Kahramanları ve yaşantılarıyla tamamen hayal ürünü olup hiç de yabancı olmadığımız bir film.
1. Sahne
Masadaki dansöz oryantal müziğin ritmine kapılmış en kıvrak dansını icra ederken, loş ışıklarla donatılmış mekâna bir kişi (İşadamı Abdi) daha girdi...
Ön masada bulunan iki kişiye (Müteahhit Turgut ve Yatırımcı Fehmi) yaklaşarak,
- Selâmûn Aleykûm, afiyet olsun..
(Turgut)- Eyvallah kardeş, buyur misafirim ol...
- Şeref duyarım, arkadaşlar yan masayı birleştirsin..
- O niye?
- Sosyal mesafe..
- Haklısın, uymak lazım.
Yan masayı hızla birleştiren garson,
- Ne alırdınız?
- Rakı diyeceğim ama sanki arkadaşlar başka şey almış...
(Fehmi)- Bir taziyeye gideceğiz, biz votka aldık, rakı kokuyor..
- O halde ben de alayım..
(Turgut)- E, işler nasıl, ihaleyi alabilecek misin?
- Rakiplerden biri güçlü çıktı, zorlanacağız gibime geliyor..
Turgut'un hemen arkasındaki tekli sandalyedeki (geride olduğundan daha önce fark edilmeyen) kişi,
- Abi, istersen adamları ziyaret edelim..
- Ooo, Çetin, yeğenim sen de mi burdasın, cezan bitmiş demek..
- Aftan faydalandık Allah'a şükür!
- Sağolasın, biz hallederiz, gerekirse üç-beş kuruş veririz..
- Ne zaman emrin olursa beklerim.
- Eyvallah.. (Fehmiye dönerek) Kardeş senin yeni bloktaki dükkâna alıcı oldum..
- Emrinde..
- Yalnız, senin elemanlar geçen ay 600 bin istemişlerdi, şimdi 850 bin dediler..
- Abi, faizler düştü..
Turgut (Abdi'ye) - Bu seçimde de aday adayı olacak mısın?
- Mecburiyetten..
- Aynı parti mi?
- Karar veremiyorum. Sanki yeni partilerden biri gelişmeye başladı..
- Aman iyi düşün, muhalefete düşme..
- Yok abi, son güne kadar bekleyeceğim...
Birden müzik durur...
(Abdi)- Bir şey mi oldu?
(Turgut)- Yok ezan okunuyor..
(Abdi, Fehmi'ye),
- Bu peşinatsız, faizsiz, kefilsiz konut işi nasıl, tavsiye eder misin?
- Hiç tereddütsüz gir..
- Ama paralar geri dönmezse?
- Kardeş sen peşin satmış oluyon, faiz günahından da muhafsın.. Alıcı gidip bankadan çekip sana peşin ödüyor, (göz kırparak) o da seni bağlamaz, senin riskin yok...
(Garsona işaret ederek hesabı ister, gelen hesabı cebinden çıkardığı yarım deste paranın bir kısmıyla öder ve ayağa kalkar, onunla beraber hepsi kalkar ve mekândan ayrılırlar.)
Mekânın kapısı önünde Valenin getirdiği aracın kapısına koşan Çetin, bir eliyle kapıyı açarken diğer eliyle ceketinin önünü hürmetli bir hareketle süsleyerek tutar, (bu arada Vale'ye bahşiş veren Turgut ve Fehmi arka koltuğa bindikten sonra) koşarak direksiyona geçip aracı hareket ettirir.
Onların hemen ardından getirilen aracının direksiyonuna geçen Abdi de oradan uzaklaşır.