Hastalık insanoğlunun en zayıf ve en çaresiz olduğu zamanlardan birisidir. Böyle zamanlarda insanlar her zamankinden daha fazla yardıma muhtaçtır. Kişinin akrabası, komşusu veya arkadaşı hastalandığında hemen onu ziyaret etmelidir.
Müminlerin birbirleri üzerindeki haklarından biri olarak görülen hasta ziyaretleri, hastalık durumunda daha özel bir anlam ifade etmektedir. Bu durum İslamî açıdan toplumda iyi insan olmanın da bir göstergesi olarak kabul edilmiştir.Hastalanan arkadaşlarını ve dostlarını ziyaret etmek kişinin dini vecibelerindendir. Hasta bir mü'mini ziyaret etmek Peygamberimizin (s.a.s) sünnetidir. O, hastaları ziyaret eder, mü'minlere de hasta ziyaretini tavsiye ederdi (Buhârî). Hasta bir mü'mini ziyaret eden kişi hem hastaya moral vermiş olur, hem de kendisi sevap kazanır (Tirmizî, Edep)
İnsan, hasta olmadıkça sağlığının kıymetini bilemez. Hastalıklar imtihandır. Kaza ve kadere inanan bir mü'min için hastalıklara karşı tevekkül göstermek ve istircâ etmek (Allah'a teslimiyet) gerekir. Allah'ın her hastalığın şifasını yarattığı unutulmamalıdır
İnsan hastalanınca güçten düşer ve bakıma muhtaç hale gelir. Moral ve motivasyonu eskisi gibi değildir. Her zamankinden daha çok ailesine akrabalarına ve dostlarına ihtiyacı olur. Onların, yakınında bulunmasını ister. Bu yüzden hastalanan bir yakını olduğunda Müslüman bir kimse en kısa zamanda onu ziyaret etmelidir.
Allah'ın Resulü de ashabından hastalanan kimseleri ziyaret eder, onların iyileşmesi için dua ederdi. Nitekim İslam, hasta ziyaretini Müslümanın diğer Müslüman kardeşi üzerinde bir hak olarak görmüş ve yerine getirilmesi gereken bir vecibe olduğunu belirtmiştir. Resulullah, Müslümanın kardeşi üzerinde beş hakkının olduğunu söylemiş ve şöyle buyurmuştur:Rasûlullah, müslümanın müslüman üzerindeki beş hakkından söz ederek şöyle buyurmuştur: "Onunla karşılaştığında selâm ver, seni davet ederse icabet et, senden nasihat isterse nasihat et, aksırır da Allah'a hamdederse ona yerhamükallah' de, hastalandığında ziyaret et, öldüğünde cenazesini takip et"(Tirmizî,)En güzel ahlâkı yaygınlaştıran Allah'ın Rasûlü Hz. Muhammed (s.a.s) en insanî duygularla donatılmış bir yardımlaşma ve kardeşlik ortamı oluşturmuştur. Hasta ziyareti, insanî duygulardan biridir. Çünkü hasta, kendini yalnız hissetmez, ölüm karşısında kendini biçare görerek bedbaht ve ümitsizliğe düşmez,Hastalık halinde ne hasta, ne de ziyaretçiler sabırsızlık göstermemelidirler. Kahırlanmak, feryat ve figan ederek ağlanıp sızlanmak hatta ölümü istemek iyi değildir. Rasûlullah şöyle buyurmuştur: "Kendisine isabet eden bir zarardan dolayı sizden biriniz ölümü istemesin. Eğer mutlaka istiyorsa şöyle desin: Allah'ım. Benim için hayat hayırlı ise bana hayat ver, ölüm hayırlı ise takdir senindir beni öldür" (Buhârî
Hastalık bir imtihandır.Eyup Aleyhisselam'ın hastalıkla imtihan olduğunu bilmekteyiz.Her tarafı yara bere içinde kalan,hatta yarasına düşen kurtcukların kalbini sarması sonucu Allah'ım ne olur seni zikreden kalbimin seni anmasına mani olmasınlar dua etmiştir. Hatta namaz kılarken düşen o kurtcukların rızkına mani olmamak adına onun tekrar yerine konmasını isteyen örnek bir peygamberdir.
Allah Rasul'ü (s.a.v) şehrin en ücra köşesinde dahi olsa hastayı ziyaret ederdi. (Ebu Davud)
Kim güzel bir şekilde abdest alır, Müslümankardeşine, sevap düşüncesiyle hasta ziyaretinde bulunursa, cehennemden yetmiş yıllık yürüme mesafesine uzaklaştırılır. (Ebu Davud) Hasta ziyaretinde bulunan kimse, ziyaretten dönünceye kadar cennet meyveleri arasındadır. (Ebu Davud) Hasta ziyaretinde mutlaka hastanın duasına almaya çalışalım bu hususta Allah Resulü bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır "Bir hastanın yanına girince, ondan sana dua edivermesini talep et. Çünkü onun duası meleklerin duası gibidir."(İbn-i Mace) başka bir hadislerinde ise şöyle denmesi istenmektedir.Hastanın yanına varınca; "Allah şifa versin", "Sizi iyi gördüm", "İyiye gidiyorsunuz" şeklinde güzel sözler söylenmelidir. Nitekim Peygamber Efendimiz (sav) bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuştur: “Bir hastanın yanına girince, ona sağlık ve uzun ömür temennisiyle onu rahatlatın. Zira böyle yapmak onun gönlünü hoş eder.” (Tirmizi, Tıbb, 35) Ölüm döşeğinde ki hastaların ziyareti esnasında çokca kelime-i tevhid getirilmeli hastaya hadi sende söyle gibi hareketler de aslabulunulmamalıdır.ağzına su verilmeli, yâsin sûresini okumaları tavsiye edilmiştir.
Toplum içinde yaşayan bizlerin böyle bir görevi üstlenilmesi, dinimizin bizlere yüklediği kardeşlik görevinin yerine getirilmesini daha da kolaylaştıracaktır. Yani, hastane ziyaretleri ve Müslüman veya gayri müslim hastalarımızın oradaki problemleri ile ilgilenmek, bizim için hem bir dinî vazife ve hem de sosyal bir mesuliyettir. Allah, hastalarımıza acil şifalar ihsan etsin.