Nerede olursak olalım.
İster kemençeyle, isterse tulum eşliğinde sokakta söylenen Karadeniz müziği duyduğumuzda ayağımız bizi o yöne doğru götürür.
7'den 70'e her Karadenizli merakla ilgiyle bazen de ritime kendimizi kaptırarak dinleriz bu güzel, ruhu dinlendiren, bedeni oynatan müziği.
Ona hayat veren sesi.
Dünyanın her köşesinde sokak kültüründe ayrı bir yeri olan ve beğeniyle karşılık bulan Karadeniz Müziği yok olmak üzere.
Tamamen kökü yüzyıllara dayanan bu eşsiz müzik maalesef gençlerin yeteneğine terk edilmiş.
Kemençe, davul, klarnet ve bağlamanın enstrüman olarak öne çıktığı Karadeniz müziğinde kemençenin, Doğu Karadeniz Bölgesi'ne ilerledikçe tulumun ayrı bir yeri makamı var.
Kemençeyle, tulumla yapılan müzik son yıllarda gençlerin özel ilgisi ve sempatisiyle yaşamını sürdürüyor.
Babadan oğula geçen usta çırak ilişkisi içerisinde de neredeyse nesli tükenmekte olan yerel zanaatkârlar tarafından enstrümanı yapılıyor.
*
Bu müziğin yöresel bir halk kültürü olduğunun farkına varılıp bilime dayalı şekilde araştırılıp ortaya konulma zamanı gelmiştir ve geçmektedir.
Araştırmaya; kemençe ve tulumun etrafında toplanan bu müziğin Karadeniz Bölgesi'ndeki üniversitelerin başlaması doğru olanıdır.
Karadeniz müziğine özel bölgedeki üniversitelerde bölümleri ve kürsüleri kurularak bilimsel bir temelde konu ele alınmalıdır.
Cumhuriyetimiz öncesi ve sonrası günümüze kadar süre gelen dönemde Karadeniz Müziği'nin kemençe odaklı gelişmesi, tarihi, yöre halkının sosyal yaşamındaki yeri, modern halk müziğine katkısı, bu müziğe söz, sanatçı ve enstrüman yapımıyla katkıda bulunanlar etraflıca bir şekilde araştırılarak derli toplu bilimsel bir veri tabanı oluşturularak kayıt alına alınmalıdır.
Bu çalışma da ancak üniversitelerde bölümler açılarak olabilir.
Kentimizde bulunan Ordu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde Karadeniz Müziğine yeteneğe bağlı özel öğrencilerin eğitim alacağı, sanatçısından bilim insanına dek her alanında öğrenci yetiştirmek için bir an önce çalışmalara başlamalarını öneririz.
Kaldı ki, Ordu Üniversitesi bu çalışmayı sahiplenirse, Sakarya'dan Artvin'e tüm bölge üniversitelerinin bir adım önüne geçmiş olur. Bu durumda Ordu Üniversitesi adına kazanım sayılır.
*
Bugün sokaklarda kemençe, tulum ya da başka enstrümanlarla gençlerimizin kendi çabalarıyla yaptıkları müzikleri zevkle izliyor ve dinliyoruz.
Televizyon kanallarında yine özel çabalarıyla Karadeniz müziğini icra eden sanatçılarımızı tüm dünya vatandaşları beğeniyle dinliyor, izliyorlar.
Daha fazla geç kalınmadan özbeöz müzik halk kültürümüz yozlaşmadan, değişikliğe uğramadan geçmişten günümüze geldiği haliyle sahip çıkılarak geleceğe taşımış oluruz.
Üniversite yönetimlerinin, akademik kadrolarını harekete geçirme adına Ordu Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı da konuya el uzatmalıdır.
Kültür Sanat Daire Başkanlığı veya hangi birimin ilgi alanındaysa bu halk kültürümüze sahip çıkın deriz.
*
Karadeniz Müziği yazımıza bir Karadeniz türküsü sözleriyle noktayı koyalım.
Bölgemiz sanatçılarından Salih Yılmaz'ın icra ettiği bu türkü Karadenizi her yönüyle resmediyor, varmak istediğimiz yeri yetkililerimize daha net anlatıyor...
*
Yaylanın Çimenine
Yaylanun çimenine oturdum iki saat
Aldi beni bi' merak, ne tutun var, ne kağat
Ne oldi sana aklum? Niye daldun derine?
Koyamazsun kimseyi, sevduğunun yerine
Koyamazsun kimseyi, sevduğunun yerine
Vurdi sabah rüzgari, yağmur ilen karişuk
Benum gozlerum, islanma alişuk
Ah duman, kara duman, ağlarsun merağumdan
Götur sevduğum yare, tutsana kollarumdan
Götür sevduğum yare, tutsana kollarumdan
Derdumi kima derdum, puğar senda olmazsan?
Benda gülmek isterdum, ey gözlerum dolmazsan
Bəddua edeceğum puğar suyun kurusun
Söyle sana bu aşuk, hangi yolda yürusun?
Karşiya çimenlerun, ne da güzel suyi var
Derdumden türki derum, eller bilur huyi var
Yaylanun çimenine, yattum uyuyamadum
Yar senden başkasini, gönlüme koyamadum
Yar senden başkasini, gönlüme koyamadum
Bu yazı toplam 725 defa okunmuştur