SEVGİLİLER GÜNÜNÜN TARİHÇESİ VE DİNİMİZDEKİ YERİ

Hüseyin Deniz - İlahiyatçı/Yazar 2024-02-14 15:57:50

Bazı ülkelerde her yıl 14 Şubat  sevgililer günü olarak kutlanmaktadır.Kökeni, Roma Katolik Kilisesinin  inanışına dayanan bu gün,Valentine) adıyla bilinen papaz ile bağlantılıdır. Şöyle ki;Valentine adlı Azizin-Rahibin- yaşadığı aşka sevgilisinin karşılık vermemesi üzerine intihar etmiş ve kalbinin sevgilisine gönderilmesini vasiyet etmiştir.Bu olay üzerine bu aşk hristiyanlıkta bayram olarak kutlanagelmiştir.Sevgililer Günü, milattan sonra 14 Şubat 270 yılında hakkında idam kararı verilen Saint Valentine (Aziz r.Aziz Valentin) Romalılar hıristiyan olunca sevgililer günü olarak kutlamaya devam etmişlerdir.Kâfirler bu günün anısını yaşatmak amacıyla her yıl,bugün adı altında her türlü menhiytatı,her türlü fuhuş ve çirkinlikleri,yasal olmayan buluşmaları özendirmeye ve yaymaya devam etmektedirler.

Hiristiyanlarca bu sevgiler günü Noel Bayramı gibi kabul edilmiş ve bu yalanı tüm dünyaya yaymışlardır.1969 yılında dini takvimden de çıkarılarak dini anlamda kutlanması sona ermiştir.Ama maalesef buraya dikkat çekmek istiyorum:Türkiye'de Sevgililer Gününü getiren ve yayan ve kutlamasına sebep olan Hıncal Uluç’un Holly Hartguist’ten ilk öğrendiklerini 1977 yılında bir derginin köşesinde yazdığı yazı ile o günden bugüne kadar kutlanan gelmiş ve devam etmektedir.

Ülkemizdeki Kendilerini maalesef modern müslüman olarak görenler tarafından bugüne has yemek, ziyâfeti vermek, hediyeleşmek, bu konularda (maddî açıdan) yardımcı olması (kalkınması) için kâfirden alış-veriş yapmak ve çocukların bu bayramlarda yasaksız bir hayat yaşamanın önü açılmıştır. Bu bizim örf adetlerimizden olmadığı gibi dinimizce de haram olan şeylerdir.

Allah Resulü bir hadislerinde buyururlar ki;”Her kim, bir topluluğa (kavme)benzerse (onların giyindiği gibi giyinirse, gittiği yolda giderse ve onların işlediği fiilleri işlerse, günah ve sevap bakımından) o da onlardandır.Şu sebeplerden dolayı Sevgililer Günü'nü kutlamak,câiz değildir.

Sevgililer Günü(Valentine Day), İslâm şeriatında temeli (kaynağı) olmayan bid'at bir bayramdır.

Sevgililer Günü, hadi diyelim evli çiftler nişanlılar bugünü kutladılar diyelim, aynı zamanda gün için yapılan bütün masraflar karşılıklı hediyeleşmeler sevgiye, tutkuya ve şehvete çağırmaktan başka bir şey değildir.

Sevgililer Günü, kalbi, bu gibi boş ve faydasız işlerle meşgul etmeye ve izlemiş oldukları bu meşru olmayan yola aykırı hareket etmeye çağırmaktadır.

Bu sebeplerden dolayıdır ki, Sevgililer gününe has ,yiyecek, içecek hazırlamak,helede de haram olan işiçki daha kötüsüdür bu güne özel dar vücut hatlarını ortaya çıkaran elbise giymek veya bu günde karşılıklı hediye alıp-vermek, hele gençlerin sevgili adı altında muhatabını tuzaga düşürmek amacıyla, kesenin ağzını açması, Alem yapması hediye alması çok tehlikelidir. Dinimizce de buluşmalar haramdır.

Sevgililer günü ve bu bayram, putperest hristiyanlığın günlerinden,bayramlarından birisidir. Bu sebeple Allah Teâlâ'ya ve âhiret gününe îmân eden bir müslümanın, Sevgililer günü'nü kutlaması veya onu kabul etmesi veyahut da bu gün dolayısıyla birisini tebrik etmesi kendisine helâl olmaz. Aksine müslümanın, Allah Teâlâ ve Elçisi Muhammed (s.a.v) emirlerine icâbet ederek bu günü kutlamayı bırakması, Allah Teâlâ'nın gazabını ve cehennem azabını gerektiren sebeplerden uzak durması gerekir.”Kim, İslâm'dan başka bir din ararsa, bilsin ki kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette ziyan edenlerden olacaktır.Ali-imran 85)  Allah Resulü: “Her kim, bir topluluğa (kavme)benzerse (onların giyindiği gibi giyinirse, gittiği yolda giderse ve onların işlediği fiilleri işlerse, günah ve sevap bakımından) o da onlardandır." 

Bugüne has oyun, eğlence, türkü-şarkı, (ud ve ney gibi müzik âletlerine) üfleme, nimete nankörlük, kadınların açılıp saçılması, erkeklerin kadınlarla biraraya gelip birbirlerine karışması veya kadınların, mahremleri olmayan erkeklerin önüne çıkması gibi, dînen haram sayılan birtakım kötü sonuçlara ve sakıncalı durumlara yol açmakta veya bu durum, zinâya veya zinânın başlangıcı olan şeylere vesile olmaktadır. Bunun teselli ve eğlence olduğunu gerekçe göstermek, onu helâl kılmaz. Bazı kimselerin, bu kutlamada haram ve helâle dikkat ettiklerini iddiâ etmelerine gelince, bu iddiâ doğru değildir. Bu sebeple kendisine nasihat eden kimsenin günahlardan ve gübahlara vesile olan şeylerden uzak durması gerekir. benim en büyük aşkım Yüce Yaratan, onun Resulü Hazreti Muhammed (s.a.v) efendimiz ve eşim ve çocuklarımdır.

Bu yazı toplam 426 defa okunmuştur

Anasayfa