceğidir.
Yaşı kemale ermiş, eleği duvara asmış, dünya hayatında gözü doymuş, babaannenin, dedenin küllük kefenliğidir.
Onun için bu aylarda hep dalın ucuna bakılır.
Kimileri "11 ay yatar, bir ay bahçeye giderler, malı götürürürler" derlerse inanmayın. Fındık üreten çiftçi yılın 12 ayı bahçededir.
Çok çalışır.
Her ay yapılacaklarıda findıkta "iyi tarım" adına takvim yayınlayan uzmanların açıklamalarında görürsünüz.
*
Fındıkçının gözü dalın ucundadır dedik ama kulağı "findık için kim ne dedi?" hep oradadır.
Beğensekte, beğenmesekte her yıl güncellenen politikası olduğu için findıkcı birilerinin iki dudağı arasından çıkacak söze yıllardır malesef hepsedilmiştir.
İdareden kenarında köşesinde olandan açıklama gelirse değerlidir.
Muhalefet partili siyasilerin açıklamaları yol göstericidir.
İktidar vatandaş desteğini kaybetmeme adına muhalefetin söylemlerini uygulamalarıyla boşa çıkarmaya çalışır.
Hele de muhalefet adına konuşan lider, genel başkan ise dikkatle dinlenir.
Konuşan partinin de hükümet olabileceği ihtimali varsa değil findık çiftçisi, fındık üretilen bölgenin her insanı bunu özenle dinler aklının bir köşesine not eder.
Sırası geldiğinde bu nota bakar kararını verir.
*
Fındık hakkında son konuşan siyasi, hayatımıza girdiği günden bu yana gazetecilikten öteye bir kadın olarak takip etiğim İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener oldu.
TBMM'nde partisinin grup toplantısında konuşan Sayın Akşener findık ve üreticisi hakkında ki ifadeleri, Devletimiz ekonomisi için iktidara önerileri fındıkçının gönlünden geçenlerdi.
Notuma aldım.
Ordulu hemşehrilerimde bir köşeye İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener'in sözlerini kaydetsinler.
Lazım olacak gibi...
*
İYİ PARTİ GENEL BAŞKANI
MERAL AKŞENER'İN AÇIKLAMASI
"Fındıktaki hikâye, yıllardır aynıdır. Önce, ‘Bu sene çok fazla üretim var, rekolte yüksek’ denir. Sonra, ‘Dünyada fındık tarımı gelişiyor, biz ürünümüzü satamayacağız’ denir.
* Sonra, aslında olmayan, sanal, Hamburg Fındık Borsası'ndan bahsedilir. ‘Fındık Borsası Karadeniz'de olacak, o borsa buraya gelecek’ denir. Arkasından, ‘FİSKOBİRLİK nerede, ne oldu?’ denir. ‘Depolama imkânı yok, depo yok, alıcıların depoları dolu, almayacaklar.” denir.
*“Lisanslı depoculuk geliştirilecek’ denir. İşte bütün bu karmaşa içinde, bir fiyat açıklanır ve üreticinin ürünü elinden alınıverir. Sonra ne olur? Götürülür ve yabancılara teslim edilir.
*İşte bu yüzden, yıllardır, fındık ihracat gelirimiz, 1 buçuk ile 2 buçuk milyar dolar arasında, gidip gelir.
* Oluşturduğumuz bütün ihracat katma değeri, işte bu kadar olur. Yani sıfır olur. İşte size, Ak Parti iktidarının, tarımdaki akıl dolu ihracat vizyonu…
* Buradan Sayın Erdoğan'a seslenmek istiyorum; Taban fiyatı açıklamakta gecikilirse, üreticinin kaybı büyük olur. Ziraat Odalarımızın yaptığı hesaplamalara göre, 2021 yılı için, fındığın kilo başına maliyeti, 22 lira 85 kuruş. Senin ekibin yan gelip yattığı için, mecburen benim uzman arkadaşlarım oturdu çalıştı.
* Artan maliyetleri, dolar kurunu, refah payını, enflasyonu, ve de en önemlisi, bu yıl dünyadaki rekolte düşüşünü göz önüne aldığımızda, bu yıl için, kilo başına 35 lira uygun olacaktır. 35 liralık fiyat, hem hareketlenecek piyasaların hem emeğin hem de bu alanda dünya devi olmanın hakkıdır.
* Sayın Erdoğan; Rizelilik, kürsülerden üfürmekle olmaz. Rizelilik, Karadenizli fındık üreticisini, yabancı şirketlere ezdirmeyerek olur.
* Eğer, her fırsatta söylediğin gibi, gerçekten Karadeniz'in oğluysan, o zaman bu sefer yabancı lobilerin elemanlarını bu işten uzak tut ve fındık üreticilerimize sahip çık! Eğer sen sahip çıkmazsan, ilk sandıkta biz gelip gerekeni yapacağız. Bunu da böyle bilesin."
Bu yazı toplam 2043 defa okunmuştur