İHTİKÂR VE RİBA (FAİZCİLİK)

Hüseyin Deniz - İlahiyatçı/Yazar 2024-10-03 09:35:17

Cenab’ı hak arzından rızık olarak bizlerin istifadesine sunduğu ve onlardan yararlandığımız onca sayısız nimetler vermiştir.

Ancak bu gidalardan istifade etme sırasında dünyada huzurumuzu kaçıracak, ahirette de azaba sürükleyecek birtakım kazanç yollarını ve yanlış uygulamaları da haram kılmıştır. Bunlar  İhtikâr-Riba(faiz)ve tefecilikdir, Yani haksız yoldan kazanç kapısı ve hiç emek sarf etmeden, alın teri dökmeden kazanma yoludur.

Konumuzun başlığına dönersek!

Yani; İhtikârın anlamı şu şekildedir: Karaborsacılık, istifçilik, vurgunculuk ve tekelcilik anlamını ifade eden bir terimdir.

İhtikar kelimesi: Arapça kökenli bir kavramdır. Ticaret malını pahalılaşması gayesiyle istifleyip piyasaya arzını geciktirmek manasına gelmektedir

İslam dinindeki  İhtikârın tarifine gelince; İnsanların ihtiyacı olan yiyecek maddelerini toplamak, fırsat bulunca pahalı fiatla satma gayesiyle malı elde tutmak, gizlemektir. Bu ise, dînen haram ve günahtır.Aynı zamanda kanunende yasaktır.

Kurana göre ribâ konusuna gelince: Bir fıkıh terimi olarak ribâ, “belli malların, belli şekillerde yapılan satım akdi ile değişiminde şart koşulan veya hâsıl olan fazlalık ve ödünç verilen malın geri ödenmesinde şart koşulan fazlalık” anlamına gelir.

İslam dininde Kara borsacılık yasaktır ve haramdır?

Allah’a ve onun Peygamberine  inanan bir Müslüman'ın topluma zarar vermek adına sırf kendi malının değeri yükselsin diye daha yüksek bedel ile mal satmak için karaborsacılık ve stokçuluk (istikar) yapması hem dini hem de ahlaki değerlerle örtüşemez işte bu yüzden haramdır.

Peki ticarette karaborsa nedir diyenler olacaktır. 

Karaborsa , yeraltı ekonomisi veya gölge ekonomi , yasadışı bir yönü olan veya kurumsal bir dizi kurala uymayan gizli bir pazar veya işlem dizisidir.

Riba ve tefeciliği tarifi şöyledir.

Riba veya Ribâ Arapça bir kelimedir, Ticaret işiyle uğraşanların başvurduğu ve adını tefecilik denen,ticarette veya ticarette elde edilen haksız, sömürücü kazançtır. Bu konu hakkında Kur'an'da birkaç farklı ayette geçmektedir.  Bir örnek ise Bakara 275. ayetidir: “Faiz yiyenler, şeytan çarpmış kişilerin kalktıkları gibi kalkarlar. Bu, onların “alışveriş de tıpkı faiz gibidir.” demeleri yüzündendir. (Oysa) Allah alışverişi helal kılmıştır; faizi ise haram kılmıştır

riba ile iş görenler kınanır. 

Yine  Âl-i İmrân-130, Nisâ-161, de Ayrıca birçok hadisi şeriflerde bahsedilmektedir.

Hz. Peygamber bir çok sözünde ihtikâr yapanı kınamış ve onu, “sapkın,mel'un,günahkar”cüzzam hastalığına duçar olacak olan kimseler gibi vasıflarla beyan etmiştir. 

Yine Allah Resulü, faizin insanı bu dünyada da ahirette de helak ettiğini, buyurmuştur. Yedi büyük günahtan biri olan faiz, malı azaltır ve bereketi ortadan kaldırır. Ticarette faiş fiyatlandırmaya karşı çıkmış buna faiz diyerek 

 bu ticaret şekline karşı çıkarak, bir takım düzenlemeler getirerek bu uygulamayı yasaklamıştır. Hatta bu işi engellemek için Hz. Peygamber vazifeli adamlar da tayin etmişlerdir.

Bu ihtikar(faiz)denen bela Hz. Peygamberden öncesinde de varmış

Örneğin: Hz.Ömer zamanında, Halife Ömer, çarşıyı gezerken yayılmış vaziyette gıda maddelerini gördü ve onların durumlarını sordu. Halk onların dışarıdan getirildiğini söyleyince Hz. Ömer bereket duasında bulundu. Halk ise sahiplerinin (malı dışarıdan getirenlerden satın alan kişiler) onları satmadıklarını ve karaborsacılık yaptıklarını söyleyince Ömer bunların kim oldukların sordu.

Hz. Osman’ın kölesi Ferruh ile Ömer’in kölesi falandır. Ömer ikisine de adam gönderip çağırttı ve Müslümanların yiyeceklerini neden karaborsa yaptıklarını sordu. Onlar; kendi mallarımız karşılığında alıp satıyoruz dediler. Halife Ömer, Rasulullah’ın: “Müslümanların yiyeceğini karaborsa yapanların Allah tarafından iflas ettirileceği ve cüzzam hastalığına müptela kılınacağı”şeklindeki hadisini onlara duyurdu. Bunun üzerine Ferruh bu tutumundan kesin olarak vazgeçti. Ancak Hz. Ömer’in kölesi ise malımız karşılığında alıp satıyoruz diyerek itirazda bulundu. Ve sonradan bu adam gerçekten cüzzam hastalığına yakalandı.

kardeşlerim: Riba(faiz) tefecilik ve karaborsacılık olayını İslam kesin olarak yasaklanmış ve haram olduğunu beyan etmiştir.

Kur’an-ı Kerim bakara Suresi 278’de “Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve gerçekten iman etmiş iseniz faizden kalanı bırakın. ”Bunu yapmazsanız Allah ve resulü tarafından size bir savaş açıldığını bilin. Eğer tövbe ederseniz, haksızlık etmemek ve haksızlığa uğramamak üzere anaparanız sizindir.(Bakara 279)

Riba,karaborsa ve tefecilik İslam’ın haram kıldığı ticaret şeklidir.

Bu ticaret şekli günümüzde var be halen devam etmektedir.Birçok islam ülkelerinde bu yüzden ekonomik problemlerler yaşamaktadır.

İhtikâr, riba(faiz) karaborsa ve tefecilik ile iş görenler Allah’a karşı savaş açanlardır.

Kim Allah’la harbedebilir ve ona karşı savaş açabilir.

Ahır ve akibetlerimiz hayrola..

Bu yazı toplam 240 defa okunmuştur

Anasayfa