Bülent Ecevit Beni Ağlatmıştır…

Ahmet Yenin 2024-05-07 17:12:39

Yazar Mine Dönmez Ölçer kardeşimiz tarafından “Ecevit Beni Ağlatmıştır ”başlığı altında kaleme alınmış olan bu özel ve önemli makaleyi, devlet idarecisinde olması ve bulunması gereken özel ve önemli insani vasfı taşıyan idarecilere dünden daha çok günümüzde ihtiyaç olduğunu anlamamız ve anlamanız için paylaşıyoruz ki, devletimiz adına devletimizin asıl sahibi milletimize hizmet etmeleri için seçerek görev ve yetki vereceğimiz insanlarda aramamız gereken insani vasıflara sahip insanları arayıp bularak seçmemize karınca kararınca katkımız olsun istedik ve istemeye devam ediyoruz.

Çünkü eski başbakanlarımızdan Allah dostu, yüce Allah’ın ölümsüz kulları arasındaki yerini almayı başarmış iyi ve güzel ahlaklı vicdanlı Bülent Ecevit gibi örnek idarecilere başta da söylediğimiz gibi dünden daha çok günümüzde ihtiyaç olduğu kaçınılmaz bir gerçektir.

Tabii iyi ve güzel ahlaklı vicdanlı örnek idarecileri seçerek görev ve yetki verecek devletin sahibi milletin öncelikle kendisi iyi ve güzel ahlaklı vicdanlı örnek insan örnek seçmen olabilmesi için, yüce Allah’ın akıl verip yarattığı tüm kullarına atfen, insanların en büyük baş belası cahil insanlardır. Cahil insanlardan kurtuluşun yolu akıl sağlığı yerindeki tüm insanların okuyup öğrenerek, ilim bilim sanat tahsil ederek önce kendini değiştirmesi, dolayısıyla en önemli sermayesi olan aklını geliştirmesi ve hepsinden önemlisi düşünerek taşınarak sorarak sorgulayarak yaşaması gerekmektedir. Çünkü düşünerek sorarak sorgulayarak yaşayan insan düşünmeden yaşayan insana göre daha az yanlış yapar. Bu yüzden okuyup öğrenerek öncelikle insanlığın en büyük baş belası cahil insanlardan kurtulacağız. Cahil insanlardan kurtulmadan bize huzurlu ve güvenli yaşamak yok.

 Evet, Atatürk Türkiye’si cennet vatan ülke Türkiye Cumhuriyeti devletinden namuslu bir devlet adamı geçmişti.

Bir zamanlar bu ülkeden namuslu bir devlet adamı geçmişti. 

“Ecevit beni ağlatmıştır.” Ecevit’in Aşçısı,

Başbakanlık konutuna taşındığında, beni çağırıp,

“Evladım, burası benim evim ve devlet bana maaş veriyor. Bütün yediğimiz, içtiğimizin parasını benden alacaksın. Sakın ola, devletin tek zeytin tanesi boğazımdan geçmesin. Ben de çok dikkat edeceğim ama sizden bu konuda çok hassas olmanızı rica ediyorum.” demişti.

Bir gün kahvaltı yapılacak ve peynir yok. Her nasılsa ihmal etmişiz. Gittim bizzat kendisinden peynir almak için para istedim. Bütün ceplerini karıştırdı, para çıkmadı. Rahşan Hanım bir tasın içinde, o zaman iki buçuk lira vardı, buldu verdi.. Gözyaşlarıma engel olamamıştım. 

“Bir insanın namazı niyazı sizi aldatmasın, onun parayla malla mülkle işine bakın, bu gördüğünüz adam devlet malından tek kuruş bile şahsı için kullanmamıştır mekânın cennet olsun Bülent Ecevit”…

Bu yazı toplam 571 defa okunmuştur

Anasayfa