verdiği nimetlere karşı kulların O’nu övgü ile zikretmesi, kalben sevmesi, bütün varlığı ile itaat etmesi ve boyun eğmesidir.
Yüce Allah, bizleri en güzel şekilde yaratmış ve yeryüzünde sayısız nimetlerle donatmıştır. Bizlere akıl, sağlık, iman,bilgi, anlayış ve kavrama gibi pek çok üstün özellikler bahşetmiş, ayrıca mal, mülk, servet gibi maddi imkanlar vermiştir. Nitekim Yüce Rabbimiz, Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: “Nimet olarak sahip olduğunuz ne varsa hepsi Allah’tandır.”1“Allah’ın nimetlerini saymaya
kalksanız onları sayamazsınız.” (ibrahim, 14/34) Allahu Teala'nın bize olan en büyük nimeti ise, hiç şüphesiz,Yüce Dinimiz İslam’dır. Bu nimet, ahiret hayatının ebedi nimetlerine kavuşmanın tek vesilesidir. Bir ayeti kerimede,“Şükredesiniz diye size kulaklar, gözler, gönüller verdik”( Nahl,16/78)
olup bu nimetleri doğru kullanmanın yolunun şükretmek olduğu vurgulanmaktadır.
Peki bize verilen bunca nimetlere karşılık nasıl
şükretmemiz gerektiğini hiç düşündük mü? Şükür,yalnızca Allah’a dil ile yapılmaz.
Her nimetin şükrünü kendi cinsinden yapmalıyız. Bu da Rabbimizin bahşettiği nimetleri O’nun yolunda kullanmakla olur. Örneğin akıl bir nimet, tefekkür etmek onun şükrüdür. Kalp bir nimet,kalbin Allah’ı zikretmesi ve insanlara muhabbet beslemesi şükürdür. Kur’an bir nimet, O’nu okuyup anlamak, emir ve yasaklarına göre bir hayat yaşamak şükürdür. İlim öğrenmek bir nimet, ilmin gereğince amel
etmek ve ilmi başkalarına öğretmek, şükürdür. Mal sahibi olmak bir nimet, zekât ve sadaka vermek ise onun şükrüdür. Göz bir nimet, insanların kusurunu görmemek şükürdür. Kulak bir nimet, söylenilen kötü şeyleri duymamış olmak şükürdür. Sağlık bir nimet, dua ve oruç
gibi ibadetler onun şükrüdür. Tövbe etme imkanına sahip olmak bir nimet, pişman olup af dilemek şükürdür. Evlat bir nimet, onun Allah’a layık bir kul olarak yetişmesine özen göstermek, şükürdür.
Ancak İnanoğlu bunca nimetlere sahip olduğu halde bir şükürsüzlükiçindedir.şükreceği yerde her halinden yakınır ve üzülür.
ÜZÜLME..!
Daha önce çok şeye üzüldün; faydası olmadı.
Çocuğun başarısız olunca üzüldün ; başardı mı ?
Sevdiğin bir yakının ölünce üzüldün; canlanıp döndü mü?
Ticarette zarar edince üzüldün; zararların kâra dönüştü mü?
Üzülme !
Felakete üzüldün; felaketler çoğaldı.
Fakirlikten dolayı üzüldün; huzursuzluğun arttı.
Seni sevmeyenlerin dedikodularına üzüldün; onları sevindirdin.
Üzülme !Çünkü üzüntü ; sana Geniş bir ev,Güzel bir eş,Bol bir servet,Yüce bir makam,Hayırlı bir evlat vermez!..
Üzülme !Çünkü üzüntü;Saf suyu zakkum gibi acı,Gülü dikenli bir ot, Güzelim bahçeyi bir çöl,
Nurlu hayatı da yaşanmaz bir hapishaneye dönüştürür.
Üzülme ! Ve haline şükret ! Çünkü;
Sağlam iki gözün, kulakların, dudakların var.
İki elin – kolun, ayakların, konuşan dilin var.
Kendine güvenin ve sağlam bir vücudun var !.
Üzülme !
Ve haline şükret ! Çünkü;
Sağlam bir inancın, bir dinin var.
İçinde huzur bulacağın bir evin, bir ailen var.
Yiyecek ekmeğin, içecek suyun, giyecek giysin var.
Ve yanında huzur bulacağın bir ailen var !.
Şu halde üzüntün niye ?
Eğer bir kul olarak şükredersek bize bahşedilen nimetlerden mahrum kalmaz aksine yeni nimetlere kavuşma imkanı elde etmiş oluruz. Nitekim Allah Teâla “Eğer şükrederseniz elbette size nimetimi artırırım.”(ibrahim, 14/7) buyurmaktadır. İman edip Allah’a ve Peygamberine itaat eden, İslam'ın emir ve yasaklarına uyan, yakınlarını, yoksul ve muhtaçları görüp gözeten kimse Allah'ın kendisine vermiş olduğu nimetlere şükrediyor demektir. Allah’ın kendisine verdiği nimetlerin kıymetini bilmeyip haramlara dalan, ibadetleri terk eden kimsenin nimet karşısında sadece diliyle "çok şükür", "elhamdülillah" gibi sözleri söylemesi şükür için yeterli değildir. Asıl şükür yürekten gelen saygı ve muhabbet; insanın kendi, ailesi ve yaşadığı toplum için
faydalı olan salih amel işlemesi ve ahlaklı bir insan olması ile mümkündür.
Evet şükür bir ibadettir,bütün kabahatleri örter vede Allah'ın gazabını önler.zaten bir kul olarak elimizden bir şey gelmez ne diye her şeye isyankar oluyoruzki ne güzel bir ifadedir her halimize çok şükür elhamdülillah.
Şükür sabırla ilişkilidir, sabretmesini bilmeyenler, Şükür’ edilecek nimetlere ulaşamazlar, ulaşsalar bile, onu muhafaza edemezler, sabır imanın ve ibadetin sigortasıdır.
Kıymetli kardeşlerim bir kul için en büyük mükafat Allah‘ın biz kullarına bakara Suresi 153’te buyurduğu gibi Allah sabredenlerle beraberdir, Rabbim; Yalnız Allah rızası için sabırla azimle, kulluk yapanlardan olmayı nasip eylesin.