Medya’nın Deprem ve Afet Dili Çalıştayı’nın Ardından…

Sultan Tapdık 2024-03-15 12:20:43

Tüm İletişim ve Medya Federasyonu (TİMEF) adına koordinatörlüğünü üstendiğim Medya’nın Deprem ve Afet Dili Çalıştayı’nı geçen hafta Ordu ilimizin Ünye ilçesinde gerçekleştirdik.

 

Genel Başkanımız Sayın Şakir Gürel’in “depremlerde ve diğer afet hallerinde” medyanın kullandığı dile dikkat çektiği açılış konuşmasının ardından ilk sözü alan Ordu Büyükşehir Belediyesi İştiraki Orkent A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mimar Nihat, “Afet Yönetiminde İletişim ve Medya” başlıklı sunumunda 6 Şubat depreminde yaşanan acı tecrübemizi örnek gösterdi.

 

Depremin oluş anını müteakip vatandaşlarımızın yüzde 73’ünün depremle ilgili gelişmeleri sosyal medya üzerinden takip ettiğini ve o dönemde çok sayıda manipülatif haber yapıldığını, böylece insanların galeyana getirilmeye çalışıldığını hatırlatan Sayın Şen, ileriki bir zamanda yaşanabilecek benzer deprem ve doğal afetlerde medya araçlarının önemli bir görevi olduğunu vurguladı.

 

Türkiye’nin yüzde 42’sinin 1. Derecede deprem bölgesinde yer aldığının altını çizen Sayın Şen, “zaman ve mekân kavramı olmaksızın her an toplumu bilgilendirme imkânına sahip” olan medyanın afet ve benzeri olayların öncesinde davranış ve yayım dili konusunda bilgilendirilmesi gerektiğini söyledi.

 

Neotektonik ve Deprem Uzmanı Ordulu Prof. Dr. Hamit Haluk Selim ise pek çok televizyon kanalında reyting uğruna bazen toplum yapısı ve bütünlüğüne zarar verici yayınlar yapılabildiğini hatırlattı.

 

6 Şubat depreminin ardından “hayatında fay hattı dahi görmeyenlerin, konunun uzmanı olmayanların” depremi ve sonuçlarını tartıştıklarını üzülerek izlediğini ve bu nedenle Çalıştay konusunun önemli olduğunu vurgulayan Sayın Haluk Selim, başta ülkemiz olmak üzere dünyadaki fay hatları konusunda kapsamlı bilgilendirme yaptı.

 

Konuşmacılardan Gayrimenkul Geliştirme ve Yönetim Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Baz da “Doğal Afetler Gerçeği ve Şehirlerimizin Varlığı” konulu sunumunda afet ve benzer durumlarda önce, olayın yaşandığı an ve sonrasında toplumun doğru yönetilmesi için medyadan doğru faydalanılması gerektiğini söyledi.

 

Medya sektörünün ayakta durabilmesi için reklam alması gerektiğini ve reklam alabilmesi için de reytingini yüksek tutmaya çalışmasının normal olduğunu vurgulayan Gazeteci Celal Toprak, yaşanan aksaklıklarla ilgili medyaya haksız bir yükleniş olduğunu ifade ederek özetle “medyanın görevi yaşananları doğru olarak aktarmaktır” dedi.

 

Bu gibi durumlarda insanların yokluk, yalnızlık, çaresizlik ve benzeri hislere kapılabileceği gerçeği asla unutulmamalıdır. Toplumda yaşanabilecek bu hisler uzmanlarca doğru yönlendirilmezse infiale neden olabilir. Yakın tarihimizde böylesi durumlar yaşadığımızı biliyoruz. Bu nedenle Çalıştay’ın sonunda ortaya çıkacak tavsiye içerikli ifadelerin (farkındalık oluşturmak amacıyla) yine medyamız tarafından yaygınlaştırılması gerekiyor.

 

Sultan Tapdık

Bu yazı toplam 603 defa okunmuştur

Anasayfa