Dostlarım bu dünya yalandır hiç kimse kalmaz ve gelip göçenlerin yeridir.
Yalan dünya sözünü ben kendimi bildiğim bileli duyarım anladık, bu kadar yalansa niye gerçekmiş gibi her şeyi dramatik hale getiriyoruz.
Söyledin onca yalan, her yeri ettin talan, şimdi arta kalan, koca bir hiç oldu.Dünya, içindeki gerçekleri saklayarak bize yalanlarla dolu bir sahne sunar.” Ölümlü dünyada, her anı değerli kılan şey, onun geçici olduğunu bilmektir.”Yürü bire yalan dünya,sana konan göçer bir gün.İnsan bir ekine misal
Seni eken biçer bir gün
Bilin ki dünya hayatı, bir oyun, bir eğlence, bir gösteriş, aranızda bir övünme, mal ve evlâtta bir çokluk yarışından ibarettir. Tıpkı bir yağmur gibi ki bitirdikleri çiftçileri imrendirir, sonra kurumaya yüz tutar, bir de bakarsın ki sararmıştır, ardından da çerçöp haline gelmiştir. Âhirette ise ya çetin bir azap yahut Allah’ın bağışlaması ve hoşnutluğu vardır. Dünya hayatı sadece aldatıcı bir yararlanmadan başka bir şey değildir.(Hadid / 20) “O günde ki (kimseye) ne mal (dünya serveti) fayda verir, ne de evlât. O dirilme gününde ki ne mal işe yarar, ne de çocuklar. O gün ki ne mal, ne oğul fayda vermez. “Malın da oğulların da fayda vermeyeceği gün.(Şuara 88)”O gün, hiç kimseye haksızlık yapılmaksızın, yaptıklarının karşılığı tam olarak verilecektir. Öyle bir günden sakının ki (hepiniz) o gün Allaha döndürüleceksiniz. Sonra herkese kazandığı tastamam verilecek, onlara haksızlık edilmeyecekdir.(Bakara 281)”Allah’a döndürüleceğiniz, sonra herkesin kazancının kendisine tastamam verileceği ve hiç kimsenin haksızlığa uğratılmayacağı bir günün bilincinde olunuz.(Enbiya 47)
İnsan için bin yıllık bir ömür olsa ne yazar. Ölümlüyüz sonuçta.
Hazreti Adem 1000 yıl Hazreti nuh 900 sene 50 sene yaşadı ona sordular ne gördün ne işittin ne yaşadın diye,
Şu kapıdan girdim bu kapıdan çıktım demiştir.
Eskilerin bilgeliğini hiçbir şeye değişmem.
Söyledikleri her şey ağırlığınca "altın" değerinde. Gerçi altın da sonuçta bir maden. Her şey bu dünyaya ait animasyonlar. Gez, dolaş, oyalan, son durak belli nasıl olsa. Kaçış yok. Hepimizin toplanacağı adres aynı. Yazıma biraz karamsar başladım.
Son yıllarda öylesine dünya nimetlerine kendimizi kaptırmıştık ki; evrenin tokadı fena geldi. Acıyan yerlerimizi tuta tuta, gerçekleri görmezlikten gelemeyiz. Hırslar, egolar, aşklar ve sevdalar, para pul bir kalemde yok oluyor. Ne kadar alim olursak olalım, bilgimiz bile, yumruk kadar beynimizde kalıyor. Sıfırlanıp kayboluyoruz.
Ruhsal yolculuğumuzda bize en gerekli olan ihtiyaçlarımız çırılçıplak ve maalesef işte bu konuda sınıfta kalan bir insanlık dersi içindeyiz. Aşklar, şarkılar, hayaller, ilişkiler hep 'yalan' düzeneği içinde kurgulanmış.
Ve biz sabun köpüğü hayatımıza anlamlar yüklemeye devam etmekle meşgulüz. Peki ama kişiler neden yalan söyler?
Allah hepimize akıl fikir versin, hep yalan dünya diyoruz, hiç ölmeyecekmiş gibi yaşıyoruz ve bu dünyaya tapıyoruz ta ki, Allah’tan korkmayarak,haram helal demeden kazançlar peşinde koşuyoruz.